Birleşmiş Milletler'in (BM) 2018'de Gazze Şeridi'ndeki protestoları soruşturmak için oluşturduğu bağımsız komisyon, bu konu hakkındaki raporunun detaylarını açıkladı.
Raporda, İsrail güçlerinin Gazze Şeridi'nde düzenlenen gösteriler sırasında 189 Filistinliyi öldürmesinin ve 6 bin 100'den fazla kişiyi yaralamasının savaş suçu sayılabileceği belirtildi.
İsrailli keskin nişancıların, çocuk, sağlık personeli ya da gazeteci olduğu açık bir şekilde anlaşılan kişileri vurduğuna dair "makul gerekçelere" sahip olan komisyonun başkanı Santiago Canton, "İsrail askerleri uluslararası insan haklarını ve insancıl hukuk ihlal etti. Bu ihlallerden bazıları savaş suçları ya da insanlığa karşı suçlar oluşturabilir" açıklamasında bulundu.
Rapora göre, Gazze'de Filistinlilerin "Büyük Dönüş Yürüyüşü" adını verdikleri gösteriler kapsamında geçen yıl 30 Mart'tan itibaren her cuma düzenledikleri protestolarda 189 kişi İsrail güvenlik güçlerince vurularak öldürülürken 9 bin 204 kişi de yaralandı. Gösterilerde, İsrail devletinin kurulmasıyla sonuçlanan 1948 savaşı sırasında evlerini terk etmek zorunda kalan ya da sürülen Filistinlilerin ve akrabalarının savaşta kaybettikleri evlerine dönme hakları talep ediliyordu. Protestocular ayrıca Gazze'ye yönelik İsrail ablukasının sonlandırılması için çağrıda bulunuyordu.
"6 bini aşkın silahsız gösterici vuruldu"
BM İnsan Hakları Konseyi tarafından kurulan ve 30 Mart 2018 ile 31 Aralık 2018 tarihleri arasındaki olası ihlalleri inceleyen komisyonun raporunda, İsrail ordusundan keskin nişancıların 6 bini aşkın silahsız göstericiyi vurduğu belirtildi.
Komisyon, protestolardaki ölümlerden sorumlu olduğuna inandığı keskin nişancı ve komutanların kimlikleri konusunda edindiği bilgileri ise saklı tutacağını bildirdi. Raporda, bu bilgilerin iletileceği BM İnsan Hakları Yüksek Komiseri Michelle Bachelet'in elde edilen bulguları Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM) ile paylaşması gerektiği belirtildi.
Komisyon, söz konusu raporu, olaylarda yaralananlar ve görgü tanıklarıyla yapılan yüzlerce görüşmenin yanı sıra bölgede çekilen görüntüler ve sağlık kayıtlarına dayandırdı.
İsrail Dışişleri Bakanı Israel Katz, raporu "tamamen reddettiklerini" belirtti. Katz, açıklamasında, raporu "düşmanca, aldatıcı ve ön yargılı" olarak tanımladı.