AKP ile MHP’nin meclise sunduğu seçim kanunu teklifinin siyasette yarattığı “hile var mı, yok mu” tartışması büyürken Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, partisinin 17 Mart’taki genişletilmiş il başkanları toplantısında sadece teklifi savunmadı, seçim startı da verdi.
Teklifin, muhalefetin iddia ettiğinin aksine “siyasi mühendislik”le uzaktan yakından ilgisi olmadığını savunan Erdoğan, 2023 seçimlerini “AKP’nin ve Cumhur İttifakı’nın geleceğinin ötesinde Türkiye için bir yol ayrımı” olarak tanımladı. AKP’nin istişare ile kurulduğunu, herhangi bir kararın ya da uygulamanın önce halkla ve teşkilatlarla konuşulduğunu anlatan Erdoğan, parti çalışmalarını asla ihmal etmediklerinin, etmeyeceklerinin mesajını verdi.
Erdoğan, son üç aydır partililerle yoğun bir temas halinde. Partili vekillerle gruplar halinde görüşüyor, partiye yeni seçmen kazandırılması ile partiden kopuşlara karşı alınabilecek önlemleri masaya yatırıyor.
Bu görüşmelerin dördüncüsü hafta başında AKP Genel Merkezi’nde gerçekleşti. AKP hükümetlerinin yatırımlarının, politikalarının gençlere “daha iyi” anlatılması gerektiğini savunan Erdoğan’ın bu toplantıda yakındığı konu da gençlerin AKP’den uzaklaştığına ilişkin kamuoyu anketleri üzerinden yapılan değerlendirmeler oldu.
Erdoğan, anketlerin söylediğinin tam tersine gençlerin AKP’ye daha yakın olduğunu savunsa da, parti politikalarının gençlere daha iyi anlatılması gerektiğinde ısrarlı. Bu yüzden de milletvekilleriyle yaptığı görüşmelerde dile getirdiği bu düşüncesini il başkanları toplantısında talimata dönüştürdü:
“30’un, 35’in altındaki gençlerimiz eski Türkiye’yi bilmedikleri için bugün sahip oldukları imkanların değerini yeterince kavrayamayabilir. Elbette değişen dünyanın, değişen şartların ve önceliklerin farkındayız. Türkiye’nin nereden nereye geldiğini ısrarla anlatarak teknoloji ve medya merkezli toplumsal iklimin hangi zeminin üzerinde yükseldiğini gençlerimize de gösterebiliriz. İlinizdeki tüm eserleri; eğitimde, sağlıkta, adalette, emniyette, ulaşımda, enerjide, tarımda halkımla, vatandaşımla paylaşacaksınız. Onlara anlatacaksınız.”
Erdoğan’ın bu sözlerini iktidar cephesi de, muhalefet cephesi de seçim startı olarak algıladı. Erdoğan bu süreçte sadece mevcut milletvekilleri ya da il başkanlarıyla değil AKP’ye emek veren eski vekil ve bakanlarla da buluşacak. Erdoğan’ın “Vefa toplantıları ya da buluşmaları” temasıyla gerçekleştirmek istediği bu görüşmelerin kararı da, milletvekilleriyle yapılan dördüncü toplantıda alındı.
Amaç; 2023 seçimine giderken hem “AKP ruhunu canlandırmak” hem de AKP’nin 2022 Ağustos’unda 21. yaşına bir ölçüde “küskünsüz-dargınsız girmesi”ni sağlamak. En büyük hedef de, bugün anketlerde yüzde 30-31 bandında gösterilen AKP oylarında artış sağlamak için eski-yeni AKP’li herkesin görüşünü alıp, 2023 seçimi için strateji geliştirmek.
“İhraç edilenlere, istifa edenlere davet yok”
Vefa toplantılarının ilki 21 Mart Pazartesi günü Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda akşam yemeği formatında yapılacak. Akşam yemeğine AKP’den ihraç edilmiş ya da büyük görüş ayrılıkları nedeniyle AKP’den ayrılmış, istifa etmiş isimlerin dışında herkes davet ediliyor. Örneğin; eski bakanlardan, AKP sözcülüğü görevinde de bulunmuş Hüseyin Çelik o yemeğe davetli ancak oğlunun nişanı nedeniyle yemeğe katılamıyor.
