Bir aydır, medyaya sızan bilgilerle gündeme gelen ifadeler ve ayrıntılar, bu kez canlı yayında milyonlarca Amerikalı tarafından takip edilecek.
BBC Kuzey Amerika Muhabiri Anthony Zurcher, ABD Temsilciler Meclisi İstihbarat Komisyonu'nda kameralar karşısına geçecek isimler ve gündemde olacak kilit başlıkları derlendi.
Zurcher, ifadelerin Amerikan kamuoyu üzerindeki etkisinin, azil sürecinin geleceğini belirleyeceğini yorumluyor.
Tanıklar güvenilir mi?
Bu hafta komisyonun karşısına çıkacak olan üç isimden, büyük sürpriz yaratacak ifadeler beklenmiyor.
ABD'nin Ukrayna Büyükelçiliği görevini vekaleten yürüten Bill Taylor, Dışişleri Bakanlığı'nda Avrasya işlerinden sorumlu bakan yardımcısı konumunda olan George Kent ve eski ABD Ukrayna Büyükelçisi Marie Yovanovitch'in kapalı kapılar ardında verdikleri ifadelerin tutanakları kamuoyuna açıklanmıştı.
Yani bu üçlünün ifade sürecinde bir bomba patlamasını bekleyen varsa, bu bombalar zaten patlamıştı. Azil soruşturmasının merkezinde olan "askeri yardımın iyiliğe bağlandığı" iddiası gün yüzüne çıkmıştı.
Demokratlar için, bu üç tanığın da, komisyonun sorularına daha önceki ifadelerine uygun olarak cevap vermeleri yeterli. Ancak burada Demokratların hesaba kattığı şey, ifadelerin bu kez canlı yayında tekrarlanacak olması. Yani tanıkların ne söylediklerinden çok, nasıl söylediklerinin önemli olacağını hesaplıyorlar.
Tanıkların kullandıkları dil, güvenilir ve ikna edici olacak mı? Hatırladıklarını dile getirirken, tereddüt emaresi gösterecekler mi? Cumhuriyetçi komisyon üyelerinin, sıkıştırma amaçlı soruları karşısında geri adım atacaklar mı?
ABD kamuoyu, destekledikleri partilerin arkasında safları sıklaştırmış durumda. Demokratlar, azil yönünde gerçekleşebilecek olan kamuoyu desteğinin, Cumhuriyetçi siyasileri de baskı altına almasını bekliyor.
Azil sürecinde gündeme gelecek tanıklıklar, sorular, deliller ve ifadeler hukuki terimlerle dolu olacak. Oturumlar kimi zaman, zor takip edilir bir atmosfere bürünebilir. Ancak temel olarak bu bir siyasi süreç ve merkezinde siyasetçiler olacak. Politikacılar, savcı, jüri, hakim ve savunma rolünü oynayacak. Bu noktada şunun unutulmaması gerek; siyasetçiler, seçimle iş başına gelir ve halka hesap verir.
Yani ABD'li siyasetçiler, Amerikan halkına, seçmenlere oynayacak. Bu haftaki azil tiyatrosunun amacı, seçmenlerin düşüncesini şekillendirmek, onları durduğu pozisyona çekmeye çalışmak olacak.
Donald Trump'a azil sürecinde yöneltilen temel suçlama; askeri yardımı baskı aracı olarak kullanarak ve Ukrayna'nın yeni seçilen devlet başkanından, muhtemel rakibi Demokrat Joe Biden hakkında soruşturma başlatmasını sağlamaya çalışmak.
Trump yönetiminin, "iyiliğe karşı iyilik" ifadesiyle kamuoyuna yansıyan diplomatik girişimleri konusunda endişesini ilk kez dile getiren isim de ABD'nin Ukrayna Büyükelçisi Bill Taylor'dı.
Taylor görüşmelerin ve yapılan konuşmaların tutanaklarını tutmuştu
Taylor ifadesinde, Ukrayna'nın yeni hükümetinin baskı altına alındığına inanmasını sağlayacak birden fazla durumla karşılaştığını belirtiyor. Büyükelçi Taylor, baskı için, askeri yardım ve Beyaz Saray davetinin kullanıldığına inandığını ifade ediyor.
