350 bin kişiyi dakikalar içinde evsiz bırakan Beyrut patlaması sonrası harabeye dönen barlar sokağının enkazını Lübnanlı gençler süpürdü. Devletin acizliğinden şikâyet eden Lübnanlılar, şehri ziyaret eden Macron’a “bizi kurtar” dedi, “Michel Aoun istifa” sloganları attı. Beyrut’un öfkeli sakinleri, dokuz ay önce başlayıp tüm ülkeye yayılan protestoların daha da alevlenerek kaldığı yerden devam edeceğinin sinyalini verdi.
Emmanuel Macron, bugün (6 Ağustos) öğle saatlerinde, Fransa’nın bir dönem kolonyal güç olarak bulunduğu Lübnan’a giderek, patlama sonrası Beyrut’u ilk ziyaret eden yabancı lider oldu. Lübnan Cumhurbaşkanı Michel Aoun’la bir araya gelen Macron’un etrafı Doğu Beyrut’taki Gemmayzeh mahallesinde kalabalıkla çevrildi. Fransız lider, öfkeli topluluğa “yardımların yolsuz ellere teslim edilmeyeceği” sözünü verdi.
“Tüm siyasi güçlerle yeni bir anlaşma için görüşmelerde bulunacağım. Bugün yeni bir siyasi pakt sunmak için buradayım” diyen Fransız Cumhurbaşkanına Lübnanlılar, ipleri eline alma ve kendilerini “rejimden” kurtarma çağrısı yaptı.
Macron’un konuştuğu Doğu Beyrut mahallesinin ilerisinde başka bir telaş vardı. Beyrut’taki patlamanın enkaza çevirdiği Mar Mikhael bölgesi, şehir limanının çok yakınında bulunuyordu. Semtteki ev, restoran ve barların çoğu, patlamanın etkisiyle yerle bir oldu. Çarşamba günü spontane bir şekilde örgütlenen gençler, kahredici gecenin ardından döküntüleri temizlemeye çalıştı.
“Hangi Devlet, hani nerede?” diye isyan eden Melissa Fadlallah, temizlik için gönüllü olanlardan biriydi.
Plastik eldiveni ve yüzünde maskesiyle Melissa, topladığı cam dolu torbayı, harabeye dönmüş belediye binasının kenarına koyarken, “Benim için bu devletin çöplükten farkı yok ve dünkü gibi kurbanlar verdikçe hep çöplük olarak kalacak” dedi. “Gerçekten bir devletimiz olsaydı, dün geceden gelip buraları temizliyor olurlardı. Hani neredeler?”
Gruplara ayrılan gönüllülerin bir kısmı plastik poşetlerle gün boyunca camları toplamaya çalışırken, diğerleri de açıkta kalan ailelere kalacak yer sunmak için çaba sarf etti. İkinci ekipte bulunan 30 yaşındaki gönüllü Husam Ebu-Nasr, “Zarar görmüş evlerdeki yaşlı ve engellilere en azından bir gecelik başlarını sokacak yer bulmak için insanları seferber etmeye çalışıyoruz” dedi. “Bu konularda adım atabilecek bir devletimiz olmadığı için biz bir şeyler yapmaya çalışıyoruz.”
Lübnan’ın diğer kentleri, evsiz kalmış Beyrutluları evlerinde ağırlamaya hazırlanıyor. Maruni Katolik Patrikliği tüm manastır ve okulların kapısını barınak ihtiyacı olanlar için açacağını duyurdu.
Üstesinden gelinen ilk sorunlardan biri yemek ve su ihtiyacıydı. Saatler içinde plastik kaplar yemek, sandviç ve abur cuburlarla doldu. Suyla dolu plastik şişeler de tabldotlara eşlik etti.
26 yaşındaki Rita Ferzli, “Bir şey taşımaya yardım edemiyorum, onun yerine su, yiyecek, çikolata ve manevi destek getirdik” diyor.
Bazı işletme sahipleri de işin ucundan tutmaya çalıştı. Twitter’dan yaptıkları paylaşımlarda kapı, pencere ve duvarları zarar görmüş bazı insanlara ücretsiz yardım etme tekliflerinde bulundular.
“Cam Perde” isimli pencere firmasının sahibi Abou Amer, patlamayı kıl payı atlatanlardan. Olaydan sadece üç dakika önce arabasıyla limanın önünden geçtiğini heyecanla söylüyor. Pencere değişimi için yarı fiyatına hizmet veriyor ama özellikle Lübnan para biriminin son aylarda uğradığı devalüasyondan dolayı zaten ekonomik şartlar altında ezilmiş düşük gelirli ailelerden para istemiyor.
Dört çocuk babası Amer gün içinde 7 binden fazla telefon aldığını ve artık yetişemediğini söylüyor ve ekliyor:
“Bu işleri devlet yapar mı sanıyorsunuz? Bi uzak dursunlar, bulaşmasınlar onlar daha fazla artık.”
Hükümete olan öfke sokaklarda açıkça gözlemlenebiliyor. Gönüllüler arasındaki hakim görüş, patlayıcı maddeleri yıllardır limandan kaldırtamayan hükümet yetkililerinin bir numaralı sorumlu olduğu yönünde.
“Burada insanlar sokakta kendini yırtarken, onlar klima önünde koltuklarında oturuyorlar” siteminde bulunan Muhammed Suyur, geçtiğimiz sene Ekim’de başlayan protestolara kaldıkları yerden devam edeceklerini söyledi: “Dayanamıyoruz artık, yeter. Bu düzen değişmeli.”
Son rakamlara göre Beyrut’ta ölü sayısı 135’e, yaralı sayısı 5 binin üzerine çıktı.
Kaynak: The Daily Star.