Amerikan Genelkurmay Başkanı General Mark A. Milley, federal yetkililerin barışçı göstericileri göz yaşartıcı gaz ve plastik mermi kullanarak dağıtmasından sonra Trump’ın Lafayette Meydanı’nı yürüyerek geçip yangında hasar gören bir kilise önünde elinde İncil’le poz verdiği gösteriye katıldığı için özür diledi.
National Defense University’nin (Ulusal Savunma Üniversitesi) Perşembe günkü mezuniyet töreninde önceden kaydedilmiş videoyla yaptığı konuşmasında Milley, “Orada olmamalıydım. O anda o ortamda bulunmam, ordunun iç politikaya müdahil olduğu algısı yarattı,” dedi. Genelkurmay Başkanı’nın konuya ilişkin bu ilk açıklamasının Beyaz Saray’ı kızdıracağı kesin. Trump’ın, Floyd’un öldürülmesinden bu yana geçen sürede ülkeye yayılan değişim isteği karşısındaki tutumunu gittikçe sertleştirdiği gözleniyor.
Başkan’la Pentagon arasındaki söz düellosu, Vietnam Savaşı’ndan bu yana gerçekleşen en derin asker-sivil ayrışmasının kanıtı. Ancak, bu defa askerî liderler, başlangıçtaki tereddütlü adımlarının ardından kararlı bir şekilde, değişim isteyenlerin yanında yer alıyorlar.
General Milley’in yardımcıları, kendisinin istifa etmeyi düşündüğünü, fakat etmemeye karar verdiğini söylüyorlar.
Trump Çarşamba günü Pentagon’u, İç Savaş’ta Birlik’e karşı savaşan Güneyli subayların adını taşıyan askerî üslerin adını değiştirmeyi düşündüğü için azarlayarak askerlerle bir çatışmaya daha girdi. Deniz Piyadeleri, Konfederasyon savaş sancağının sergilenmesini yasaklarken hem Ordu hem de Donanma komutanları, üs adlarının değiştirilmesi konusunda istekli olduklarını ifade etmiş, Senato Silahlı Kuvvetler Komitesi de hem Cumhuriyetçilerin hem de Demokratların desteğiyle, Pentagon’un askerî üslerden Güneylilerin adlarını silmesine karar vermişti. Bunun, seçim yılında Başkan’la çatışmaya neden olması mümkün.
Görevdeki ve eski askerî liderler, Trump’ın Lafayette Meydanı’ndaki yürüyüşünün orduda ciddi bir hesaplaşma süreci başlattığını söylüyorlar. General Milley de konuyu dolandırmadan ele aldı: “Üniformalı bir subay olarak bir hata yaptım ve bu hatadan ders çıkardım,” diyen Milley, Floyd’un anlamsız bir şekilde vahşice öldürülmesine kızdığını söyledi ve Başkan’ın, ülkenin tamamında gösterileri bastırmak için federal ordunun kullanılması isteğine karşı olduğunu yineledi.
Arkadaşları, General Milley’in, Lafayette yürüyüşü sırasında her gün işe giderken giydiği manevra üniformasıyla Trump’ın arkasında yer aldığı için 10 gündür acı çektiğini söylüyor. Bu davranışın göstericileri dağıtmak için kullanılan sert taktiklerin ordu tarafından onaylandığı izlenimini uyandırdığı öne sürülüyor.
Perşembe günkü konuşmasında Milley, ordudaki ve toplumdaki ırk sorunu üzerinde durdu, gösterilerin yalnızca Floyd’un öldürülmesine değil, Afrikalı Amerikalıların yüzyıllardır karşı karşıya olduğu adaletsizliğe ilişkin olduğunu belirtti. ABD Genelkurmay Başkanı, silah altındaki beyaz olmayan askerlerin oranının yüzde 43olduğunu, üst düzey kumandanların ise çok küçük bir kısmını oluşturduklarını belirterek orduyu sistemik ırkçılıkla ilgili sorunların üstüne gitmeye çağırdı.
Trump’ın yardımcıları, Başkan’ın General Milley’e ve gösterileri bastırmak için ordunun kullanılmasına karşı olduğunu geçen hafta bir basın toplantısında açıklayan Savunma Bakanı Mark Esper’a kızgın olduğunu söylerken, Savunma Bakanlığı yetkilileri her ikisinin de görevde daha ne kadar kalacağının belli olmadığını, ancak Trump’ın seçime bu kadar yakın bir dönemde Pentagon’la açık bir savaşa girmenin bedelini pek karşılayamayacağını belirtiyorlar.
Lafayette Meydanı’ndaki olaylar, George W. Bush ve Barack Obama’nın Başkanlık dönemlerinde Genelkurmay Başkanı olan Amiral Mike Mullen’ın ve Trump’ın ilk Savunma Bakanı iken Aralık 2018’de istifa eden Jim Mattis’in de aralarında olduğu çok sayıda eski üst düzey askerî yetkiliden olağanüstü sert açıklamalar gelmesine yol açmıştı. Trump’ı açıkça eleştirmekten hep kaçınmış olan emekli dört yıldızlı General Mattis’in açıklamasında şu cümleler yer alıyordu: “50 yıl kadar önce orduya katıldığımda Anayasa’yı korumak ve kollamak için yemin etmiştim. Aynı yemini eden askerlere herhangi bir durumda vatandaşlarının Anayasal haklarını ihlal etmeleri emri verileceği, hele de bunun askerî liderliğin de yanında durduğu bir ortamda tuhaf bir fotoğraf çekimi için yapılacağı hiç aklımdan geçmezdi.”
General Milley, Lafayette Meydanı olayının neden olduğu zararı hafifletme çabası içinde, olaydan iki gün sonra orduya görevlerinin ifade özgürlüğü hakkını korumak olduğunu güçlü bir dille hatırlatan bir mektup yayınladı. Mektuba el yazısıyla şu notu eklemişti: “Hepimiz hayatımızı Amerika’yı oluşturan fikre adadık – o yemine ve Amerikan halkına sadık kalacağız.” (Kaynak: New York Times