Yemeğe davetli isimler “vefa buluşmaları”nın Türk siyasetinde bir gelenek olduğunu söylüyor ki; bu doğru. Benzer buluşmaları özellikle kurultay dönemlerinde ana muhalefet partisi CHP’nin de yaptığı bir gerçek.
Bu buluşmalar siyasi gelenekte bir çeşit “gönül alma” özelliği de taşıyor. Partiyle bağını sürdüren ancak parti politikalarının geliştirilmesinde kendisine pek de danışılmayan isimlere ya da çok eleştirdiği için geri planda tutulanlara bir çeşit zeytin dalı uzatılıyor.
MHP: Sembolik yemek
Örneğin, AKP politikalarına dönük eleştirileri yüzünden Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu üyeliğinden istifa etmek durumunda kalan Bülent Arınç da yemeğe davet edilenler arasında. Kendini AKP içinde “özgül ağırlığı” olan biri olarak tanımlayan Arınç’ın, AKP oylarının yükselmesi için Erdoğan’a ne tür öneriler sunacağı kulislerin merak konusu.
Bir dönem HDP’nin tutuklu eski eş genel başkanlarından Selahattin Demirtaş ile tutuklu iş insanı Osman Kavala’nın tahliye edilmesi gerektiğini savunan Arınç, Demirtaş’ın yazdığı “Devran” kitabını okunacak kitaplar arasında gösterince ona en sert tepkiler MHP’den yükselmişti.
Şimdi saraydaki “vefa yemeği”nin en yakın takipçisinin MHP olduğunu da kayda geçirelim. AKP’li kurmaylar yemeğin partinin 2023 seçimlerine giden yoldaki stratejilerin belirlenmesinde “çok önemli” olduğunu söylese de, MHP’liler “Sembolik yemek. Çok da üstünde durmamak gerek. Yakın takipteyiz o kadar” diyor. Bu takibin nereye varacağını hep birlikte göreceğiz.
“AKP oylarına katkısı olur”
AKP’nin kurucu isimlerinden, AKP hükümetlerinin ilk dışişleri bakanı Yaşar Yakış, “Ben ihraç edildiğim için bana davet gelmedi. Bu yüzden gelmemesi de çok normal” diyor. Yakış, kendisi katılmasa da böylesi bir yemeğin AKP oylarını artırabileceğini öngörüyor:
“Her AKP’li kendi bölgesinde mutlaka etkili isimdir. Her şekilde 3-5 oy getirebilir. Yemeğin AKP oylarını artırmaya dönük olduğu açık. AKP yönetiminin, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın AKP’ye küsmüş olanlardan ne kadarının geri kazanılabileceğini düşünmesi mantıklı.”
Burada; son anket sonuçlarının Türkiye Raporu’ndan geldiğini hatırlatalım. Anket sonuçlarına göre bugün seçim olsa (kararsızlar da dahil) AKP’nin oyu yüzde 31.9’da kalıyor. AKP’nin bugünkü yöneticileri bu sonucun doğru olmadığını söylese de; AKP’nin iktidara yüzde 34.9 oy oranıyla geldiğini, oylarını yüzde 49.8’e kadar yükseltebildiğini hatırlatan eski isimleri bugün AKP oylarında “ciddi düşüşler” yaşandığını kabul ediyor.
AKP’nin kurucu isimlerinden, 11. cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün yemeğe davet edilip edilmediği merak konusu ancak yemeğin organizasyonundan sorumlu kişiler “Gül’ü eski bir vekil ya da bakan gibi düşünmeyin. O bir cumhurbaşkanıydı” diyorlar. Gül’e bir davet yok görünüyor. Katılırsa da sürpriz olacak demek ki.
AKP’nin kurucularından Ertuğrul Yalçınbayır, yemeğe “taktiksel” bakılması gerektiğini savunuyor:
“Ben partili değilim, ayrıldım. Davet gelmedi bana. Ama ben anlıyorum ki; yemeğe ileriye dönük beklentisi olanlar davet edilmiş. Adına ‘vefa’ denmesi yanlış olmuş. Vefa, cidden İstanbul’da bir semt adı sadece. Siyasette yeri yok. Toplantıların taktiksel olduğunu herkes bilsin. Nasıl bir sonuç alacaklar göreceğiz.”
Covid-19’la mücadele kapsamında Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kapalı alanlarda katıldığı tüm programlarda uygulandığı gibi saraydaki vefa yemeğine de katılımcıların negatif sonuçlu PCR testi sunması şart.