Onun ifadesi sonrasında, ABD'nin Avrupa Birliği Büyükelçisi Gordon Sondland'ın "hafızası tazelenmiş" ve Ukraynalı yetkililere, soruşturma başlatılmazsa, askeri yardımın askıya alınabileceğini söylediğini kabul etmişti.
Yine Taylor'ın aktardığına göre, Beyaz Saray'dan bir kadın yetkili, Ukrayna'ya yardımın Başkan Trump'ın talimatıyla durdurulduğunu söyledi.
Demokratların davası, Trump'ın, siyasi çıkar için başkanlık gücünü istismar ettiği savı üzerine kurulmuş durumda. Bill Taylor bu davada Demokratların kilit ismi konumunda bulunuyor.
Demokrat Parti, Taylor'ın tanıklıklarını ve endişelerini, Amerikan kamuoyunun anlayabileceği açıklıkta ortaya koymasını umuyor.
Peki Cumhuriyetçiler nasıl bir savunma stratejisi hazırlıyor?
Kongre binasında dolaşımda olan bir bildiri, Cumhuriyetçilerin savunma stratejisinin oldukça açık olduğunu ortaya koyuyor.
Cumhuriyetçiler, Trump'ın iddia edilen şekilde çıkar elde etmek için Ukrayna'ya baskı uygulamadığını savunacak.
Onlara göre, askeri yardımın askıya alınmasının arkasında, Trump'ın, Ukrayna'daki yolsuzluklarla ilgili meşru endişeleri yatıyordu. Ve zaten soruşturmaların başlatılması ile de askeri yardımlar serbest bırakıldı.
Cumhuriyetçiler, "siyasi çıkar" eksenli ifadeler konusunda da hazırlık yapmış durumda. Bu ifadeleri dile getiren bürokratların, seçilmemiş kişiler olduklarını ve görüşlerinin yönetimle yaşadıkları siyasi anlaşmazlıklarla şekillendiğini iddia edecekler.
Cumhuriyetçi parlamenterlerin, Biden veya oğlunun soruşturulmasını istemekte Trump'ın haklı olduğu noktasında bir tartışma yürütebileceği de değerlendiriliyor.
2020 Başkanlık seçimlerine aday olan Demokrat Joe Biden'ın oğlu Hunter Biden, Ukraynalı bir enerji şirketinin yönetim kurulunda yer alıyordu.
Donald Trump, yabancı bir ülkeden gelecek karalayıcı bilgiyi kabul edebileceğini açıklamıştı
Cumhuriyetçilerin, Trump'ın davranışlarının "ideal" olmadığını kabul etmekle birlikte azil gerektirmediğini savunabilecekleri de değerlendiriliyor.
Demokratların, Trump'ın adımlarının azil gerektirdiği savında başarılı olabilmesi için hikayeyi bütünlük içinde tutması gerekiyor. Cumhuriyetçiler ise bu anlatımda delikler açmaya çalışacak.
ABD siyasetindeki mevcut durum Cumhuriyetçilerin lehinde. Süreci ne denli uzatabilirlerse, tüm soruşturmanın, kutuplaşmış Amerikan siyasetinin siper savaşında çamura saplanması ihtimali yükselir.
Adam Schiff oturumları yönetebilecek mi?
Californialı Kongre üyesi Adam Schiff, bir siyasi süreç sonrası azil soruşturmasındaki oturumları yönetecek kişi olarak belirlendi.
Eski bir federal savcı olan Schiff, kapalı kapılar ardında yürütülen ifade süreçlerini de yönetmişti. Şimdi kamuoyuna açık bir hal alan süreci de o yönetecek.
Onun rolünü önemli kılan, diğer komisyon üyelerinden daha fazla süreye ve soru hakkına sahip olacak olması.
Schiff, yaptığı bir açıklamada, sürecin "başkan için adil" yönetileceği sözünü verdi. Donald Trump ise çoktan Adam Schiff'i hedef tahtasına oturttu ve onu "yozlaşmış", soruşturmayı "aldatmaca" olarak tanımladı.
Temsilciler Meclisi'nin Demokrat Partili Başkanı Nancy Pelosi ve diğer Demokratlar, Schiff'e, baskı altında sakin kalma konusunda güveniyor.