Huber Köşkü’nde bir araya gelen Merkel ile Cumhurbaşkanı Erdoğan, görüşme öncesinde köşkün balkonundan birlikte Boğaz’ı seyretti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Merkel’e İstanbul Boğazı hakkında bilgi verdi. İkili, gazeteciler ile sahildeki vatandaşları da el sallayarak selamladı.
İki liderin baş başa görüşmesi yaklaşık 1 saat sürdü. Görüşmenin ardından liderler birlikte yemek yedi.
Merkel ile Erdoğan, yemeğin ardından ortak bir basın açıklaması gerçekleştirdi.
Merkel ile Erdoğan arasında “Koalisyon – başkanlık sistemi” diyaloğu
Merkel ile Erdoğan arasındaki “Koalisyon – başkanlık sistemi” diyaloğu basın açıklamasının en ilginç bölümüydü.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Koalisyon hükümetleri olmamış olsaydı Almanya-Türkiye ilişkileri daha farklı bir yere ulaşabilirdi. Koalisyon hükümetleri çalışmayı her zaman zorlaştırıyor. Biz Başkanlık sistemine geçerek koalisyonlardan kurtulduk” şeklinde konuştu.
Almanya Başbakanı Merkel ise ”Almanya’daki sistem koalisyonlar için daha uygun. Koalisyon ortaklarımla çalışmaktan mutlu olmadığım anlaşılmasın. Biz bir başkanlık sistemi uygulamak istemiyoruz” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan bunun üzerine, ”Zaman zaman hep şikâyetlerinizi bana aktardınız” deyince de Merkel’in cevabı “Doğrudur, hayat böyle” şeklinde oldu.
Erdoğan: “Sayın Merkel her zaman sağduyulu ve çözüm odaklı bir yaklaşım sergiledi”
Basın toplantısında Cumhurbaşkanı Erdoğan şöyle konuştu:
”Sayın Merkel ile bugünkü görüşmelerimizde ikili ilişkilerimiz başta olmak üzere gündemimizdeki meseleleri ayrıntılı şekilde ele aldık. Sayın Merkel her zaman sağduyulu ve çözüm odaklı bir yaklaşım sergiledi. İkili ilişkilerimizde zaman zaman sıkıntılı dönemler yaşasak da bunları aşmayı daima başardık.
“Sayın Merkel düzensiz göçün önlenmesi konusunda sorumluluk almaktan çekinmedi. Sayın Merkel’le yürüttüğümüz başarılı çalışmaların yeni hükümet döneminde de aynı şekilde devam etmesini temenni ediyorum.
“Irkçılık, İslam ve yabancı düşmanlığı ve ayrımcılık ne yazık ki Avrupa’daki Türk toplumunun başlıca sorunları olmaya devam ediyor. Almanya’daki Türk toplumu ilişkilerimizin en önemli sosyal yönünü oluşturuyor, ortak zenginliğimizi teşkil ediyor. Almanya ile 50 milyar dolarlık bir ticaret hacmine ulaşalım istiyoruz.
“Sayın Şansölye’nin bundan sonra da Türk-Alman dostluğuna önemli katkılar sağlayacağına eminim. Bundan sonraki hayatında kendisine başarılar diliyorum.”
Merkel: “İkili ilişkilerimizin gündemini ele aldık”
”İkili ilişkilerimizin gündemini ele aldık. (Yasa dışı göç) Türkiye’ye AB’nin bu konuda vereceği desteğin devam edeceğini ifade ettim.
“Türkiye’de tutuklu bulunan Alman vatandaşlarına da değindik, insan hakları konularına değindik.
“Afganistan’da insani yardım konusunda da görüştük. Taliban ile olan görüşmeler hakkında da bilgi aldık.
“Suriye’deki durum konusunda yoğun bir bilgi alışverişinde bulunduk. Türkiye-Yunanistan ilişkilerini de ele aldık.
“Türkiye’nin Paris Anlaşması’nı onaylamasını memnuniyetle karşılıyoruz. İnsan kaçakçılığını engellemek istiyoruz. AB’nin bu konuda Türkiye’yi desteklemesi bir gereklilik, bir şart.”
“Türkiye bu işin (mülteci meselesi) adeta misafirhanesi durumunda”
Bir gazeteci iki lidere ”Mülteci Anlaşması konusunda ne konuştunuz?” sorusunu yöneltti.
Merkel, bu soruya ”İnsan kaçakçılığını engellemek istiyoruz. AB’nin bu konuda Türkiye’yi desteklemesi şart. 6 milyarlık proje, 4,5 milyarını ödedik çok olumlu projeler gerçekleştirildi. Suriyeli mülteciler konusunda Yunanistan’a yasa dışı yollarla gidenler konusunda çözüme kavuşamadık. Detayları konuştuk” yanıtını verdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ise bu soruya, ”Türkiye bu işin adeta misafirhanesi durumunda. 5 milyon Suriye’den var. Irak’tan var Afganistan’dan 300 bin var. Bu insanları ötelememiz Yunanistan’ın yaptığı gibi mümkün değil. Bunlara aynı şekilde ev sahipliği yapmaya devam ediyoruz. Ev sahipliğimiz devam edecektir. Göçleri bugüne kadar uyguladığımız gibi aynen kabulleniyoruz. 60 bini aşkın briket evi bitirdik. Hedefimiz 100 binin üzerine çıkarmak” cümleleriyle cevap verdi.