Ethem Sancak, son dönemde yaptığı açıklamalarla tartışma yaratmıştı. Rusya’nın Ukrayna’daki işgal harekatının başladığı ilk günlerde bir Rus kanalına röportaj veren Sancak, Ukrayna’nın kullandığı SİHA’lara ilişkin “Bayraktar’ları satarken böyle kullanılacağını bilmiyorduk. Rusya ile müttefikiz. S-500 yapacağız, uzaya çıkacağız. 2 gündür Moskova’dayım, 10-20 yıllık stratejik ilişkiler geliştiriyoruz” ifadelerini kullanmıştı.
Dün de Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde düzenlenen “Türkiye’nin güvenliği ve NATO” başlıklı konferansta konuşan Sancak, “Biz Amerikan’ın desteğiyle iktidara geldik. Taç giyen baş akıllanır. Van minute olayında rest çektik. Batının pranga sistemine kafa tutmaya başladık. Bunu devirebilmek için en son içimize sızdırdıkları FETÖ, 15 Temmuz darbesini yaptı. Biz milletimizin desteğiyle bunları yendik” demişti. Sancak’ın açıklaması tartışma yaratmıştı.
Sancak, bu gelişmenin üzerine halktv.com.tr’den İsmail Saymaz’ın sorularını cevaplandırdı:
İsmail Saymaz: Ne dediniz tam olarak Ethem Bey?
Ethem Sancak: Ben tam dediğimi söyleyeyim. Benim söylediğim şuydu: NATO serüvenini anlatıyordu. 1955’ten beri dedim, bunlar bizim içimizde, halkın desteğini alan partilerin içerisine sızarlar. Onları köleleştirmeye çalışırlar, diğerlerini de asarlar. Menderes’e bunu yaptılar.
İsmail Saymaz: Evet.
Ethem Sancak: Süleyman Demirel Morrison Süleyman ismiyle geldi yani. Amerikancılığa olan bakışıyla. Darbe, iki kere darbe yaptı.
Saymaz: Evet.
Sancak: Erdoğan, büyük bir halk desteğiyle geldi. Partinin içinde sızmaya çalıştılar FETÖ’cülerle şunlarla bunlarla. Teslim alamadılar. ‘Van minute’ dedi, ‘Dünya beşten büyüktür’ dedi. Planlarını bozdu. Onu indirmek için her türlü şeyi yaptılar… En son 15 Temmuz’da öldürmeye kalktılar.
Saymaz: Ama orada bir de demişsiniz ki, ‘Bizi Amerika işbaşına getirdi’?
Sancak: Hayır, hayır… Ben öyle bir şey demedim. AK Parti’yi halk iktidara getirdi. Amerika’nın isteğiyle iktidara gelirse belli adamlar gelir.
İsmail Saymaz: Yani böyle bir cümle kurmadınız mı?
Sancak: Hayır canım onları Karar gazetesi cımbızlamış.
Saymaz: Peki, FETÖ’cülerin içimize sızdığı, onlarla yol yürüdük şeklindeki cümleler?
Sancak: İşte FETÖ’cüleri içimize sızdırdılar askerleri satın aldılar. Her zamanki gibi generalleri satın aldılar. Bunlar bilinen gerçek. Ben tarih anlattım, siyasi tarih
Saymaz: O zaman Karar gazetesinde söylenen sözlerin bir gerçekliği yok?
Sancak: Hayır tamamen yalan. Mustafa Karaalioğlu ve Davutoğlu ve ekibi Tayyip Erdoğan ve benim aramı bozmak için her türlü numarayı çeviriyorlar. Boşuna uğraşmasınlar. Beni ihraç da ettirtebilirler. Canları sağ olsun, ben Tayyip Erdoğan’ın davasına bağlı olduğum sürece onun neferiyim. Partide olayım olmayayım. Particilik diye benim bir derdim yok İsmail.
Saymaz: Peki bu soruşturmayı açarken size sormadılar mı?
Sancak: Sormadılar
Saymaz: Hiç arayan olmadı mı sizi?
Sancak: Daha bir haber de gelmedi seni disipline verdik diye. Ben de medyadan okuyorum.
Saymaz: Ben mesela il başkanını aradım açmadı, sormak istedim gerçekten disipline verdiniz mi Ethem beyi diye. İl yönetiminden iki kişiyi aradım dönmediler, henüz yalanlamadılar da? (Bu söyleşinin hemen ardından AKP kaynakları İsmail Saymaz’ın telefonuna dönüş yaparak disiplin işlemini teyit etti)
Sancak: E ben de bir şey diyemiyorum. Bana soruyorsun da bana gelen bir şey yok. Seni sevkediyoruz diyen kimse yok.
