Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Almanya Başbakanı Olaf Scholz ile ortak basın toplantısı düzenledi. Basın toplantısında konuşan Erdoğan:
“Vicdanlı sahibi tüm siyasi aktörlerin artık inisiyatif alıp İsrail’in saldırgan politikalarına dur demesini bekliyoruz
“İsrail’in Gazze ile işgal altındaki Filistin topraklarında uyguladığı soykırım ve Lübnan’daki saldırıları ele aldığımız bir diğer önemli başlıktı. Bölgede yaşanan insanlık dramı maalesef devam ediyor. Daha önce de defalarca ifade ettiğim üzere acilen kalıcı ateşkesin sağlanması insani yardımların ulaştırılması ve İsrail üzerindeki gerekli baskının oluşturulması için uluslararası toplum olarak elimizde elinden geleni yapmamız şart. Filistin ve Lübnan’daki katliamlar devam ettikçe bölgemizin ve ötesinin huzur bulması mümkün değildir. 50 bini aşkın şu anda insan bölgede öldürülmüş vaziyette. Vicdan ve basiret sahibi tüm siyasi aktörlerin artık inisiyatif almasını İsrail’in saldırgan politikalarına dur demesini bekliyoruz. Türkiye olarak ilk günden beri ortaya koyduğumuz vicdanlı duruşu bundan sonra da devam ettireceğiz.”
“Lahey’e müracaat eden ülkelerden birisi de biziz”
“50 bin insanın öldürüldüğü bir katliam söz konusu ve bu katliamda da ne yazık ki çocuk, kadın, yaşlı demeden bu insanlar öldürülmüştür. Bütün bu insanların öldürülmesi konusunda başta Güney Afrika olmak üzere Lahey Adalet Divanı’na onların müracaatıyla başlayan süreci biz de dahil olmak üzere birçok dünya ülkesi Lahey Adalet Divanı’na bu müracaatı onlarda tazelemiştir, zenginleştirmiştir. Bu ülkelerden bir tanesi de biziz. Çünkü 50 bin insanın öldürülmesi 100 bine aşkın insanın yaralı halde olması herhalde F-35’lerle iyi vurdunuz, iyi yaptınız dedirtmez. Bunlara siz nereye gidiyorsunuz dedirtir. O zaman bu adalet divanı niye kurulmuştur? Bu adalet divanına müracaat etmek niyedir? Bundan dolayıdır. Ve yapılan budur ve ben inanıyorum ki dün İsrail Dışişleri Bakanı’nın şahsımla ilgili yaptığı açıklamayı da bir takip ederseniz onu şöyle bir öğrenirseniz herhalde niçin Türkiye’nin Cumhurbaşkanı’na İsrail Dışişleri Bakanı bu şekilde saldırdı veya saldırıyor. Bunun hesabını sorusunu siz de sorarsınız. Ben de sizlerden bunu bekliyorum.”
“Türkmen soydaşlarımıza da kapımız açık”
“Malum Suriye’den ilk etapta bize 4 milyon civarında mülteci geldi ve şu anda da 3,5 milyon civarında Suriyeli mülteci ülkemizde. Biz onları şu anda ülkemizde ağırlıyoruz ve bu Sayın Merkel döneminde de bunları birlikte görüşerek birlikte bunlara yönelik her türlü desteği vererek bu süreci çalıştırdık ve şu an itibarıyla da Suriye’den ülkemize gelen mülteciler konusunda kapımız onlara hep açık olmuştur. Şu anda da açıktır. Hele hele böyle bir savaş döneminde oradan Türkiye’ye gelebilecek olanlar olursa ki bunların içerisinde Lübnan da var. Lübnan’dan da ülkemize gelenler olursa biz onlara da kapımızı açık tuttuk. Şu anda Lübnan’da ciddi manada Türkmenler de var ve bu Türkmen soydaşlarımızı da bizler aynen içeriye alırız. Onlara da kapımızı açık tuttuğumuzu söyledim söylüyorum. Kapımız onlara açık.”
“Birçok liderin şehit olması bunlar için adeta bir zevk meselesi “
“İsrail’in Netanyahu’nun kafa yapısında çok açık net bu savaşı sadece belli basit bir dairede tutmak değil yayma anlayışı var. Zira İsrail’in elindeki imkanlar diğer ülkelerle mukayese edilemeyecek derecede fazla. Şu anda F-35’leri de kullanma noktasına geldi. Öbür tarafta roket füze bütün bu imkanlar şu anda İsrail’in elinde var ve bunlarla birlikte ne yapıyor? Bir yayılma periyoduna giriyor ve bu yayılma periyodunda da işte önce Gazze’de başlayan bu savaş sonunda nereye yayıldı? Lübnan’a kadar yayıldı ve Lübnan’da da bu ne yazık ki katliamlarını acımasız bir şekilde İsrail devam ettiriyor. Netanyahu devam ettiriyor. Bu birçok liderlerin şehit olması bunlar için adeta bir zevk meselesi. Batı zil takıp oynuyor. Başta Amerika’nın yaklaşım tarzı bu süreç içerisinde hiç de farklı değil ve bunu aynı şekilde devam ettiriyorlar. Zaten İsrail için silah mühimmat araç-gereç bunları temin etmek zor bir iş değil. Bunlar da kendilerine yoğun bir şekilde geliyor ve bu imkanlarla da İsrail bu bölgede katliamını sürdürüyor. Tabii bütün bunlar karşısında özellikle gıda mühimmat bütün bunlarla ilgili olarak biz Türkiye ne yaparız? Bunlara bakıyoruz ve elimizden geldiği kadarıyla da bölgeye bu imkanlarımızı başta Kızılay’ımız olmak suretiyle onlarla aktarıyoruz. Aktarmaya da devam edeceğiz.”
Erdoğan’ın ardından konuşan Scholz:
“7 Ekim’deki Hamas’ın saldırısı korkunç bir suçtu. İsrail kendini savunma hakkına sahip. Tırmanmanın azalması ve bir ateşkes, bu çatışmanın yayılmasını engellemek için şarttır. İki devletli bir çözüm olmalı. Hem Filistinliler için hem İsrail varlığı için biz bu konuda çaba harcıyoruz.”
“İsrail konusunda farklı kararlarımız da olacaktır”
“Türkiye bir NATO üyesi ve tabii somut konular hakkında da kararlarımız oluyor. Tabii, bu konuda farklı karalarımız da olacaktır.”