Ana SayfaHaberlerGündemFetullah Gülen’e yakın isimden darbe mektupları itirafı: “O mektuplar Hulusi Akar’dan gelmedi....

Fetullah Gülen’e yakın isimden darbe mektupları itirafı: “O mektuplar Hulusi Akar’dan gelmedi. Gülen mektuptaki parmak izlerini bilmenin kahrıyla öldü”

Fetullah Gülen’e en yakın isimlerden biri olarak bilinen Osman Şimşek, “15 Temmuz öncesi Hulusi Akar’dan Fetullah Gülen’e darbe mektupları gönderildi”ği iddiaları hakkında konuştu: ““Adil Öksüz bana ‘mutlaka Değerli’nin getirdiği haberlere göre hareket edilmeli’ dedi. Gülen, Değerli’nin Akar’dan geldiğini iddia ettiği ilk mektuba parmak izi incelemesi yaptıracağını söyledi. O tahlili yaptırdığını, kimlerin parmak izinin olduğunu bilerek, onun kahrıyla öldüğüne inanıyorum. Gülen, Akar’ı kastederek, ‘En son canlı yayınımı 4 kuvvet komutanıyla beraber seyretmişler. “Keşke devamı gelse” demişler’ dedi. Mektupları getiren kişiyi kampa Adil Öksüz getirdi, ‘mutlaka o haberlere göre hareket edilsin’ dedi. Mektuplar Akar’dan gelmedi, hizmet içinde operasyon yapıldı.”

FETÖ soruşturmaları kapsamında firari olan ve Fetullah Gülen’e en yakın isimlerden biri olarak bilinen isimlerden Osman Şimşek, katıldığı bir Youtube yayınında FETÖ’nün 15 Temmuz darbe girişimiyle ilgili iddialarda bulundu.

Gülen’in ölümünden sonra örgütün yönetimini ele geçirdiği iddia edilen ve Gülen’in yeğeninin eşi olan Cevdet Türkyolu ile Osman Şimşek’in uzun süredir husumetli olduğu biliniyor.

Osman Şimşek, Bank Asya’nın kurucularından Cahit Değerli’nin oğlu Mehmet Değerli’nin, 2015’in başlarında, dönemin Kara Kuvvetleri Komutanı Hulusi Akar tarafından Fetullah Gülen’e, AK Parti iktidarına karşı emir komuta zinciri içinde bir darbe yapılacağını yazdığı bir mektup yolladığı iddiasını hatırlattı.

“’Fetullah Gülen, Hulusi Akar’ın yazdığı iddia edilen darbe mektubunda parmak izi incelemesi yaptıracağını söyledi”

Daha sonraki tarihlerde de yine Mehmet Değerli aracılığıyla Hulusi Akar’dan geldiği iddiasıyla onlarca mektubun daha Gülen’e verildiğini söyleyen Osman Şimşek, şunları anlattı:

“2020 yılında, 15 Temmuz’un üzerinden 5 yıl geçmiş olmasına rağmen birileri halen Hulusi Akar’ı kurtarıcı olarak anlatıyordu. Kimileri halen onun bir şeyler yapabileceği kanaatindeydi. Hocaefendi de buna nispeten inanıyordu ya da inanıyormuş gibi yapıyordu. “Bir gün hocaefendi beni çağırdı, ‘o mektubu deşifre etsek nasıl olur?’ dedi.  ‘Ondan bize gelen ilk mektubu bulabilir misin?’ dedi. Mektubu bulup götürdüm. Hocaefendi, ‘Ben bunu emniyetçi bir arkadaşa vereceğim. Bunun bir parmak izi tahlilini yapsın’ dedi. Neden? Çünkü o mektupta üç tane parmak izi olması lazım. Birincisi; Hulusi Akar, yazdığı için. İkincisi; hocaefendi, açıp okuduğu için. Üçüncüsü, okuduktan sonra hocaefendi bana verdi mektubu, buna cevap yazalım diye.

“Ben hocaefendinin o parmak izi tahlilini yaptırdığını, orada hangi insanların da parmak izinin olduğunu da bilerek ve onun da kahrıyla öldüğüne inanıyorum.”

“O mektuplar Hulusi Akar’dan gelmedi”

“2014’ün sonu, 2015’in başlarında Mehmet Değerli ilk defa kampa geldi. Hocaefendi, beni çağırdı, ‘Arkadaşımız bir mektup getirdi. Buna bir cevap yazalım’ dedi. Hulusi Akar, daha Kara Kuvvetleri Komutanı’ydı. Washington’a NATO’yla ilgili bir ödül almaya gelmişti. O ödülü almak için geldiği günlerde, güya; Değerli onunla görüşüyor, o da öyle bir mektup veriyor ve o da getirdi.

“O mektupların hepsi Hulusi Akar’dan gelmedi. O mektuplarla hizmet içinde çok büyük operasyonlar yapıldı. Bir sürü insan yerinden edildi, bir sürü adımlar atıldı, bir sürü insana kıyıldı. Meselelerin nerelere gittiğini anlatmak için iki misal vereceğim.

“Gülen, Akar’dan ‘yayınınızı 4 kuvvet komutanıyla birlikte izledik’ diye mesaj geldiğini söyledi”

“Biz mutfakta bir şey konuşuyoruz. Bir bakıyorsunuz üç gün sonra o meseleyle alakalı bir mektup geliyor hocaefendiye. Büyük binanın yapımı biz oraya taşınmadan üç sene falan önce bitti ama hocaefendi oraya bir türlü gitmek istemiyordu. Mutfakta ‘hocaefendi keşke oraya gitse’ diye konuştuk. ‘Neden’ dedik. ‘Arkadaşınızdan, omzundan arkadaşınızdan mesaj geldi. Bizim bu bina saldırılara karşı dayanıksızmış. Büyük binada direkler çeliktenmiş, daha güvende olurmuşuz’ dedi, taşındı.

“Daha da garip bir şey söyleyeyim. Ramazan’dan önce hocaefendiye ‘canlı yayına çıkmanızı istiyoruz’ diye rica ettik. ‘Kendimi iyi hissetmiyorum, çıkmak istemiyorum’ dedi. Aradan iki gün geçti. Beni çağırdı, ‘canlı yayına çıkalım’ dedi. Yine Hulusi’yi kastederek, ‘O beyefendiden mesaj geldi. En son yayını 4 kuvvet komutanıyla beraber seyretmişler. Ve onlar da demişler ki: “Çok güzel şeyler söylüyorlar, keşke devamı gelse.”’

“Adil Öksüz ‘mutlaka Değerli’nin getirdiği haberlere göre hareket edilmeli’ dedi

“Mehmet Değerli’yi oraya Adil Öksüz gönderdi. Onu orada Cevdet Türkyolu ve en çok da Mustafa Özcan’ın aralarında olduğu abiler korudu.

“Adil Öksüz’ü en son 15 Temmuz’dan epey önce kampa geldiğinde gördüm. Yanıma geldi. ‘Değerli hakkında ne düşünüyorsun?’ dedim. ‘Değerli, süper bir insan, getirdiği haberler çok önemli, mutlaka onlara göre hareket edilmesi lazım’ dedi.”

- Advertisment -