10 Haber’den Olkan Özyurt’un haberine göre, Artİstanbul Feshane’de Cumhuriyet Savcılığı’nın açtığı soruşturma bir suç duyurusu üzerine başlatıldı. Suç duyusunda bulunan da Yesevi Alperenler Teşkilatı Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Kürşat Mican’dı. 24 Temmuz’da İstanbul Adalet Sarayı’na gelip suç duyurusuda bulunan Mican, adliye sarayının çıkışında yaptığı açıklamada sergiyi günlerdir protesto ettiklerini söylüyordu.
Sergi açılır açılmaz organize bir şekilde başlayan hedef gösterme ve sonrasında Artİstanbul Feshane’nin önündeki protestoya katılan grubun içinde var kendisi. Protestoya Fikirde Birlik ve Mücadele Platformu Başkanı sıfatıyla katılmış Mican. Hatta demeç verip “Biz sanata asla karşı değiliz. Biz siyaset için burada değiliz. Biz milli ve manevi değerlerimiz için buradayız” demiş.
Cumhuriyet Savcılığı Mican’ın suç duyurusunu değerlendirip sergiyle ilgili ‘halkı kin düşmanlığa tahrik veya aşağılama’ iddasıyla soruşturma başlatıyor ama Mican bu suça hiç de yabancı bir isim değil.
Halkı kin ve düşmanlığa tahrik etmekten cezası var
Alperen Ocakları İstanbul İl Başkanı olarak 20 Temmuz 2017’de Beyoğlu’ndaki Neve Şalom Sinagogu’na saldırdığı için yargılanıp ‘halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik etme’ suçundan bir yıl hapis cezası almış bir isim. Ki bu cezayı alması sonrasında Alperen Ocakları İstanbul İl Başkanlığı bir açıklama yapıyor ve “21 Ekim 2018 tarihinde görevden alınan Kürşat Mican’ın yukarıda belirtilen tarihten itibaren vakfımız ile hiçbir bir bağı ve alakası kalmamıştır. Belirtilen tarihten itibaren Alperen Ocakları İstanbul İl Başkanımız Sayın Nail Gün’dür” diyor.
Halkın bir kesimini alenen aşağıladığı için de ceza aldı
Mican’ın tek suçu ‘halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik etme’ değil. 2016’da İstanbul’da düzenlenmesi planlanan bir eyleme (LGBT) yönelik yaptığı açıklama nedeniyle de yargılanmış ve ‘halkın bir kesimini sosyal sınıf, din, mezhep, cinsiyet, bölge farklılığına dayanarak alenen aşağılama’ suçundan ceza almış.
1982 doğumlu Mican aslında siyasi bir kişilik. 14 yaşında Nizam-ı Alem Ocaklar’ıyla tanışmış. Büyük Birlik Partisi Eminönü Gençlik Kolları temsilciliği, iki dönem İstanbul Alperen Ocakları Bölge sorumluluğu, üç yıl Alperen Ocakları Pendik ilçe başkanlığı, dört yıl Alperen Ocakları İstanbul İl Başkanlığı ve iki yıl Alperen Ocakları Genel Başkan Yardımcılığı görevlerini yürütmüş.
Partisinden ihraç edilmek için disiplin kuruluna sevk edildi
2018’de Alperen Ocakları İstanbul İl Başkanlığı görevinden alınsa da 2020 yılında Büyük Birlik Partisi’nin (BBP) olağan kongresinde BBP Genel Başkanı olmak için adaylığını koyuyor. Fakat BBP kongre öncesinde Mican’ın partiden ihraç edilmesi için Disiplin Kurulu’na sevk ediyor. Sevk sebebine de Mican’ın 2018’de BBP Genel Başkan Mustafa Destici’ye hakaret etmesi.
Kürşat Mican’ın 2017’de AA’ya yaptığı bir açıklama var: Alperen Ocakları İstanbul İl Başkanı olarak “200 kişiden oluşan öncü birliğimizle 5 Ekim’den sonra Kerkük’e gideceğiz. Canımızla, malımızla kardeşlerimizle birlikte mücadelemizi sürdürecek ve Barzani’ye, Türk’ün gücünü göstereceğiz” diyor.
