Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ayasofya’da kıldığı Cuma namazının ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Erdoğan’ın hedefinde eski CHP’li bakan Fikri Sağlar’ın “Yargılandığım zaman türbanlı bir hâkimin adaleti yerine getireceğinden kuşkum var” sözleri vardı.
Erdoğan şöyle dedi:
“Bu zat artık bu çağda yaşamıyor, çok gerilerde kaldı. Ne yazık ki CHP zihniyetinin faşizan anlayışının geçmişte olduğu gibi bugüne yansımasıdır. Bu faşist anlayışı hâlâ sürdürüyor. Başörtülü kızlarımız üniversitelerin kapılarından çevrildi yıllarca. İnsanı giyimine kuşamına göre değerlendirmeye kalkacak olursak bunu fikir özgürlüğü olarak anlatmak mümkün değildir. Bunları sorduğun zaman inanç özgürlüğünden bahsediyor. Nasıl bir inanç özgürlüğü bu? Bırakın bu işleri… 40’lı 50’li yıllardaki CHP’nin olduğunu, hâlâ insanların yaşam tarzlarına müdahale etmesini istemiyoruz.”
Kılıçdaroğlu’nun yanındaki CHP’li PM üyesine “vitrin mankeni” benzetmesi
“Bay Kemal yanına iki tane başörtülü alıp milleti aldatma sürecini de bıraksın. Yanına 20 tane başörtülü koysan, senin ne olduğunu gayet iyi biliyorlar. Burada hakim, savcı, polis, her kurumda bunları görecekler. Başörtülü olan polis, savcı olamaz… Böyle bir şey var mı? Hangi kuruma hangi şartlarla gelinir bu bellidir. Bunlar çok şeyler görecekler daha. Oy almak için başörtülü birkaç kişiyi yanlarında âdetâ vitrin mankeni gibi koymak kimseyi aldatmıyor, geçti o işler. Parlamentoda nice başörtülü bayanlarımız var. Bay Fikri, buralara kadar gelindi, sen çağın dışında kaldın. Tabii Bay Kemal bir şey söyleyemiyor.”
Erdoğan’dan Sözcü’nün Ayasofyalı manşetine de tepki
Erdoğan, bir soru üzerine Sözcü gazetesinin bugünkü (1 Ocak) manşetinde Ayasofya’nın cami yapılmasının, “2020’den geri kalan hatırlamak istemediğimiz olaylar” arasında sayılmasına da tepki göstererek, “Ben Sözcü gazetesi okumuyorum, kimse de buna lüzumsuz yere para verip almasın. Ayasofya 2020 yılının taçlı yıldızıdır” dedi.
Öte yandan, Kılıçdaroğlu ne demişti?
Erdoğan, “Tabii Bay Kemal bir şey söylemiyor” dese de CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Fikri Sağlar’ın sözleri üzerine konuşmuş ve şöyle demişti:
“Çağın neresindeyiz biz ya? Kişi başörtüsü takar/takmaz, o onun tercihidir. Benim görevim, onun tercihine saygı duymaktır. Böyle bir ayrımcılığı asla kabul etmiyorum ve doğru bulmuyorum.”
Erdoğan’ın vitrin mankeni benzetmesine CHP Genel Başkan Yardımcısı Onursal Adıgüzel tepki gösterdi. Adıgüzel,
“AKP Genel Başkanı’nın Parti Meclisi Üyemiz @avsevgikilic‘ı aşağılar nitelikteki nefret dolu sözlerini reddediyor ve kınıyoruz. Sevgi Kılıç arkadaşımızın partimizde görev alma nedeni başörtüsü değil, çalışkanlığı ve bizler gibi demokrasiye, adalete olan inancıdır” dedi.
Kılıçdaroğlu: Erdoğan bütün başörtülü kadınlardan özür dilemeli
Daha sonra CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu da Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Cuma namazı çıkışında Fikri Sağlar’ın sözlerini değerlendirdiği sırada kullandığı ‘vitrin mankeni’ sözlerine sert tepki gösterdi.
Kılıçdaroğlu’nun yaptığı açıklama şu şekilde:
“Herhalde bir kadına bundan daha ağır hakaret edilmez. Doğru değil. Ne demek vitrin mankeni? Dönüp bir kendisine baksın bakalım. İnsan gerçekten üzülüyor. O koltuğun hakkını ver sen… Oturduğu koltukla millete, vatandaşa, başını açana, başını kapatana her türlü hakareti yapabiliyor. Ne demek ya vitrin mankeni?
“Kendi partisinden olursa hiçbir sorun yok, başka bir partiden olursa vitrin mankeni. Hangi mantıkla, hangi bilgiyle, hangi birikimle bunu söylüyor. Ben Erdoğan’ın bütün başörtülü kadınlardan özür dilemesini bekliyorum.
“Yazıktır, günahtır. Toplumu ayrıştırmak, toplumu kavga eder hale getirmek. Yetmedi mi arkadaş? Biraz da sesini kes, insanlara hakaret etmekten vazgeç. Senden yana olan herkes çok iyi, karşında olan herkes düşman. Bu ülkede beraber yaşıyoruz. Başı açığı, başı kapalısı, kadını, erkeği, genci… Beraber yaşıyoruz. Bırakın. Bari hiç değilse 2021’in birinci gününde bu milletin yüzü gülsün. Gerçekten acıyorum. Allah akıl fikir versin.”