Donald Trump seçildiğinde eşcinsel hareketlerin önderleri, onlarca muhafazakâr yargıcın atanmasının ve federal hükümetin tamamen Cumhuriyetçilerin kontrolüne geçmesinin beklendiği koşullarda, Obama dönemindeki kapsamlı zaferlerinin -Yüksek Mahkeme’nin aynı cinsiyetten kişilerin evliliğini yasal kılan 2015 kararı dahil- tehlikede olduğu uyarısını yapmışlardı.
Yüksek Mahkeme’nin 1964 Medenî Haklar Kanunu’nun eşcinsel ve trans Amerikalıları işyerinde ayrımcılığa uğramaktan koruduğu yönündeki kararı eşcinsel hakları savunucularını hayrete düşürdü. 6’ya karşı 3 oyla kabul edilen kararda iki muhafazakâr yargıcın da karar lehine oy kullanmış olması Amerikalıların eşcinsel ve trans bireyler hakkındaki görüşlerinin 20 yıldan az bir zamanda ne kadar hızlı, köklü ve bir açıdan öngörülemez şekilde değiştiğinin belki de şu ana kadarki en güçlü kanıtı. Bu kararın, Trump yönetiminin geçtiğimiz hafta trans hastaları doktorlar, hastaneler ve sağlık sigortası şirketleri tarafından ayrımcılığa uğratılmaya karşı koruyan önlemleri kaldırmaya yönelmesinin arkasından gelmesi daha da çarpıcı.
Yüksek Mahkeme’nin kararı, 51 yıl önce Haziran ayında eşcinsel hakları hareketini başlatan ayaklanmadan sonra onyıllar boyunca kesintili olarak elde edilen kazanımların ardından hızla gerçekleşen yasal ve siyasal ilerlemelerin en yenisi. Aynı zamanda, o günlerden beri eşcinsel Amerikalıların bellibaşlı önceliklerinden birinin kabul ettirilmesi ve son büyük yasal muharebelerden biri olarak hatırlanabilir.
Mahkemenin muhafazakâr yargıçlarını ikna etmek amacıyla bir uzman notu yazan avukat Roy T. Englert, “Artık ABD’nin hiçbir yerinde birini eşcinsel, lezbiyen, biseksüel ya da trans olduğu için işten çıkarmak yasal değil. Bu çok önemli,” dedi.
Trump ise, LGBTQ bireylerin çalışma hayatı, sağlık hizmetleri ve medenî haklar alanlarında ayrımcılığa karşı korunması konusunda çok farklı bir tutum içinde, özellikle de trans bireylerin yararlandığı politikaları değiştirmeye odaklanıyor. Böylece belki çekirdek tabanının duygularını yansıtıyor, ama zorlu geçeceği şimdiden belli olan seçim kampanyasının son aylarına girerken ülkenin önemli bir bölümüyle ayrı düşüyor. 2020 seçim yarışında eşcinsel hakları odakta değil, ama toplumun bu konudaki tavrının Trump’inkinden çok daha fazla değiştiği anlaşılıyor.
(Kaynak: New York Times)