Savcı, 4 Mart’ta açıkladığı mütalaasında davanın tek tutuklu sanığı Anadolu Kültür Yönetim Kurulu Başkanı Osman Kavala ile Mimarlar Odası ÇED Danışma Kurulu Sekreteri Yüksek Mimar Mücella Yapıcı’nın “Cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya teşebbüs” suçlamasıyla ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasıyla cezalandırılmasını istemişti.
Diğer sanıklar Şerafettin Can Atalay, Tayfun Kahraman, Çiğdem Mater Utku, Ali Hakan Altınay, Mine Özerden ve Yiğit Ali Ekmekçi’nin ise ”Cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya teşebbüse yardım etme” suçlamasıyla 15’er yıldan 20’şer yıla kadar hapisle cezalandırılması talep edildi.
Basın açıklamasını Mimarlar Odası Başkanı Esin Köymen okudu. Açıklama şöyle:
“Gezi Direnişi Anayasal bir zeminde gerçekleştiği yargı kararlarıyla iki kez tescil edilmesine rağmen, hukuka ve gerçeğe aykırı, tümüyle mesnetsiz iddialarla, üçüncü kez yargılanmak isteniyor. Toplumsal muhalefetin en temel hak ve talepleri suç unsuru gibi gösterilmek, barışçıl direnişin tarihsel ve meşru gerçekliği ısrarla çarpıtılmak, karalanmak isteniyor.
“İstedikleri sadece bu değil. Gezi’nin haksızlığa, adaletsizliğe, keyfiliğe, dayatmaya, baskıya karşı direnmenin adı olduğu, bir parktan tüm ülkeye ve dünyaya yankılanan; kente, doğaya, yaşama sahip çıkanların hep bir ağızdan, bir arada söyledikleri şarkı olduğu unutturulmak isteniyor.
“Niyetinizi ve korkularınızı biliyor, bu beyhude çabalarınızı reddediyoruz!
“Çünkü Gezi’yi yaşadık, biliyoruz!
“Gezi, bu ülke tarihinin; demokratik, barışçıl, yaratıcı, katılımcı, kapsayıcı, ve kitlesel hareketidir. Hep birlikte konuşup karar vermenin, fikri ve hayatı paylaşmanın, yaşama her boyutu ile sahip çıkmanın duvar yazısı olmuş halidir. Ölümcül polis şiddetine karşı her şehirde yankılanan barışçıl ve haklı tepkinin adıdır.
“9 yıl geçti, ancak Gezi Direnişi tüm berraklığıyla, tüm haklılığıyla var olmaya devam ediyor.
“Ama bugün, tüm dünyada kabul gören bu haklılığa rağmen, Taksim Dayanışması’ndan kent, demokrasi ve hukuk emekçisi arkadaşlarımız Mücella Yapıcı, Tayfun Kahraman ve Can Atalay’ın da aralarında yer aldığı itham edilenlerin şahsında, ülkemizin 80 kentinde Gezi’ye katılarak anayasal haklarını kullanan, demokrasiye güç vermiş milyonlarca yurttaşımız bir kez daha haksızca yargılanmak isteniyor. Daha önce iki kez aynı ithamlar karşısında haklılığı ispatlanan Mücella Yapıcı hakkında müebbet, Tayfun Kahraman ve Can Atalay hakkında onlarca yıl hapis talep ediliyor. 2017 yılından bu yana özgürlüğü gasp edilen Mehmet Osman Kavala hakkında müebbet isteniyor.
“Dokuz yıl, üç dava, onlarca duruşma boyunca söylediğimizi yeniden tekrarlıyor, yıllardır süren hukuksuzluk ve gerçekliği çarpıtma ısrarına inat tekrar söylüyoruz: Gezi’yi kirletemezsiniz! Gezi Direnişi’ni suçla, terörle, darbeyle, kalkışmayla anılan bir eyleme dönüştüremezsiniz! Gezi Direnişi’ni bir kez daha yargı marifetiyle karalama çabanız boşunadır! Gerçekleri çarpıtmanıza izin vermeyeceğiz! Sipariş senaryolarınızla, milyonlarca insanın, demokratik hak ve talepleri için parklarda, meydanlarda, sokaklarda; özgürlük, demokrasi ve insanca yaşam için ortaya koyduğu direnişi kirletmenize izin vermeyeceğiz!
“Bu ülkenin eşitlik, özgürlük ve adalet umudunu kirletmenize izin vermeyeceğiz!”