BirGün'den Nurcan Gökdemir'in haberine göre, 5 milyon TL ve üzeri tutardaki takipli kredi dosyalarına yönelik yapılan incelemeler sonucunda risk-teminat dengesinin olumsuz yönde geliştiği, diğer alacaklı bankaların da borçlular hakkında yasal takip işlemleri başlattığı, önceki dönemlerde yapılan ön ödemesiz yapılandırma sözleşmeleri sebebiyle yasal takip işlemlerinin geciktiği örnekler bulunduğunun altı çizildi. Raporda, bu nedenlerle alacaklardan bir kısmının karşılıksız kalabileceğinin anlaşıldığı vurgulandı. Denetçiler, bankanın, kredi alacaklarının takibini iyi yönetmediği, ipotekleri yapmadığı tespitini de raporlarına yazdı.
Ziraat Bankası’nın TBMM’ye sunulan Sayıştay denetim raporunda, 2018 yılında bankacılık sektörünün takipteki kredilerinin bir önceki yıla göre yüzde 51 oranında artmasına karşın bankanın kredilerindeki artışın yüzde 56,2 olduğu belirtildi. Buna göre, bankanın en az 90 gün süreyle ödenmediği için takibe alınan kredileri 4.8 milyar TL’den 7,5 milyar TL’ye çıktı.
Halk Bankası’nın 2018 yıl sonu itibariyle 30 gün süreyle ödenmediği için yakın izlemeye alınan toplam kredileri, bir önceki döneme göre 244,4 oranında arttı. Yıl boyunca 12,9 milyar TL’lik kredi yakın izlemeye alınınca toplam tutar 18,2 milyar TL oldu. Bankanın takipteki kredileri ise yüzde 39,6 oranında 2.421 milyon TL artarak 8.5 milyar TL’ye çıktı.
Yüzde 33'ü tazminatsız alacaklar
Sayıştay raporunda, yakın izlemedeki kredilerdeki yoğunlaşmanın, inşaat ve sanayi sektöründe gerçekleştiğinin altı çizildi. Bankanın takipteki kredi ve alacaklarının yüzde 33,7’si olan 2 milyar 878 milyon TL teminatsız alacaklardan oluştu.
2018 yılında takibe alınan 3 milyar 265 milyon TL’lik alacağın 370 milyon TL’si kurumsal kredilerden, 849 milyon TL’si ticari kredilerden, 1 milyar 772 milyon TL’si KOBİ kredilerinden, 274 milyon TL’si bireysel kredilerden oluştu.
Tahsil edilemeyebilir
5 milyon TL ve üzeri tutardaki takipli kredi dosyalarına yönelik yapılan incelemeler sonucunda risk-teminat dengesinin olumsuz yönde geliştiği, diğer alacaklı bankaların da borçlular hakkında yasal takip işlemleri başlattığı, önceki dönemlerde yapılan ön ödemesiz yapılandırma sözleşmeleri sebebiyle yasal takip işlemlerinin geciktiği örnekler bulunduğunun altı çizildi. Raporda, bu nedenlerle alacaklardan bir kısmının karşılıksız kalabileceğinin anlaşıldığı vurgulandı.