Kerkük’e 200 adamıyla gidip eli silahlı fotoğraf paylaştı
Sonrasında BBP Gaziosmanpaşa İlçe Başkanlığı’nın hesabından Mircan’ın elinde silahla fotoğrafı paylaşılıyor ve “Alperen Ocakları İstanbul İl Başkanı Kürşat Mican, beraberindeki 200 gönüllü ile Kerkük’e giderek burada yürütülen direnişe destek verdi” deniliyor. Hatta Yeni Akit gazetesinde yine Mican’ın elinde silahlı fotoğrafı yayınlanarak ‘Alperenler Türkmen kenti Kerkük’e ulaştı’ haberi yapılıyor.
23 yaşında Polat lakabıyla çete kurup iş insanı kaçırdı işkence etti
Kürşat Mican silaha aşina bir isim. 2005’ten iki haber. Biri Hürriyet diğeri Sabaharşivinden. Hürriyet haberi ‘Kurtlar Vadisi’ne özenip, sekiz gün işkence yaptılar’ diye vermiş, Sabah ‘Kurtlar Vadisi ‘örnek’ oldu’ diye yayınlamış.
Haber şu: “Bayrampaşa’daki işyerinden silah zoruyla kaçırdıkları Zübeyir Temurtaş’a sekiz gün boyunca korkunç işkenceler yapan ve ailesinden fidye isteyen beş çete üyesi, kendilerine yardım ve yataklık yapan yedi kişiyle birlikte yakalandı. Zübeyir Temurtaş’ın ağabeyi Hacıbey Temurtaş’ın şikâyeti üzerine harekete geçen İstanbul Asayiş Şube Gasp Büro ekipleri, çete üyelerini 10 gün takibe aldı. Temurtaş’ın rehin tutulduğu evi de belirleyen polis, Hacıbey Temurtaş’tan çete üyeleriyle anlaşmasını istedi. ‘Polat’ lakaplı çete lideri Kürşat Mican (23) 27 Mayıs günü fidyeyi almak için geldiği Bahçelievler’de polis tarafından yakalandı. Rehin işadamını kurtaran polis, aynı gün Fatih, Bahçelievler, Zeytinburnu ve Üsküdar’da eş zamanlı düzenlediği operasyonlarda, beş çete üyesiyle kendilerine yardım ve yataklık yapan yedi kişiyi gözaltına aldı. Çete üyeleriyle birlikte dört ruhsatsız ve bir kurusıkı tabanca ile çok sayıda mermi ele geçirildi.”
‘Üzerimde sigara söndürdüler, zorla idrarımı içirdiler’
Hürriyet’teki haberde kaçırılan Temurtaş nasıl işkence gördüğünü de anlatmış: “Beni Zeytinburnu’nda bir bodrum katına kapattılar. Sürekli gelip dövüyorlardı. Üzerimde sigara söndürdüler, kerpetenle kulak mememi ve burnumu sıktılar, saçlarımı önce bıçakla tutam tutam, daha sonra da tamamen tıraş ettiler. Zorla idrarımı içirdiler. Oradan Üsküdar’a, ardından da Fatih’e getirildim. Her şeyden ümidimi kestiğim anda polis tarafından kurtarıldım.”
İşte sanata karşı olmadığını söyleyen ama bir serginin soruşturma konusu haline gelmesini sağlayan Kürşat Mican’ın kültürle sanatla ilişkisi. Ceza aldığı bir davadaki ifadesinde “Ben ve kurumumuz farklılıklarımızı her zaman zenginlik olarak düşünüyoruz” dese de kendinden farklı gördüğü dünya görüşlerinin ifade alanlarının ya yasaklanmasını ya da kurumların kapatılmasını istiyor.
23 yaşında ‘Kurtlar Vadisi’ izleyip Polat Alemdar’a özenip iş insanı kaçıran ve işkence yapan, kendine ‘Polat’ dedirten biri herhalde herkesin kendisi gibi gördüğü her şeyden etkilendiğini düşünüyor olmalı ki, her şeyin sergilerin bile kapatılmasını istiyor.