Ana SayfaHaberlerDünyaAvrupa'nın sığınmacı sınavı

Avrupa’nın sığınmacı sınavı

 

Sığınmacı akınının üstesinden gelemeyen Avrupa ülkeleri gelenlerin bir bölümünü göndermek için arayışlara girdi. Bazı ülkeler iltica yasalarını sertleştirerek caydırma politikası izlerken, bazıları da sığınmacıları sınır dışı etmek için hazırlık yapıyor.

 

Mültecilere yönelik geçen yıl “açık kapı” politikası izleyen, ancak son aylarda bundan vazgeçerek sığınmacı akınının azalması için uğraşan Almanya'da sığınmacı sayısının 1 milyonu aşması karşısında yeni tedbirlere yönelme oldu.

 

Ekonomik nedenlerle ülkeye gelen sığınmacılardan kurtulmak isteyen Almanya, öncelikle Batı Balkanlar ülkelerini “güvenli ülke” kapsamına aldı. Bu ülkelerden gelen sığınmacılar belirli merkezlerde toplanıyor, iltica başvuruları neticelendirdikten sonra sınır dışı ediliyor.

 

Fas, Cezayir ve Tunus’u da güvenli ülkeler listesine dâhil etmeyi planlayan Almanya, bu sayede bu bölgeden gelenleri büyük oranda ve hızla sınır dışı edebilecek. Diğer taraftan Almanya İçişleri Bakanı Thomas de Maiziere ve Dışişleri Bakanı Frank-Walter Steinmeier birçok Afrika ülkesine mektup göndererek kendi vatandaşlarını geri almalarını istedi.

 

Gönüllü dönüşlere teşvik

 

Geri dönüşlerin cazip hâle getirilmesi ve sınır dışı edilmede sorunlar yaşanmaması için Almanya gönüllü olarak ülkelerine dönmek isteyen sığınmacılara maddi destek veriyor. Maddi destekler sığınmacının geldiği ülkeye göre değişiyor.

 

Diğer taraftan Suriyeli sığınmacıların ülkeye gelmesini de sınırlamak isteyen Almanya, AB’nin dış sınırlarının korunması konusunda Türkiye ile işbirliğinin güçlendirilmesi için özel çaba harcıyor.

 

Sınır dışı edilmeler kolaylaştırıldı

 

Öte yandan Alman hükümeti ülke içinde de tedbirler alarak iltica yasasını sertleştirdi.  Federal mecliste kabul edilen yeni yasal düzenlemeyle işlemler hızlandırılarak iltica başvurusu reddedilenlerin hızlıca sınır dışı edilebilmeleri hedefleniyor.

 

Avusturya, bazı ülkelerden gelen sığınmacıları sınır dışı edecek

 

Avusturya bir taraftan ülkeye gelecek sığınmacıları engellemenin yollarını ararken diğer taraftan mevcut sığınmacıları sınır dışı etmeye hazırlanıyor.

 

Avusturya, geçen yıl 90 bin iltica başvurusu almasına rağmen bu yıl en fazla 37 bin 500 sığınmacıya iltica hakkı vereceğini, geriye kalanları ise sınır dışı edeceğini açıklamıştı. Sınırlarda kontrolleri artıran, bazı noktalara tel örgüler çeken ve günlük sadece 80 sığınmacı kabul eden Avusturya, sığınmacılara yapılacak sosyal yardımlarda kesinti yapılmasını ve iltica başvurusu kabul edilenler için “3 yıl süreli mültecilik” verilmesini öngören yasal düzenlemeler gerçekleştirdi.

 

Avusturya, son dönemde sığınmacıların sınır dışı edilmesi kapsamında diplomatik çabalarını artırdı. Dışişleri Bakan Yardımcısı Michael Linhart, Fas, Cezayir, Afganistan’la geri kabul anlaşması imzalanması için temaslara başladı. Avusturya Savunma Bakanı Hans Peter Doskozil, iltica başvurusu reddedilen sığınmacıların mart ortasından itibaren askeri nakliye uçaklarıyla sınır dışı edileceğini duyurdu.

 

Calais’deki kampın tahliye edilmesi bekleniyor

 

Fransa'da sığınmacılarla ilgili en büyük sorun Manş denizi kıyısında bulunan Calais kentinde yaşanıyor. Yaklaşık 4 bin sığınmacının kaldığı kentteki sığınmacı kampı "Vahşi Orman" olarak adlandırılıyor. Ancak başta Avrupa Birliği ve BM tarafından olmak üzere kamptaki kötü koşullar devamlı eleştirilerek kamptaki yaşam "insanlık dışı" olarak nitelendiriliyor. Derme çatma çadırlarda kalan mülteciler için neredeyse hiçbir sosyal imkân yok. Temiz içme suyu ve tuvalete erişim ise son derece kısıtlı.

 

Geçtiğimiz hafta Lille İdare Mahkemesi kampın güney kısmının kötü şartlar nedeniyle tahliye edilmesine karar vermişti. Karar, İngiltere ve Fransa'da birçok sivil toplum örgütünü harekete geçirmiş ve sığınmacılara kalıcı yer sağlayana kadar kararın ertelenmesi talep edilmişti. Yapılan itirazı değerlendiren mahkeme, bölgede incelemeler yapmış ancak kararda değişikliğe gitmemişti.

 

Yaklaşık 3 bin kişinin yaşadığı kampın güneyinin tahliyesinin önümüzdeki günlerde yapılması bekleniyor. Tahliye edilenlerin geçici olarak sığınmacı yurtlarına yerleştirileceği belirtilse de uzun vadeli bir çözümden henüz bahsedilmiyor. Sayıları yaklaşık 300 olduğu tahmin edilen 18 yaş altı ebeveynsiz çocukların durumunun ne olacağı ise hâlâ belirsizliğini koruyor.

