Merkezi ABD’de bulunan kuruluşun sözcüsü, BBC Türkçe’den Mahmut Hamsici’nin sorularını yanıtladı.
Sözcü, Gezi eylemlerine hem finansal destek verdikleri hem de müdahil oldukları yönündeki iddiaların yalan olduğunu söyledi.
2000’lerin başında AKP ile ilişkilerinin iyi olduğunu belirten sözcü, bunun bozulmasının kendileriyle ilgili olmadığını savundu.
Kuruluş sözcüsü, kendilerinin yıllarca Türkiye’de yasalarla uyumlu bir şekilde çalışıp denetlendiklerini, çeşitli bakanlıklar ve resmi kurumlarla ortak projeler yaptıklarını, George Soros ile Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın çeşitli zamanlarda görüştüklerini, 2018’e kadar da kurum temsilcileri ile Türk yetkililerin temaslarının sürdüğünü belirtti.
Sözcü, Soros’un 2015’te Türkiye’ye geldiğinde Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın ile görüştüğünü de savundu.
Bu açıklama sonrası Cumhurbaşkanlığı’yla temasa geçtik ancak yorum talebimize yanıt alamadık.
Açık Toplum Vakıfları Sözcüsü’nün sorularımıza yanıtları ise şöyle:
Açık Toplum Vakıfları’nın 2001 yılında Türkiye’de faaliyetlerine başlamasının arkasında nasıl bir motivasyon vardı? Kuruluşun, Türkiye’de faaliyet gösterdiği 2001 ve 2018 yılları arasında temel amacı neydi? Ne tür faaliyetlerde bulundu?
Açık Toplum, Türkiye’de 2001’de faaliyet göstermeye başladı. 2008’de, merkezi İstanbul’da olan bir ulusal vakıf (Açık Toplum Vakfı) kurdu. Geniş bir çeşitlilikteki yerel ortaklarla çalışan vakıf, Türkiye’nin Avrupa emellerinin sesli bir destekçisiydi. Türkiye’nin uzun süredir devam eden ve şu anda durmuş olan Avrupa Birliği’ne giriş sürecini destekledi. Diğer öncelikleri ise eğitim standartlarını güçlendirmek, kadın haklarını korumak, ayrımcılıkla mücadele etmek ve Suriyeli mülteci krizi karşısında verilecek cevaba yardımcı olmayı içeriyordu.
Vakıf, Türkiye’deki çalışmalarında tamamen şeffaf mıydı? Kimlere fon verildiği şeffaf mıydı? Fon verdiğiniz tüm kurum, proje, etkinliklerin isimlerini kamuoyuyla paylaştınız mı?
Tüm faaliyetlerimiz şeffaftı, Avrupa Birliği reform sürecinin ruhu içindeydi ve Türk yasalarıyla tam uyumluydu. 2018 yılında vakfımız, işlerimizi yanlış şekilde tanıtan temelsiz bir hükümet kampanyası nedeniyle kapanmaya zorlanmadan önce, o yıl içinde, sivil toplum örgütlerine yaklaşık 2 milyon dolar hibede bulunmuştu. Açık toplum, 2001 yılından itibaren Türkiye’deki projelere 35 milyon doların üstünde yatırım yaptı. İşimiz ve faaliyetlerimiz İçişleri Bakanlığı tarafından onaylanmıştı ve vakıf, Türk yasalarına uyumlu olarak Bakanlığa düzenli olarak rapor verdi.
Açık Toplum Vakıfları, yıl boyunca, açık toplum değerlerini geliştiren kurum ve bireylere hibe, eğitim bursu ve burs sunar. Ayrıca Türk sivil toplumunu ve ülkenin Avrupa Birliği emellerini desteklemek için resmi kurumlar ve bakanlıklarla çalıştık. Türkiye’deki vakfımız verilen hibeleri internet sitesinde yayımladı ancak bu site 2018’de vakıf kapandığında kapatıldı.
