Amerika Birleşik Devletleri’nde Kasım ayında yapılacak seçimlerde Cumhuriyetçi Parti’nin başkan adayı olan Donald Trump’ın gafları birbiri ardına geliyor.
Kendi partisinin bile arkasını dönmeye başladığı Donald Trump, en son silah sahibi olma hakkını savunan kişilerin, Demokrat Parti’nin başkan adayı Hillary Clinton’ı ‘engelleyebileceğini’ söyledi. Trump’ın sözleri, Clinton’ı ‘hedef gösterme’ olarak yorumlanırken, Trump sözlerinin çarpıtıldığını ifade etti. Clinton’un başkan olması durumunda Yüksek Mahkeme’ye liberal yargıçlar atayacağını ve silah satın alma hakkını kısıtlayacağını belirten Trump tepkiyle karşılandı. Connecticut Senatörü Chris Murphy, Trump’ın seçim kampanyası açıklamalarının tehlikeli olduğunu söyledi. Demokrat Partili Senatör Elizabeth Warren da Clinton’a karşı örtük bir ölüm tehdidinin söz konusu olduğunu belirtti.
Trump önceki hafta Irak’ta bir intihar saldırganı tarafından öldürülen Amerikalı Müslüman yüzbaşı Humayun Khan’ın ailesiyle de yıkıcı bir kavga başlatmıştı. Trump, Khan'ın konuşma metninin rakibi Demokratların başkan adayı Hillary Clinton'ın yazar ekibinin yazmış olabileceği iması ve Khan'ın konuşması sırasında sessizce yanında duran eşine atıfta bulunarak, "Eşine bakarsanız, orada ayakta duruyordu. Söyleyecek hiç bir şeyi yoktu. Belki de hiçbir şey söylemesine izin verilmemiştir" demesi geniş kesimlerin tepkisini çekmişti.
Senatör McCain yaptığı açıklamada Trump’ın Cumhuriyetçi Parti’nin başkan adayı olmasına karşın her açıklamasının partinin görüşlerini yansıtmadığını belirtti. Önde gelen bir dizi Cumhuriyetçi, Trump’ın Khan ailesine yüklenmeye hakkı olmadığını söyledi. Washington Post, bu durumu 'sarsıcı bir olay' olarak değerlendirirken, New York Times 'aşırı şiddetli kriz' diye nitelendirdi. MSNBC ve CNN ise “Donald Trump, Irak'ta oğlunu kaybetmiş bir asker ailesine saldırmaya nasıl cesaret edebildi?” diye sordu. Humayun Khan’ın babası ise “Birleşik Devletler’in başkan adayı, yönetimine talip olduğu halkla empati kurmaktan aciz” sözleriyle milyarder işadamına tepki gösterdi.
Öte yandan Obama’nın, Trump’ın Khan’a yönelik açıklamalarının ardından Cumhuriyetçi Parti’yi sorumlu tutması Cumhuriyetçileri can evinden vurdu. Zira Cumhuriyetçilerin çoğu Trump’ın öldürülen askerin ailesine yönelik açıklamalarını eleştirse de adaylarına verdikleri desteği geri çekmedi. Obama Cumhuriyetçi Parti liderlerine şöyle seslendi: “Bu adamın lideriniz olması sizin partiniz hakkında ne söylüyor? Burada yeni bir gafı aşan başka bir durum söz konusu. Artık her gün, her hafta Trump’ın yaptığı açıklamalarla aralarına mesafe koymaya başladılar. ‘Benim partimden dâhi olsa bu kişi Birleşik Devletler başkanlığı için destekleyebileceğim biri değil’ diyecekleri bir nokta olmalı.”
Donald Trump, Pennyslvania'daki bir lisenin spor salonunda yaptığı konuşmada ise Demokrat Parti'nin adayı rakibi Hillary Clinton'a "şeytan" dedi. Trump, Demokrat aday adayı Bernie Sanders'ı, yarışı Clinton'a bırakması nedeniyle eleştirerek, "Sanders şeytanla anlaşma yaptı. O (Clinton) bir şeytan" diye konuştu.
Öte yandan Trump Daytona Beach'deki konuşması sırasında da sözü ABD'de son aylarda yaşanan terör saldırılarına ve bundan çıkarı olan siyasi figürlere getirdi. Orlando ve San Bernardino saldırılarından söz eden Trump sözlerine "Ve bunlar için kime teşekkür etmeliyiz? Tabii ki IŞİD örgütünün kurucusu Hillary Clinton'a" dedi.