 

Calais kentinde çoğu Suriye, Irak, Eritre ve Afganistan'dan gelen 4 binin üzerinde sığınmacı yaşıyor. Calais, İngiltere'ye geçmek isteyen sığınmacılar için önemli bir çıkışı noktası olarak görülüyor.

 

Balkan ülkeleri  Afganların geçişine izin vermiyor

 

Geçtiğimiz hafta Zagreb'de yapılan ve Balkan ülkelerinden polis şeflerinin katıldığı toplantıda, Balkan rotasından geçen Suriye, Irak ve Afganistanlı sığınmacıların biyometrik kayıtlarının alınması kararlaştırılmıştı.

 

Bu gelişmenin ardından önce Slovenya ve ardından Hırvatistan, Sırbistan ve Makedonya, eski usûllere göre kayıt olduklarını ve bu şekilde ülkeye giremeyeceklerini savunarak Afgan sığınmacıları geri çevirdi. Ülkeye sadece Suriye ve Iraklı sığınmacıların girişlerine izin veren Makedonya, son olarak 24 Şubat’ta yeni kısıtlayıcı önlemler aldığını açıklayarak, sadece kendi topraklarından Sırbistan'a geçen sığınmacı kadarının Yunanistan'dan ülkeye girmesine izin vermeye başladı.

 

Öte yandan, Sırbistan İçişleri Bakanı Nebojsa Stefanovic, Hırvat ve Sloven makamlarının sığınmacı akınına karşı aldıkları yeni tedbirleri kendilerine bildirdiklerini, bu kapsamda söz konusu iki ülkenin günde en fazla 500 sığınmacının geçişine izin vereceğini söyledi.

 

Mevcut durumda Balkan rotasından sadece Suriye ve Iraklıların geçişine izin veriliyor. Afganlar, yeni usullere göre kayıt yaptırmaları üzere Atina'ya geri gönderiliyor. Geçen kasım ayında alınan karar gereği, ekonomik göçmen olarak nitelendirilen Suriye, Irak ve Afganistan dışındaki ülkelerden gelenlerin ise geçişine izin verilmiyor.

 

İskandinav ülkelerindeki durum

 

Sığınmacılara karşı açık kapı politikası uygulayan İsveç, geçen yıl ülkeye 163 bin sığınmacının gelmesi üzerine, bu politikasını terk ederek 80 bin sığınmacıyı geri gönderme kararı aldı. İsveç hükümeti aralık ayında iltica yasalarını sıkılaştırma kararı almıştı. Başbakan Stefan Löfven yaptığı açıklamada, "İsveç’in bugüne kadar olanın aksine çok sayıda sığınmacı alamayacak olması bana acı veriyor” demişti. İçişleri Bakanı Anders Ygeman, 80 bin kadar sığınmacıyı sınır dışı etmek için Göçmenler Ofisi yetkilileri ile polise yetki verildiğini açıklamıştı.

 

Öte yandan sığınmacı akınını önlemek isteyen İsveç, ocak ayından itibaren sınır kontrollerine başlamıştı.

 

Danimarka daha fazla sığınmacı istemiyor

 

İskandinav ülkeleri arasında en az iltica başvurusu alan Danimarka buna rağmen sığınmacıları caydırmak için tepki çeken önlemlere başvuruyor. 

 

Danimarka, İsveç ile eş zamanlı ocak ayında Almanya sınırında kontrolleri başlatmıştı. Caydırma politikasını bir üst seviyeye taşıyan Danimarka'nın sığınmacıların ziynet eşyalarına el konması yasası büyük tepki çekmişti. Yasaya göre sığınmacıların ziynet ve diğer değerli eşyalarına el konulabiliyor.

 

Öte yandan Norveç, Rusya'dan gelen 5 bin 500 sığınmacıyı uçakla geri göndereceğini duyurdu. Zira Rusya daha önce otobüsle gönderilen sığınmacıları kabul etmeyeceğini açıklamıştı. Norveç Göçmeler Ofisi, 2015'te ülkeye giren sığınmacı sayısının bir önceki yıla göre yüzde 100 artışla 31 bine ulaştığını açıklamıştı.

 

İskandinav ülkeleri arasında en katı iltica politikasını izleyen Finlandiya ise 2015 yılında gelen 32 bin sığınmacıdan 20 binini sınır dışı edeceğini duyurdu.

 

Macaristan’dan sert önlemler

 

2015 yılında yaklaşık 400 bin sığınmacının Batı Avrupa'ya ulaşmak için geçiş noktası olarak kullandığı Macaristan aldığı katı tedbirler ile sığınmacıların daha uzun ve zor rotalara yönelmesine neden oldu. Sığınmacı akınını engellemek için doğu ve güney sınırlarında geniş güvenlik önlemleri alan Macaristan, Sırbistan ve Hırvatistan sınırlarını jiletli tel örgüyle kapatıp bu bölgelerde olağanüstü hâl ilân etti.

 

Sınırlarına yüzlerce asker ve polis takviye eden Macar hükümeti, yasa dışı yollarla ülkeye girenlere uygulanan cezaları da arttırdı. Hükümet ayrıca ordunun sığınmacı krizine müdahalede bulunabilmesine izin veren tezkereyi de kabul etti.

 

Avrupa Birliği'nin sığınmacıların üye ülkeler arasında dağıtımında uygulamak istediği zorunlu kotaya da karşı çıkan Macar hükümeti konuyu referanduma sunacak.

 

Kaynak: AA

- Advertisment -