Boillon, Fransa'nın en geç büyükelçisi olmuş ve Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy yönetimi zamanında Irak ile Tunus büyükelçiliği görevinde bulunmuştu. Sarkozy'ye yakınlığından dolayı kendisine 'Sarko'nun çocuğu' lakabı takılmıştı.
Oldukça renkli bir karaktere sahip olan Boillon'un düşüşü de 2013 yılında için çok ciddi miktarda nakit para bulunan bir çantayla Belçika'ya giden bir trene binerken yakalanmasıyla başladı.
Boillon'un elindeki çantada 50, 100, 200 ve 500 Euro'luk banknotlar halinde 350 bin Euro bulundu. Çantadan ayrıca 40 bin Dolar da çıktı.
Fransız yasalarına göre, Avrupa Birliği (AB) sınırları içerisinde 10 bin Euro'nun üzerinde para taşınması halinde bunun deklare edilmesi gerekiyor.
Bu nedenle Boillon, vergi kaçırmakla suçlanıyor. Ancak kendisi iddiaları reddediyor ve bu paranın Irak'ta özel danışmanlık hizmeti karşılığında aldığı ödeme olduğunu söylüyor.
Boillon'un avukatları da Irak'ta bankacılık sistemi olmamasından dolayı ödemelerin ve işlemlerin nakit parayla yapıldığını öne sürüyor.
Siyah takım elbise ve beyaz gömlek giymesi nedeniyle bir dergi tarafından "Diplomasi Dünyasının James Bondu" olarak adlandırılan Boillon, Sarkozy'nin cumhurbaşkanlığı döneminin sona ermesiyle birlikte gözden de düşmeye başladı.
Bir süre diplomatik kariyerine ara verip, danışmanlık yapan Fransız diplomat, geçen yıl yeniden diplomasi camiasına geri döndü ve New York'taki Birleşmiş Milletler'de görev yaptı.
Bir zamanlar Fransız diplomasisinin yükselen yıldızı olan genç diplomat, Fransa ile Libya'nın devrik Devlet Başkanı Muammer Kaddafi arasındaki görüşmeleri de yürütmüştü.