Ana SayfaHaberlerDünyaBrüksel'de mülteci zirvesi

Brüksel’de mülteci zirvesi

 

Bir milyon sığınmacı aldığı için kendisini büyük bir kriz içinde gören Avrupa Birliği, Ankara'nın sorunu azaltacak ve göçü düzenli hale sokacak önerilerine karşılık, Türkiye’ye istediğinden daha azını önermeyi planlıyor.

 

Türkiye'nin 7 Mart'ta sunduğu sığınmacı krizine köklü çözüm getirecek ve AB-Türkiye arasında işbirliğini güçlendirecek teklifi, yarın AB ve Türkiye arasındaki zirvede ele alınacak. Zirve sonunda yayımlanacak olan ortak açıklamanın taslağına göre, Türkiye'nin taleplerinin karşılanmasında AB cimri davranıyor.  

 

Türkiye ne önerdi, Avrupa neyi vermeye hazırlanıyor?

 

Türkiye, 7 Haziran’da Avrupa’ya şunları önermişti:

 

Yunan Adaları'na Türkiye üzerinden giden göçmenleri, Türkiye geri alacak ve bu adalar göçmenlerden arındırılacak.

 

Taslak metne göre, AB’nin bu konudaki önerisi şöyle olacak:

 

Türkiye'den Yunan adalarına geçen tüm yeni düzensiz göçmenler Türkiye'ye gönderilecek, uygulama, "insani sıkıntılara son vermek ve kamu düzenini sağlamak için gerekli olan geçici ve olağanüstü bir önlem" olacak.  

 

Yunan adaları gelen tüm göçmenleri kurallara uygun olarak kayıt edilecek ve her iltica başvurusu, Yunan yetkililer tarafından işleme konulacak. İltica başvurusu yapmayanlar ile başvuruları temelsiz veya kabul edilemez bulunanlar, Türkiye'ye gönderilecek. Bunun uygulanabilmesi için Türk görevliler, Yunan adalarına konuşlanacak. Tüm geri dönüşlerin masrafları, AB tarafından karşılanacak. 

 

Halihazırda Yunan adalarında olan sığınmacılar, ana karadaki kamplara transfer edilecek. 

 

1'e 1 formülü

 

Türkiye’nin diğer bir önerisi de Yunan Adaları’ndan alınan her bir Suriyeli göçmen için Türkiye’den aynı sayıda Suriyeli mülteci alınarak, yasal yollardan bir Avrupa ülkesine yerleştirilmesi.

 

Taslak metne göre, AB bu öneriyi kabul ediyor ama Türkiye'den AB'ye yerleştirilecek sığınmacı sayısı bu sene en fazla 72 bin olacak. Yeniden yerleştirmelerde, daha önce AB'ye yasa dışı yollardan girmeyen ve bunu denemeyenlere öncelik verilecek.

 

Haziran’da vizesiz Avrupa

 

Türkiye, Türk vatandaşlarının Schengen bölgesine vizesiz geçişinin uygulaması Ekim 2016’dan Haziran 2016’ya çekilmesini önermişti.

 

Taslağa göre de Türk vatandaşları için vizelerin en geç Haziran ayı sonunda kaldırılması amacıyla vize serbestisi süreci hızlandırılacak.

 

Bunun için Türkiye, yerine getirilmesi gerekli 72 kriterin tamamını Nisan ayı sonuna kadar gerçekleştirecek. Avrupa Komisyonu’nun raporuna göre şu anda 35 kriter yerine getirilmiş durumda. Ancak, tüm kriterlerin yerine getirilmesi için yeni yasalar çıkartılması da gerekiyor. Başbakan Ahmet Davutoğlu da bu konuda muhalefetten işbirliği istemişti.

 

Taslak metne göre geriye kalan tüm kıstasların yerine getirildiği kanaati oluşursa AB Komisyonu, vizelerin kaldırılması için Nisan ayı sonunda tavsiye kararını açıklayacak. Bu konuda son kararı ise, AB Konseyi ve Avrupa Parlamentosu verecek. 

 

Yeni fasıllar olmayabilir

 

Ankara, Türkiye’nin AB üyelik süreci hızlandırılmasını istemişti. Özellikle Güney Kıbrıs’ın blokajı altındaki beş yeni faslın, bekletilmeden müzakerelere açılmasını talep ediyor.

 

Bu fasıllar enerji (15. fasıl), yargı ve temel haklar (23. fasıl), adalet, özgürlük ve güvenlik (24. fasıl), eğitim ve kültür (26. fasıl) ve dış, güvenlik ve savunma politikaları (31. fasıl).