Açık Toplum Vakıfları’na yönelik suçlamalar; temelsiz, gülünç ve siyasidir, komplo teorilerine dayanmaktadır. Suçlamalar, Vakıf ve partnerlerinin, Türkiye’de demokratik ve açık bir toplumu savunan sivil toplum gruplarını, akademisyenleri ve diğerlerini desteklemekle ilgili önemli görevini sürdürmesini imkânsız hale getirmiştir.
Geçmişte çalıştığınız resmi kurum ve bakanlıklardan örnek verir misiniz?
Geçmişte; Başbakanlık, Avrupa Birliği Bakanlığı, Eğitim Bakanlığı ve Dışişleri Bakanlığı ile çalıştık.
2000’lerin başında Açık Toplum ile AKP arasındaki ilişkiler nasıldı?
2000’lerin başlarında, Açık Toplum Vakıfları ve AKP arasındaki ilişkiler iyiydi.
Bu ilişki ne zaman ve neden bozulmaya başladı?
Biz, AKP’nin yaklaşımındaki değişimi açıklayabilecek farklı hiçbir şey yapmadık. Onların ne düşündüğü üzerine spekülasyon yapamayız.
Açık Toplum temsilcileri ile Türk yetkililer arasında yıllar içinde çeşitli görüşmeler yapıldığı biliniyor. Bu görüşmeler ne zaman sona erdi? George Soros’un bu görüşmelerdeki dahliyle ilgili neler biliniyor?
2001 ile vakfımızın kapandığı 2018 yılları arasında, zaman zaman aralarında George Soros’un da bulunduğu Açık Toplum Vakıfları temsilcileri, Türk hükümet yetkilileriyle; ekonomi politikası, eğitim reformu, doğal kaynak yönetimi ve iklim değişimi gibi çok çeşitli konularda, düzenli olarak görüştü. Ayrıca vakfın çalışmaları, Türk yasalarına uygun olarak İçişleri Bakanlığı ve Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından da düzenli olarak izlendi ve denetlendi.
George Soros, Türk yetkililerle hangi tarihe kadar görüştü?
George Soros ve Türk yetkililer arasında 2015 yılına kadar düzenli temas ve iletişim vardı. Açık Toplum Vakıfları’nın Türkiye’deki ulusal vakfı (Açık Toplum Vakfı) ve Türk hükümet yetkilileri arasındaki iletişim ise vakfın 2018’deki kapanışına kadar sürdü.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile George Soros arasındaki görüşmelerle ilgili ne biliyoruz?
Soros ve Erdoğan, ağırlıklı olarak İsviçre’nin Davos kentindeki Dünya Ekonomi Forumu gibi uluslararası toplantılarda olmak üzere çeşitli zamanlarda görüştü. Açık Toplum Vakıfları temsilcileri için, faaliyet içinde bulunduğumuz ülkelerdeki hükümet yetkilileriyle görüşmek ya da Soros’un, Vakıfların çalışmalarıyla ilgili konuları ulusal liderlerle görüşmesi için davet edilmesi alışılmadık bir şey değil.
Osman Kavala, George Soros’un 2015’te Türkiye’ye geldiğini ve Türk yetkililerle görüştüğünü bildiğini söyledi. Bu ziyarette Soros, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile görüştü mü?
Soros, 2015’te Erdoğan ile görüşmedi, Erdoğan’ın sözcüsü İbrahim Kalın ile görüştü. Görüşme, mülteciler, özellikle de o dönemde Türkiye’ye kaçan Suriyelilerle ilgili olarak Avrupa Birliği’nin Türkiye’ye desteğiyle ilgiliydi.
Osman Kavala’nın karşı karşıya olduğu hukuki süreci nasıl değerlendiriyorsunuz?
