Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Meclis grup başkanvekili Özgür Özel’in TBMM’de düzenlediği basın toplantısında eleştirilerin hedefi Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun’du.
Özel, Altun’a bağlı Anadolu Ajansı’nın, onunla ilgili hiçbir eleştirisini haber olarak geçmediğini iddia etti:
“Bu kürsüde Cumhurbaşkanı’nı eleştiriyorum, Anadolu Ajansı belli sınırlar içinde haberi geçiyor. Devlet Bahçeli’yi eleştiriyorum, haberi geçiyor. Mustafa Şentop’u eleştiriyorum, haberi geçiyor. Fahrettin Altun’u eleştirince, altın makas, Anadolu Ajansı o haberi geçemiyor. Sorumlu olduğu kuruma kendi lehinde sansür yaptırıyor. “Cumhurbaşkanı için bile yaptırmadığı işi kendisi için yaptırıyor. Bu ülkede herkesi eleştirirsiniz ajans geçer, bir tek Fahrettin Altun’da ajans geçmez.”
Özel, Altun’un katıldığı Basın Çalıştayı’nda yaptığı konuşmayı da banttan kaydettirip, canlı olarak bütün kanallara yayınlattığını ileri sürdü:
“Bir İletişim Başkanı düşünün, diyor ki ‘yarın 11’de basın çalışanlarının haklarını iyileştirme çalıştayı yapacağım, açılış konuşmasını 11’de gerçekleştireceğim, canlı yayın frekansı budur.’ Bu mesaj bütün basında var. Bir İletişim Başkanı düşünün ki o konuşmayı dünden videoya çektirmiş, bugün canlı diye basıyor. Dünkü konuşmayı yaparkenki fotoğraflarının bugün bazı gazetelerde yayımlanacağını hesap edemiyor. 11’deki konuşmasını banttan çekip, canlı diye basan, orada bütün ekranlarda kendini kaplatan, kendine iletişim yapan birinden bahsediyoruz.”
Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, Basın Çalıştayı adlı online toplantıda yaptığı konuşmada bazı medya organlarını “Beşinci kol faaliyeti” yapmakla suçlamıştı:
“Ancak basınımızda, dışarıdan fonlanan, etkilere ve yönlendirmelere açık; Türkiye’nin kalkınmasına, dünya milletlerinin gönlüne girmesine, diplomaside zaferler elde etmesine, adaletsiz dünya sistemine karşı iddialı duruşuna ve Sayın Cumhurbaşkanımızın millet tarafından desteklenmesine karşı manipülatif ve provokatif bilgi üreterek ülkesine karşı operasyon merkezlerine dönüşen bir kesim olduğunu üzülerek görüyoruz. Ne yazık ki bu kesimin yeri geldiğinde terör örgütlerinin propaganda aygıtı olarak devreye girdiklerini, ellerindeki medya gücünü bir silah olarak devlete ve millete doğrulttuklarını da müşahade ediyoruz. Bu noktada bağımsız, yerli ve milli bir medya kavramı son derece stratejik önem arz etmektedir. Sadece ülkemiz için değil, bölgemiz için, dünyamız için hayati önemi olan bir husustan bahsediyoruz. Medyada marjinal bir şekilde de kendisine yer bulan bu kesimlere bir çağrıda bulunmak istiyorum. Bırakın artık bu coğrafyada, bu topraklarda 5. kol faaliyetleri sürdürmeyi ve gerçek anlamda 4. kuvvet olun. Demokrasi düşmanlığı yapmayın, demokrasimize hizmet edin.”