 

Taslak metinde bu konu, "AB Türkiye'yle beraber, üyelik müzakerelerinde mümkün olan en kısa süre içinde yeni fasılların açılması kararına hazırlık yapacak" şeklinde ifade ediliyor. Metinde herhangi bir fasıl isminden bahsedilmiyor. 

 

Güney Kıbrıs Rum kesimi, bu fasılların açılması üzerindeki vetolarını kaldırmak için Türkiye'nin limanlarını ve hava sahasını açması gerektiğini savunarak, olası bir AB-Türkiye anlaşmasını reddedecekleri tehdidinde bulunuyor.

 

Ek 3 milyar Euroluk fon

 

Türkiye’nin bir talebi de AB’nin 29 Kasım 2015’teki zirvede Türkiye’deki Suriyeli mülteciler için taahhüt ettiği 3 milyar euro’nun gelişi hızlandırılması ve ek olarak 3 milyar euro’luk ikinci bir destek sağlanması.

 

Taslak metne göre, Türkiye'nin Suriyeli sığınmacıların şartlarını iyileştirmek için kullanılacak olan 3 milyar avroluk AB fonun harcanmasının hızlandırılması talebi kabul ediliyor. Ancak ek 3 milyar avro için belirli bir söz verilmiyor. Bu konuda, "Bu fon tamamen kullanıldıktan sonra, arzu edilen sonuca ulaşabilmek için AB, 2018 sonuna kadar 3 milyar avroyu bulabilecek ek bir fon konusunda karar vermeye hazır olacak" ifadesi kullanılıyor.

 

Suriyeliler için güvenli bölge

 

Türkiye, Suriyelilerin Suriye içinde güvenli bölgelerde yaşamaları için işbirliği yapılmasını önermişti.

 

Taslak metinde bu konuda "AB ve üye devletler, yerel halk ve mültecilerin daha güvenli olacak alanlarda yaşamasına izin verecek Suriye içindeki insani şartların iyileştirilmesi için herhangi bir ortak çabada Türkiye'yle çalışacak" deniliyor.

 

Bulgaristan için de güvence isteniyor

 

Taslakta Bulgaristan'ın olası bir anlaşmanın kendilerini kapsamaması halinde veto tehdidi de dikkate alınıyor. Bu çerçevede, Türkiye'den, kendi sınırları içinde yasa dışı göç için yeni deniz ve kara güzergahı açılmaması için gerekli tüm önlemleri alması isteniyor, bu konuda AB'nin yanı sıra komşu ülkeler (Yunanistan ve Bulgaristan) ile işbirliği yapılacağı ifade ediliyor.

 

Yayınlanacak metnin "bildiri" değil de "açıklama" olması, bağlayıcı olmadığı anlamına da geliyor.

 

Liderler bugünkü toplantında bu taslak üzerinde anlaşmaya çalışacak. Toplantıda ortaya çıkacak yeni metinde, yarın Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun katılacağı Türkiye-AB Zirvesi'nde Ankara'nın onayı aranacak. 

 

Tusk: İyimser olmaktan çok ihtiyatlıyım

 

AB Konseyi Başkanı Donald Tusk, AB ve Türkiye arasında sığınmacı krizinde anlaşmaya varma konusunda ihtiyatlı bir iyimserlik içinde olduğunu söylemişti. Tusk, "Açık konuşmak gerekirse, iyimser olmaktan ziyade ihtiyatlıyım" dedi.

 

 Zorlu görüşmeler ve müzakerelerin devam ettiğini söyleyen Tusk, varılacak bir anlaşmanın en temel 3 ilkesini şu şekilde sıraladı:

 

"İlk olarak, anlaşma küçük ya da büyük fark etmez tüm 28 üye ülke tarafından kabul edilmeli. İkinci olarak, anlaşma AB ve uluslararası kanunlara uyumlu olmalı. Üçüncü olarak da, anlaşma, Schengen'e geri dönülmesi (geçici kontrollerin kaldırılması), sığınmacıların bir ülkeden diğerin gönderilmesi politikasına son verilmesi, Yunanistan'a insani destek, Batı Balkan ülkelerinin desteklenmesi ve Türkiye'yle işbirliğinin güçlendirilmesini içeren kapsamlı stratejimize destek sağlamalı ve sığınmacı krizi etkili bir şekilde çözmeye yardım etmeli."

 

Kaynak: Anadolu Ajansı, Al Jazeera

- Advertisment -