AK Parti Ekonomi İşlerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Nurettin Canikli, muhalefetin “Merkez Bankası’nın 128 milyar dolarlık rezervi nerede?” sorusuna sosyal medya hesabı üzerinden cevap verdi.
Canikli yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi:
“128 milyar dolar nereye gitti? Bu soruyu cevaplamadan önce ekonominin iki temel kuralını hatırlatalım.
“Doların fiyatı piyasada arz ve talep şartlarına göre belirlenir. Piyasaya gelen doların miktarı, talep edilen dolardan fazla olursa doların fiyatı düşer, talep edilen doların miktarı piyasaya gelen dolardan fazla olursa doların fiyatı yükselir.
“İkinci kural konvertibil olarak ilan edilen bir paranın karşılığında talep edilen dövizi Merkez Bankası piyasa fiyatından satmak zorundadır. Türk lirası da konvertibil bir paradır. TL’nin konvertibil olduğu 1990 yılında ilan edilmiştir.
“Ekonomi eğitimi veren okulların birinci sınıflarında öğretilen bu temel kuralları üzülerek hatırlatmak mecburiyetinde kaldık.
“Çünkü ekonomi biliminin bu temel kurallarını görmezden gelerek, 128 milyarı kime sattınız? düşük fiyattan mı sattınız? gibi sansasyonel ve suçlayıcı ifadelerle ekonomide kaotik bir ortam oluşturulmaya çalışılıyor.
“Esas sorumuza dönelim. 128 milyar dolar nereye gitti? Dolar ucuz fiyattan mı satıldı? Birilerine peşkeş mi çekildi? Detaylandıralım; Merkez Bankasının doğrudan veya dolaylı olarak ticari bankalar üzerinden piyasaya verdiği dolarlar piyasada oluşan fiyattan satılır.
“Merkez Bankası doların fiyatını belirlemez. Fiyat piyasada oluşur. Merkez Bankası piyasada oluşan fiyattan dolar satar. Bu nedenle, Merkez Bankasının doları ucuza veya pahalıya sattığına ilişkin değerlendirmeler en hafif ifade ile cehalet ürünüdür.
“128 milyar doların nereye gittiğini olabildiğince basite indirgeyerek anlatmaya çalışalım. 2019 ve 2020 yıllarında dolar kimlere satılmış?
“1a: Cari açığın finansmanı için MB 30 milyar dolar döviz satmış. (2019’da cari denge +6.8 milyar dolar, 2020’de cari açık -36.8 milyar dolardır.) Yani 30 milyar doları ithalatçılar satın almış. 2019 ve 2020 yıllarında toplam 36 milyar dolarlık altın ithalatı gerçekleştirildi.
“1b- 75 milyar doları Türkiye’de yerleşik gerçek ve tüzel kişiler tarafından satın alınmış. Yani 75 milyar dolarlık TL cinsinden hesaplarını dolara çevirmişler. Bu 75 milyar dolar Türkiye’deki bankalarda hesaplarda durmaktadır.
“1c- Özel sektör dış borcunu ödemek için 43 milyar dolar satın almış (özel sektörün 2018’in sonundaki toplam dış borcu 298 milyar dolar ilken 2020’nin sonunda 255 milyar dolara düşmüş.)
“1d- 2019 ve 2020 yıllarında 12 milyar dolar portföy yatırımcısının çıkışı olmuş. Yani yabancı yatırımcı daha önceki yıllarda Türkiye’ye getirip TL’ye çevirerek portföy yatırımında kullandığı dövizinin 12 milyar dolarlık kısmını dövize çevirip geldiği ülkeye geri götürmüştür.
“Yani 12 milyar dolarlık döviz satın almıştır. Bu dört kalemi topladığımızda 160 milyar dolara ulaşılmaktadır. Bu rakam 128 milyar doların bir hayli üzerindedir. Bu durum Merkez Bankasının 2019 ve 2020 yıllarında 160 milyar dolar satış yaptığı anlamına gelmiyor.
“Çünkü ödemelerin tahakkukunda dönemsel kaymalar ortaya çıkabiliyor. Bu tablo bize 128 milyar doların tamamının yukarıda belirtilen ödemelerin finansmanında kullanıldığını göstermektedir.
“Özetleyelim; A) 128 milyar doların 36 milyar doları ile altın ithal edilmiştir ve bu altınlar Cumhuriyet Altını, bilezik ve benzeri yatırım aracı olarak Türk halkının evindedir. B) 75 milyar doları Türkiye’deki bankalarda gerçek ve tüzel kişilerin hesaplarında durmaktadır.
“C) Özel sektör 43 milyar dolarlık yurtdışına olan döviz borcunu ödemiş. D) Yabancı portföy yatırımcı 12 milyar dolar satın alarak yurtdışına çıkarmıştır.
“Tekrar hatırlatalım Merkez Bankası doğrudan ve dolaylı tüm döviz satışlarını piyasa fiyatından gerçekleştirmiştir. Ucuza dolar satıldı iddiası kocaman bir yalandır.
“Döviz satışında hiç kimseye farklılık ve ayrıcalık yapılmamıştır. Piyasanın işleyişi itibari ile böyle bir durumun olması da zaten mümkün değildir.
“Bir doların dahi nereye satıldığı bellidir. Merkez Bankasının doğrudan veya dolaylı olarak sattığı dövizi piyasadan satın alanların kimlikleri ve ne kadar döviz aldıkları devletin kayıtlarında yer almaktadır.