Saymaz: Bu tuhaf değil mi, sorulmaması?
Sancak: Valla Türkiye’de siyasi partilerde böyle bir demokrasi yok, hiçbirisinde yok.
Saymaz: İhraç edilme ihtimaliniz var biliyorsunuz değil mi?
Sancak: İhraç etsinler, canları sağ olsunlar ne yapayım, dünyanın sonu değil ki ihraç edilmek. Yılmaz Güney ne diyordu: Doğru söyleyeni 9 köyden kovarlar yaşasın 10. köy.
Saymaz: AK parti ile aranızdaki ilişki BMC’nin devrinden sonra mı bozuldu ne oldu?
Sancak: Hayır hayır aramız bozulmadı onlarla benim. Benim aram bozulmadı.,
Saymaz: Yani siz şirketi devrettiniz. hep deniyor ki bu süreçte ilişkileriniz bozuldu.
Sancak: Hayır
Saymaz: Bozulmadı?
Sancak: Benim AK Parti ile ilişkilerim yekpare ve işe dayalı bir iş değil. Benim Tayyip Erdoğan’ı tanımazdım, zenginlik sırasında Türkiye’de ilk 20’deydim. Sen de biliyorsun Forbes’un yaptığı analizlerde ilk 20’deydim. Tayyip Erdoğan’la arkadaşlığım 20 yıl sürdü şu anda ilk 10 binde değilim.
Saymaz: Moskova’daki açıklamalarınıza partiden tepki geldi mi?
Sancak: Hayır, Moskova’da aykırı bir şey demedim ki… Amerika’nın bir tezgahı bu dedim.
Saymaz: Bayraktar’la ilgili bir şey dediniz ya, Bayraktar’la?
Sancak: Tamam onu da söyleyeceğim. Bu savaş, NATO’ ile Amerika’nın başlattığı bir şey. Ukrayna’yı aslında kurban ediyorlar yazık oldu.
Saymaz: Bence ondan çok Bayraktar meselesinde belki biraz.
Sancak: Bayraktar meselesinde bana sordu Rus moderatör. ‘SİHA yollamışsınız’ dedi. Dedim ki, ‘Türkiye Cumhuriyeti oraya bir SİHA yollamadı. Ayrıca, SİHA’yı yapan şirket özel bir şirket. 30 tane devlete satmış. Bunlardan biri de Ukrayna. Üstelik o zaman böyle bir savaş belirtisi de yokmuş’ dedim. ‘Bu özel şirketin bir ihraç ürünü’ dedim.
Saymaz: ‘Bunun Ruslara karşı kullanılacağını bilmiyorduk’ gibi bir cümle sarfettiniz mi?
Saymaz: Hayır ben öyle bir şey söylemedim. Ben dedim ki, ‘Bu savaşın olacağını bilmiyorduk. Şirket 30 ülkeye satmış. Etiyopya’ya da satmış, bilmem nereye de satmış… Şirket bu. BMC’nin araçlarını 30 tane ülkeye satmıştım onlardan birinde bir savaş çıksa ben o ülkenin tarafını mı destekleyeceğim? Yok…
Saymaz: Bu da o zaman yanlış yansıdı bu tarafa.
Sancak: Evet onu da çarpıttılar zaten. Onu da Davutoğlu… Bu adam oligark, Tayyip Erdoğan’ın adına konuşuyor. Yok kardeşim Tayyip Erdoğan’ın haberi bile yok benim Rusya’da olduğumdan. Ben ticari ilişkilerimle gitmiştim oraya. Onlarla ticaret işleri yapıyoruz. Sağlık, ilaç işleri. Orada konuşurken TV’ciler oradaydı. ‘Konuşur musun?’ dediler. ‘Konuşurum’ dedim.
Saymaz: En son Cumhurbaşkanı’yla ne zamn görüştünüz?
Sancak: Valla Cumhurbaşkanı’yla görüşüyorum. En son 1 ay önce, ben eski MYKY üyesiydim. Bir yemek verdiler eskilere, külliyede. oradaydım.
Saymaz: Moskovadan sonra görüşmediniz herhalde
Sancak: Görüştüm görüştüm Moskova’dan sonra.
Saymaz: Ha Moskova’dan sonra..
Sancak: E tabi, külliyede davet edildik eski yöneticiler
Saymaz: Yeni etkinlikte siz vardınız yani?
Sancak: E vardım tabi ya, en ön sırada ben oturuyordum.