Bilim insanları Brezilya varyantına P.1, İngiltere varyantına B.1.1.7, Güney Afrika varyantına da B.1.351 diyor.
Bunlardan Brezilya varyantı İngiltere’de şimdiye kadar 10 kişide tespit edilirken, İngiltere varyantının 50’yi aşkın ülkeye yayıldığı ve yeni mutasyonlara uğradığı gözleniyor. Güney Afrika varyantı da İngiltere de dahil en az 20 ülkeye daha yayılmış durumda.
Virüslerin yeni varyanlarla değişmesi çok normal. Bütün virüsler kendilerini kopyalayarak yayılıp çoğalırken mutasyona uğrarlar.
Genellikle bu mutasyonların çok büyük bir çoğunluğu önemsizdir. Hatta bazıları virüsün yaşam döngüsünün devamı açısından olumsuz etki bile yaratabilir. Ama bazıları da virüsü daha bulaşıcı ya da daha tehlikeli hale getirebilir.
Yeni varyantlar daha mı tehlikeli?
Covid-19 mutasyonlarından hiç birinin, yakalananların çoğunda hastalığı ağırlaştırıcı bir sonuç yarattığına dair bir kanıt yok.
Virüsün orijinal versiyonunda olduğu gibi tüm bu varyantların daha ileri yaş grupları ve başka önemli sağlık sorunları olanlar açısından daha tehlikeli olduğu görülüyor.
İngiltere’deki varyant hakkında yapılan bazı araştırmalarda bu varyantın virüsün önceki haline göre ölüm riskini yüzde 30 artırdığı sonucuna varıldı ama araştırmanın sınırlı olması nedeniyle kesin sonuçlara varılamadı.
Elleri sık sık yıkamak, diğer insanlarla mesafeyi korumak ve maske takmanın bu varyantların yayılmasını da etkilediği anlaşılıyor. Ama yeni varyantlar daha bulaşıcı olduğundan önlemlerde daha da dikkatli olmak gerekiyor.
Virüse ne oluyor?
İngiltere, Güney Afrika ve Brezilya varyantlarının üçü de daha bulaşıcı ya da yakalanması daha kolay olabilir.
Her üçünde de virüsün üst yüzeyindeki dikensi protein çıkıntılarında değişiklik gözleniyor. Bunlar virüsün insan hücrelerine yapışmasını sağlayan kısmı. Bu nedenle de daha kolay yayıldığı ve insan hücrelerini daha hızlı enfekte ettiği düşünülüyor.
Uzmanlar İngiltere’de Eylül ayında tespit edilen varyantın, yüzde 70 daha bulaşıcı olabileceğini düşünüyordu. Ama İngiltere Sağlık Hizmetleri tarafından daha yakında yapılan bir araştırma bu oranın yüzde 30 ila yüzde 50 arasında olabileceğine işaret etti.
Güney Afrika varyantı Ekim ayında ortaya çıktı ve protein çıkıntılarındaki değişiklik daha da belirgin.
Uzmanlar İngiltere’de egemen olan varyant üzerinde yaptıkları çalışmalarda, az sayıda vakada virüsün bu yönde değişiklikler gösterdiğini tespit ettiler.
E484K adı verilen bu mutasyon, virüsün, insanın bağışıklık sisteminin bazı savunma hatlarını, yani antikorları daha kolay aşabilmesini sağlıyor.
Antikorlar daha önce bu virüsle karşılaşma ya da aşı sonucu bir virüse karşı oluşan özel savunma hücreleri.
Daha önce Temmuz ayında ortaya çıkan Brezilya varyantında da virüsün daha hızlı yayılmasını sağlayan bu E484M mutasyonu görüldü.
Aşılar işe yarayacak mı?
Mevcut aşılar koronavirüsün erken varyantları dikkate alınarak hazırlanmıştı.
Fakatbilim insanları, etkisi biraz düşse bile aşıların yeni varyantlara karşı da hala etkili olacağı görüşünde.
Yakınlarda yapılan bir araştırma Brezilya varyantının, daha önce Covid olmuş, dolayısıyla da bağışıklık kazanmış olması gereken insanlardaki antikorlara dirençli olduğu sonucuna vardı.
Fakat buna karşılık ilk laboratuvar deneyleri Pfizer aşısının yeni varyantlara karşı da etkili olduğunu, sadece etkisinin biraz azaldığını ortaya koydu.