“Bu kara propagandayı ve dezenformasyonu gerçekmiş gibi sunmaya çalışan iftiracılara sesleniyorum; bildiğiniz somut bir şey varsa açıklayın yoksa susun. Bu ülkeye zarar veriyorsunuz. Sonuç itibari ile, her şey açık ve net, 128 milyar dolar burada sizin aklınız nerede?”
Canikli’ye cevaplar
Siyasetçiler ve ekonomistler Nurettin Canikli’nin bu açıklamasına, sosyal medyadan yaptıkları paylaşımlar ile tepki gösterdi.
Turhan: “Saçmalamak için 20 tweete gerek yok”
Eski Merkez Bankası Başkan Yardımcısı ve Gelecek Partisi MYK Üyesi Ekonomist İbrahim Turhan:
“İş yine başa düştü… Ne yapalım, öğreteceğiz mecburen.
“Merkez Bankası’nın döviz satmak zorunda olduğu döviz kuru rejiminin adı; sabit kur rejimidir. Nokta veya bant olarak kur taahhüdü olduğu için merkez bankası ‘kendi belirlediği’ kurdan döviz satmak zorundadır.
“Hem kurun piyasada oluştuğu hem merkez bankasının talep edilen dövizi piyasa kurundan (döviz için fiyat demiyoruz) satmak zorunda olduğu bir rejim yoktur. “Ekonomi eğitimi veren okulların birinci sınıflarında öğretilen temel kuralları” bilseniz bunu da bilirsiniz.
“Dalgalı döviz kuru rejiminde, döviz kuru bir politika aracı değildir. Merkez bankasının nominal ya da reel herhangi bir kur hedefi olmaz. Arz-talep koşullarını, dolayısıyla kur seviyesini etkilememek için döviz alımı ve satımı; kuralları önceden belirlenen ihalelerle yapılır.
“Kurlarda aşırı oynaklık görülmesi ya da piyasanın temellerinden kopuk anlık dengesizlik oluşması durumunda doğrudan alım ya da satım müdahalesi yapılabilir. Ama bu istisnai bir durumdur. Müdahale aynı gün kamuoyuna duyurulur, tutarları en geç 15 işgünü sonra yayınlanır.
“Konvertibilitenin ise kur rejiminin sabit ya da dalgalı olmasıyla ilgisi yoktur. Konvertibilite, yerli paranın cari kur üzerinden (belirlenmiş sabit kur da olabilir serbest piyasa kuru da) yasal kısıtlama olmaksızın yabancı paraya serbestçe çevrilebilmesidir.
“TCMB 20 yıldır dalgalı kur rejimi izlemektedir. Döviz satma zorunluluğu yoktur. Ayrıca her ihtiyaç duyana döviz satma görevi de yoktur.
“Boyundan büyük işlere kalkışmadan önce insan hiç olmazsa TCMB web sayfasına bir bakar da gülünç duruma düşmez.
“Atalarımız güzel söylemiş:
(a) Cahilden değil yarı cahilden kork.
(b) Zırva tevil götürmez.
“Saçmalamak için 20 tweete gerek yok. “Sâbık Bakan’dan gelecekte daha iyi performans bekliyoruz.”
Rota: “Türkiye’nin döviz rejimini beyefendiye kim hatırlatacak?”
Gelecek Partisi Ekonomi Politikaları Başkanı Kerim Rota:
“Yakın zamana kadar bu bilgi setiyle bakanlık yapmış beyefendiye Türkiye’nin döviz rejiminin ‘para kurulu’ veya ‘kur çıpalaması’ olmadığını ilk hatırlatacak @e507 mi @VeFinans mı olacak ?”
Gürses: “’Ekonomi politikasında hatalı bir dönemdi’ demek daha az incitici olurdu”
Ekonomi yazarı Uğur Gürses:
“’Yurttaşlar TL’den kaçıp altın ve başka ülkelerin bastığı paralara yöneldi; biz de onların bu milli paradan kaçışına dövizde tanzim satış yaparak yardımcı olduk’ mealindeki bir açıklama siyaseten çok kötü. ‘Ekonomi politikasında hatalı bir dönemdi’ demek daha az incitici olurdu”
Eğilmez: “Bir ülkede kurlar, faizler ve vergi oranları sürekli yükseliyorsa…”
Ekonomist Mahfi Eğilmez:
“Bir ülkede kurlar, faizler ve vergi oranları sürekli yükseliyorsa o ülkenin ekonomi politikasında sorun var demektir.”
Karatepe: “Ancak böyle güzel özetlenebilir”
İktisatçı Prof. Dr. Yalçın Karatepe:
“Ne yerli, ne yabancı… Hiç kimsenin TL’ye ve ekonomiye güvenmediği ancak böyle güzel özetlenebilir.“
Erdoğdu: “Madem o kadar basit…”
CHP İstanbul Milletvekili Aykut Erdoğdu:
“Sayın Canikli daha önce bir arkadaşınıza uzun uzun anlattım… Detay için o cevaplara bakınız… Size tek (bir şey) söyleyeceğim… Madem bu kadar basit… Şu 128 Milyar Doları aynı basitlikle geri koyunuz… Bakalım o zaman kur, faiz ve enflasyon nerelere çıkıyor… Selamlarımla… “