Hristiyan Demokrat Birlik’in (CDU) genel başkanlığına yeniden aday olmayan Almanya Başbakanı Angela Merkel’in halefi Annegret Kramp-Karrenbauer oldu. Kramp-Karrenbauer, CDU Genel Sekreteri olarak görev yapıyordu.
CDU’nun Hamburg’daki kongresinde yapılan genel başkanlık seçiminin ikinci turunda, 999 delegeden 517’sinin oyunu alan Annegret Kramp-Karrenbauer, CDU’nun yeni Genel Başkanı seçildi.
Kramp-Karrenbaeur’in rakibi Hristiyan Birlik (CDU/CSU) eski Grup Başkanı Friedrich Merz ise oyların 482’sini aldı.
Kramp-Karrenbauer, CDU Genel Başkanlığı’na seçilmesinin ardından yaptığı kısa konuşmada, artık partideki bütün kanatların ve bütün üyelerin CDU’nun bir kitle partisi olarak kalması ve şekillenmesi konusunda çaba göstermesi gerektiğine işaret etti. Kramp-Karrenbauer, genel başkanlığa aday olan ancak seçilemeyen Friedrich Merz ve Jens Spahn’a da partide görev alması çağrısında bulundu.
Friedrich Merz ise sonuç belli olduktan sonra yaptığı açıklamada, CDU Genel Başkanlığı yardımcılığı veya parti yönetiminde başka bir göreve talip olmadığını vurguladı. Merz, delegelere parti yönetiminin seçileceği oylamalarda Jens Spahn’a destek vermeleri çağrısı yaptı.
.
İlk tur oylama sonuçsuz kalmıştı
Yapılan ilk tur oylamada, genel başkanlığa aday olan CDU Genel Sekreteri Annegret Kramp-Karrenbauer 450 delegenin oyunu alarak mutlak çoğunluğu sağlayamamıştı. Alman meclisi Hristiyan Birlik (CDU/CSU) eski Grup Başkanı Friedrich Merz ise oyların 392’ini almıştı. Sağlık Bakanı Jens Spahn’ın oyları ise 157’de kalmıştı. Oyların yüzde 15,7’sini alan Sağlık Bakanı Spahn ikinci tur oylamaya katılma şansı elde edememişti.
999 delegenin katıldığı oylamada, genel başkan seçilebilmek için adayın en az 500 delegenin oyunu alması gerekiyordu.
Kramp-Karrenbauer: CDU kitle partisi olarak kalmalı
Hamburg’daki kongrede, ilk tur oylamadan önce adaylardan ilk konuşmayı Annegret Kramp-Karrenbauer yaptı. CDU Genel Sekreteri Kramp-Karrenbauer konuşmasında CDU’nun kötümserlerin peşinden koşmaması ve gerekirse zamanın ruhuna karşı korkusuz ve cesaretli bir biçimde kendi rotasında ilerlemesi gerektiğini söyledi.
Partinin adında Hristiyan ibaresinin bulunduğuna dikkat çeken Kramp-Karrenbauer, partinin değerler pusulası konusunda “yanlış anlamalara” izin vermemesi gerektiğini savundu. CDU’nun Avrupa partiler coğrafyasında ayakta kalan son büyük kitle partisi olduğunu belirten Kramp-Karrenbauer “Bunun böyle kalmasını istiyorum” dedi. Dijitalleşme konusunda ilerlemeye ihtiyaç olduğunu belirten Kramp-Karrenbauer “Eğer cesaretimiz varsa, bu ülkede bir şeyler yapmak isteyenler için frenleri kaldırırız” ifadelerini kullandı.
Merz strateji değişikliğini savundu
Hristiyan Birlik (CDU/CSU) partileri eski meclis grup başkanı Friedrich Merz ise Merkel’in izlediği siyasi çizgiyi sonlandırma ve yeni bir çizgi izleme sinyali verdi. Merz, partinin vatandaşlar, seçmenler ve diğer siyasi karşıtlarına yönelik strateji değişikliğine gitmesi gerektiğini savundu. Merz “Ülke genelinde yeniden yüzde 40’a ulaşmak istiyoruz” ifadelerini kullandı.
Birçok kişinin sağ popülist Almanya için Alternatif (AfD) partisine kayan CDU seçmenlerini geri kazanmaya çabaladığını belirten Merz, “Ama bunu başaramadık” dedi.
“Net pozisyonlar olmadan daha iyi seçim sonuçları alamayız” diyen Merz sağlıklı bir tartışma kültürüne ihtiyaç olduğunu söyledi. Merz CDU'nun siyaset sahnesindeki başlıca hasımlarının sağ ya da solun en ucundaki siyasi özneler değil, Sosyal Demokrat Parti, Hür Demokrat Parti ve Yeşiller olduğunu belirtti.
Almanya’nın doğusunda yaşayan vatandaşların 1990’dan bu yana başarıları nedeniyle övgüyü hak ettiklerini söyleyen Merz gelecek yıl Brandenburg, Thüringen ve Saksonya eyaletlerinde seçimler olacağını hatırlattı. Merz CDU’nun bu insanları sağ ya da sol popülistlere bırakmaması gerektiğini belirtti.