Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Borsa İstanbul 150. Yıl Gong Töreni’nde konuştu.
Erdoğan’ın konuşmasından öne çıkanlar şöyle:
“Borsamız 150 yıllık köklü tarihiyle Türkiye’nin son bir buçuk asırdaki inişli çıkışlı yolculuğunun en yakın şahitleri arasında yer alıyor.
“Borsa İstanbul’u 2017’de Varlık Fonu’na dahil ettik. Tam 1,5 asırdır ülkemizin büyümesi ve istihdamın artması için çaba harcayan borsamızı tebrik ediyorum. Darbelerden ekonomik krizlere kadar milletimizin başına gelen iyi kötü her olay borsamızı da etkilemiştir. Savaşından salgınına küresel ölçekte yaşananları da buna eklememiz gerekiyor.
“Borsamızın serencamına baktığımızda milletimizin ekonomi ve finans alanındaki mücadelesinin izdüşümünü de görebiliyoruz. Borsanın ilk kurulduğu yıllar, Osmanlı’nın borçlarını ödemekte zorlandığı, finans kapitalin ülkeyi mali açıdan müstemlekeleştirdiği döneme denk gelmektedir.
“Bu dönemde Galata’da Türkler kaybeder, levantenler kazanır algısı toplumda yerleşmiştir. Borsamız yıllarca yabancıların, yerli yatırımcıları ve ülke kaynaklarını sömürdüğü bir platforma dönüştürüldü. Yatırım yapmak yerine borsada oynama ifadesi bu durumun bir yansımasıydı. Siyaset kurumu da 3-5 oy için bu algının yerleşmesine yardım etti.
“Battık, bittik senaryolarıyla yatırımcılar korkutuldu”
“Son olarak bunu 14-28 mayıs seçimleri arifesinde bir kez daha gördük. Muhalefetin adayı Borsa İstanbul’u yıpratmayı amaçlayan bir kampanya yürüttü. Battık, bittik senaryolarıyla yatırımcılar korkutuldu. Bu furyaya mandacı kimi ekonomistler de alkış tuttu. Gelişmiş ülkelerde farklı bir tablo söz konusudur. Ülkeyi kötüleyerek seçim kazanmaya çalışmazlar.
“Sermaya piyasalarının derinleşmesiyle reel sektör finanse edilir, tasarrufların artması sağlanır. İster siyasetçi, ister ekonomist, isterse simsar olsun sermaye piyasalarını maniple etmeye çalışan tamahkarlara meydanı boş bırakamayız. Gerek SPK gerek BİST’ten bu konuda daha fazla hassasiyet ve çaba bekliyoruz. Devletimizin tüm imkanlarının bu süreçte sizlerin emrinde olduğunu vurgulamak istiyorum. Attığımız adımlarla borsamızı gazino kapitalizminin pençesinden kurtardık.
“Vatandaşımızın gönül huzuruyla birikimlerini değerlendireceği ve reel ekonominin istifadesine sunacağı bir iklimi tesis etmekte kararlıyız.
“Enflasyondaki artışın kontrol altına alınmasıyla birlikte ülkemize yönelik kaynak akışının daha da hızlanacağına inanıyoruz.”