Osman Kavala, saygı duyulan bir iş adamı ve filantropisttir (hayırsever). Türkiye’de insan haklarına, sanata ve kültüre desteğiyle bilinir. Ayrıca, 2001 ile 2018 yılları arasında Açık Toplum’un Türkiye’deki vakfının yönetiminde çeşitli roller üstlendi. Bu gizli değil ve Türk yasalarıyla uyumlu bir durum. Türkiye’deki sivil toplum gruplarının gözünü korkutmanın aracı olarak Kavala’ya eziyet edildiğini görmekten dolayı üzgünüz.
Açık Toplum Vakıfları, Türk hükümetine, Osman Kavala’yı ve siyasi davalar nedeniyle haksız yere hapsedilmiş herkesi serbest bırakarak bu saçmalığı sonlandırma ve enerjisini ülkenin barış ve istikrarını etkileyen birçok gerçek meseleyi çözmeye odaklaması çağrısı yapıyor.
Osman Kavala, 2018’de vakıf kapatıldığında vakfın danışma kurulunda yer alıyordu. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 2021’de Kavala için “Soros artığı” ifadesini kullandı. Kavala ise bunun karşısında yaptığı açıklamada, “Açık Toplum Vakfı’nın yönetim kurulunda diğer yönetim kurulu üyeleri gibi görev yaptığını, başkanlığını üstlenmediğini, Açık Toplum Vakfı’nı ya da George Soros’u temsil eder nitelikte bir yetkisi ve statüsü olmadığını” söyledi. Kavala’nın Türkiye’de Açık Toplum Vakfı’nı ya da George Soros’u temsil yetkisinin olmadığı bilgisini teyit eder misiniz?
Osman Kavala, Açık Toplum’un Türkiye’deki vakfında çeşitli görevlerde bulundu. Yönetim Kurulunda, Türk toplumunun, Türkiye’nin reform sürecine kendini adamış başka öne çıkan ve saygın isimleri de bulunuyordu. Kurulda yer almak, Kavala’yı Açık Toplum Vakıfları’nın ya da George Soros’un temsilcisi yapmaz. Dünyadaki birçok kurul üyemizden hiçbiri kurumu ya da Soros’u temsil etme konumunda değildir.
Hükümete yakın medya kuruluşlarında Açık Toplum Vakfı’nın parasının Gezi Parkı protestolarını finanse etmek için kullanıldığı iddia edildi. Bu iddia hakkında ne demek istersiniz?
Bu iddia yanlış. Göstericilere hiç para göndermedik.
Gezi Parkı eylemleri davasının iddianamesinde, “Gezi kalkışmasını George Soros’un ve aynı düşünce amacını hedefleyen odakların ülkedeki mevcut uzantıları tarafından organize edildiği” belirtiliyor. Bazı medya kuruluşlarından da bu ve benzeri iddialar gündeme geldi. Gezi Parkı eylemlerine dahil olduğunuz iddiası hakkında ne düşünüyorsunuz?
Bu iddia yanlış. Gezi Parkı eylemlerine hiçbir şekilde dahil olmadık.
Açık Toplum’un Türkiye şubesini yeniden açmak gibi bir planınız var mı?
Açık Toplum Vakıfları, dünya çapında adalet, demokratik yönetişim ve insan hakları için çalışan sivil toplum örgütlerini gururla destekliyor. 2021’in başından bu yana Açık Toplum, insan hakları ve demokratik özgürlükler için etkisini güçlendirmeyi amaçlayan kapsamlı bir dönüşüme girdi.
Bunun içinde 20’den fazla yarı özerk ulusal vakfın gözden geçirilmesi de var. Bölgesel bazlı yeni bir yapılanmaya doğru yön değiştirdiğimiz için küresel çapta ulusal vakıf ofislerine sahip olmaktan uzaklaşıyoruz. Türkiye’nin canlı sivil toplumu ve insan hakları kuruluşlarıyla yeniden çalışma fırsatını hoş karşılarız ama şu anda Türkiye’de yeniden bir vakıf açma planımız yok.