Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Genel Başkanı Cuma Erçe, Erdoğan’ın açıklamasını şöyle değerlendirdi: “Direkt yukarıdan kontrol altına almaya çalışan bir durum var. Bunu reddedenleri de devre dışı bırakmaya çalışacaklar. Alevilerin Diyanetini oluşturmak gibi bir şey… Yeni bir Diyanet İşleri Başkanlığı gibi bir şey yapmaya çalışacaklar.”
Alevi Bektaşi Federasyonu Genel Sekreteri Özgür Kaplan ise şunları söyledi:
“Erdoğan’ın açıklamasında samimiyet falan görmüyoruz. Talebimiz devletin herhangi bir biriminde daire başkanlığı değil, biz Aleviliğin tanınmasını, inancımınız tanınmasını istiyoruz, tarif edilmesini istemiyoruz. Alevilerin yıllardan verdiği mücadele bir daire başkanlığı, kültürel bir temsiliyet değil. Biz inancımızın tanınmasını istiyoruz. Mesela Madımak Oteli’nin utanç müzesi olmasıyla ilgili herhangi bir açıklama yok. AİHM kararlarının uygulanmasıyla ilgili herhangi bir açıklama yok. Göremedik. Zorunlu din dersleriyle ilgili herhangi bir açıklama göremedik.
“Madımak Katliamı’nda bu yıl 30. yıla giriyoruz ve zaman aşımına uğramak üzere davamız. Mesela bu 29 yılın 20 yılı kendi iktidarları döneminde geçti. Bu konuyla ilgili hiçbir adım atmayan Erdoğan şimdi açılış falan yapıyor. Bu bizim için samimi değildir.”
Gazeteci Ender İmrek, Erdoğan’ın açıklamalarını şöyle değerlendirdi:
‘’Aleviler, yüzyıllardır sürmekte olan ayrımcılığa son verilmesi, devletin tüm inançlara eşit mesafede durması, dinden elini çekmesi, hiçbir inancı diğeriyle kıyaslama hakkına sahip olmadan uygulanacak bir sistemden söz ediyorlar.Erdoğan, Cemevleri’ni Bakanlığa bağlamaktan söz ediyor.
“Cemevlerine bir statü verilmiyor. Alevilerin inanç ve ibadet yeri olarak gördüğü Cemevleri ibadet mekanı sayılmıyor. Alevi inancı,kültürü yok sayılmaya devam ederken, Kültür ve Turizm Bakanlığına bağlı bir birim yaratılarak, denetim arttırılarak devletçi bir Alevilik hedefleniyor.’’