Ankara Ticaret Odası (ATO) Başkan yardımcısı Halil İbrahim Yılmaz; Melih Gökçek’le ilgili ‘FETÖ iddiaları’ hakkında Cumhuriyet’ten Sefa Uyar’a konuştu. Eski ATO Başkanı Salih Bezci’nin Emniyet ifadelerinde; Gökçek’in geçmişte ATO yönetimini Gülencilerin egemenliğine geçirmek için müdahalelerde bulunduğu iddiaları yer almıştı.
Yılmaz, ATO içindeki Gülenci örgütlenmesinden eski ATO Genel Sekreteri Dücane Ergezen ve ekibinin uyarılarıyla haberdar olduğunu söyledi: “Bu ekip, seçim sürecine müdahale edildiğini görmüşlerdi ve kontrol altına almaya çalışıyorlardı. Bu yapının Salih Bezci’nin yönetiminde yer alması ve Melih Gökçek’in 40’a yakın meclis üyesini tehdit ederek bu yönetimi seçtirmesi, uyarıları fazlasıyla doğru çıkardı. Onların mücadelesi olmasaydı ATO’da yaşanan gerçekler ortaya çıkmazdı.”
Gökçek’in 25 Aralık 2016’da Ülke TV’de katıldığı programda, “Salih Bezci seçimi kaybediyordu, sabaha karşı 3 saatte 40’a yakın insanla konuştum ve Salih öyle aldı seçimi” dediğini hatırlatan Yılmaz şöyle konuştu:
“’Melih Gökçek aradı ve Bezci’nin yönetimine oy vermemem durumunda sıkıntıya gireceğimi hissettirdi’ diyen meclis üyeleriyle karşılaşmıştık. Gökçek’in bunu itiraf etmesi, söylenenleri netleştirdi. Onların da suç duyurusunda bulunacaklarını düşünüyorum.”
Osman Gökçek’in aday olması için STV yöneticisi gönüllü istifa etti
Osman Gökçek’in aday olabilmesi için odada temsil edilen sektörlerden birinin temsilcisiz kalması gerektiğini, bunun için de “Samanyolu TV’nin Ankara Temsilcisi olan ve bugün firari konumda bulunan Abdullah Abdulkadiroğlu’nun başını çektiği 14. Medya Grubu’nun gönüllü olarak istifa ettiğini” anlatan Yılmaz, “Sadece bu durum bile sürecin ne kadar komik, dayanaksız ve gayrıciddi yönetildiğini gösteriyor. 15 Temmuz darbe girişiminden sonra darbeyi kınayan bildiriyi okuyanlar arasında olan Abdullah Abdulkadiroğlu, bugün firari” ifadelerini kullandı. Medya komitesine Osman Gökçek’in seçildiğini ve daha sonra ATO Yönetim Kurulu’nun istifa ettirildiğini söyleyen Yılmaz, “Aynı kalemle ve cümlelerle istifalar yazdırıldı. 3 yıl önce meclis üyeleri tehdit edilerek yönetime getirilenler, yine tehditle istifa etti. Böylece ATO Yönetim Kurulu, seçime gitti ve Melih Gökçek’in oğlu aday oldu” dedi.
“Bu iddiaların yüzde biri bile muhatabına yurtdışı çıkış yasağı getirilmesi ve mal varlığına tedbir uygulanmasını sağlar”
Seçim öncesinde 140’a yakın üyeden yazılı söz alınmasına karşın uygulanan önlemler nedeniyle Osman Gökçek’in 86 oy, Gürsel Baran’ın 100 oy aldığını vurgulayan Yılmaz şöyle konuştu:
“Osman Gökçek kaybettikten sonra pes etmedi. 1,5 yıl sonra gerçekleşecek saha seçimleri için 10 binden fazla firma kurduruldu. Kuruluş ve kapanış dilekçeleri aynı mali müşavir tarafından toplandı. ATO heyeti olarak bu firmaların tespitini yaptık. 17. katta oto yıkama istasyonu, 80 yaşında teyzenin televizyon olmayan evinde yazılım şirketleri kurulduğu belirlendi. Suç duyurusunda bulunduk. Hükümet ile temasa geçtik. Daha sonra KHK ile 2 yılı doldurmayan firmaların oy kullanamayacağı ilan edildi. Böylece o firmaların tamamı boşa çıktı. Osman Gökçek kazanma fırsatı olmadığı için çekildi.”
Bezci’nin ifadesinin yayımlanmasının ardından o günkü duyumlarının gerçek olduğunu anladıklarını belirten Yılmaz, “Bu iddiaların yüzde biri bile iddiaların muhatabına yurtdışı çıkış yasağı getirilmesi ve mal varlığına tedbir uygulanmasını sağlar” dedi.
Gökçek sık sık konuk oluyordu
Gökçek, Yılmaz’ın iddialarında bahsettiği kapatılan Samanyolu TV’nin yöneticilerinden Abdullah Abdülkadiroğlu’yla televizyon ekranlarında sık sık bir araya geliyordu.
“Birincisi Sayın Cumhurbaşkanım ikincisi de ben”
Gökçek, geçtiğimiz Cuma (24 Eylül) Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin suç duyurusuyla başlatılan soruşturma kapsamında savcılığa ifade vermişti. Suç duyurusunun konusu “FETÖ’ye imar rantı sağlamak”tı.
Yaklaşık 2 saat ifade verdikten sonra basına açıklama yapan Gökçek şöyle demişti: “Türkiye’de özellikle FETÖ’cülükle suçlanacak olan son iki kişiden biriyim. Birincisi Sayın Cumhurbaşkanım ikincisi de ben. İşin özetini söylüyorum, ‘Acaba Melih Gökçek hakkında suç duyurusunda bulunur da 17/25 Aralık öncesine, Sayın Tayyip Erdoğan’a işi sarkıtabilir miyiz’ olayın altına yatan asıl amaç bu. Aslında bu bir FETÖ organizasyonudur.”