ABD Savunma Bakanlığı (Pentagon) Sözcüsü Peter Cook, Mumbuç'ta Suriye Demokratik Güçleri (SDG) içinden bölgenin yerlisi bazı güçlerin direniş cepheleri ve el yapımı patlayıcıların temizlenmesine yönelik operasyonlar yürüttüğünü savundu ve YPG öncülüğündeki SDG'nin asıl bölümünün Fırat Nehri'nin doğusuna çekilme taahhüdünü yerine getirdiğini söyledi. ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü John Kirby ise, "ABD Merkez Kuvvetler (CENTCOM) Komutanı General Joseph Votel Kürt güçlerinin Fırat'ın doğusuna çekileceğini ve bu grupların sözlerini tuttukları açıklamıştı; bu açıklamalar geçerlidir" dedi.
Cook: Asıl SDG güçleri Fırat'ın doğusuna gitti
Peter Cook, Pentagon'daki basın toplantısında "Sahada gördüğümüz, SDG'nin Fırat'ın doğusuna çekilme taahhütlerini yerine getirdiğidir. Mumbuç'ta bazı direniş cepleri, temizlik operasyonları var. Hâlâ halledilmesi gereken el yapımı patlayıcılar var. O bölgenin yerlisi olan ve orada bulunan bazı SDG güçleri bu operasyonları yürütüyor. Ama asıl SDG güçleri Fırat'ın doğusuna gitti ve sözlerini tuttu. Anladığım kadarıyla YPG de bu güçler arasında" dedi.
Bölgeden gelen haberlere göre ÖSO tarafından ele geçirilen YPG'ye ait yerlerde PKK ile bağlantısını kanıtlayan belgeler bulunduğunun hatırlatılması üzerine Cook, bu haberleri görmediğini söyledi:
"Tekrar söyleyeyim. SDG'nin bize verdiği sözleri tuttuğuna inanıyoruz. Sahadaki yerel güçlere verdiğimiz desteği uzun uzun konuşmuştuk. Bu karmaşık bir durum. Türkiye ile de doğrudan neler olup bittiğini konuştuk. Sahadaki yerel ortaklarımızla da durumu konuştuk. Faaliyetleri hakkında kendi görüşlerimizi ve endişelerimizi aktardık ve asıl hedefin IŞİD olduğunu söyledik. Tüm koalisyon ortakları ve üyelerinin odak noktasının bu olmasına çalışacağız."
'Mühimmatı dikkatli takip ediyoruz'
ABD'nin Suriye'nin kuzeyindeki ortaklarına sağladığı silah desteği hatırlatılan ve "Bunların YPG/PYD ya da PKK'nın eline geçmediğinden nasıl emin olabiliyorsunuz?" sorusu karşısında Cook, şu cevabı verdi:
"Böyle bir şey olduğuna dair herhangi bir işaret yok. Bu gruplara mühimmat sağladığımızı biliyorsunuz. Bu mühimmatın nereye gittiğini çok dikkatlice takip ediyoruz. Bizimle mutabakat yapanlar buna uymazsa bizden bir daha malzeme alamazlar. Bunu başından beri açıkça söyledik."
"Çabalarımızı artırdık"
Cook, "Ortaklarımızın ve koalisyon üyelerinin endişelerini gidermeye yönelik çabalarımızı artırdık. Durumun hassasiyeti ve önemi nedeniyle bunlar daha önce yaptıklarımızın da ötesinde" dedi.
Türkiye ile ABD arasında bir süredir bazı sorunlar olduğu, şu anda askeri ilişkilerin ne durumda bulunduğuna ilişkin bir soru üzerine Cook, şunları söyledi:
"Türkiye sağlam bir NATO müttefiki ve koalisyon üyesidir. Uzun yıllardır işbirliğimiz sürüyor, iyi bir tarihi geçmişimiz var. Bu bağların geçmişte olduğu gibi güçlü sürmesini sağlamaya çalışıyoruz. Bazı hassasiyetlerle ilgili zorluklar bulunuyor ve bunu anlıyoruz. Bu endişeleri gidermek için Türkiye ile çalışıyoruz."
Rusya'nın Adnani'ye yönelik saldırı düzenlediği iddiası
Bu arada Cook, Halep yakınında öldüğü ileri sürülen IŞİD sözcüsü Ebu Mahummed Adnani'ye yönelik saldırıyı Rusya'nın düzenlediğini destekleyecek bilgileri bulunmadığını söyledi. Cook, saldırıyı ABD öncülüğündeki koalisyonun gerçekleştirdiğini ve bunun sonuçlarının değerlendirildiğini bildirdi.
Cook, Pentagon'da düzenlediği basın toplantısında, Adnani'ye yönelik saldırıyı Rusya'nın düzenlediğini belirten Rusya Savunma Bakanlığının Facebook sayfasındaki açıklamasına dair soruları yanıtladı.
Cook, "Rusya'nın Adnani'ye yönelik saldırı düzenlediği iddiasını destekleyecek bir bilgimiz yok. Ayrıca Rusya'nın başından beri zamanının çoğunu Esed rejimini desteklemek için kullandığını da vurgulamak isterim. Bildiğimiz kadarıyla Rusya, IŞİD'in liderlerini hedef alan bir çaba göstermedi. Adnani'yi hedef alan El Bab yakınında biz bir saldırı düzenledik. Bunun sonuçlarını hala değerlendiriyoruz." dedi.
Amak haber ajansı, asıl ismi Taha Subhi Fellaha olan IŞİd sözcüsünün Halep çevresindeki çatışmalarda öldüğünü duyurmuştu.
Kirby: CENTCOM Komutanı 'Çekilecekler' dedi
ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü John Kirby de günlük basın toplantısında, Suriye'deki son gelişmeler ve PYD unsurlarının Fırat'ın doğusuna çekilip çekilmediği ile ilgili soruları yanıtladı.
"ABD, PYD güçlerinin Fırat'ın doğusuna çekildiğini söylüyor. Öte yandan, Türkiye ise bu açıklamaları teyit edecek düzeyde kanıt olmadığını vurguluyor. Yani bu meseleyle ilgili birbirinden farklı iki açıklamanın olduğu görülüyor. Sonuç olarak, PYD güçleri geri çekiliyor mu, çekilmiyor mu?" sorusu üzerine Kirby, konuyla ilgili ABD Merkez Kuvvetler (CENTCOM) Komutanı General Joseph Votel'in dün açıklamalarda bulunduğunu hatırlattı. Kirby, operasyonel manevralarla ilgili konuşma noktasında temkinli olacağını dile getirdi.
"General Votel, Münbiç'ten sonra gerekli ayarlamaların yapıldığını, Kürt güçlerinin Fırat'ın doğusuna çekileceğini ve bu grupların sözlerini tuttukları açıklamıştı; bu açıklamalar geçerlidir" ifadesini kullanan Kirby, bu açıklamalara göre konuyu ele aldıklarını ve daha fazla detaya giremeyeceğini belirtti.
"Türkiye ve PYD'yi denk tutmuyoruz"
Daha sonra Kirby, Türkiye ile PYD arasında bir ateşkes olup olmadığı sorusuna cevap verdi. John Kirby, "Biz hala iki taraf arasında bir sükunet halinin bulunduğunu görüyor ve bunu memnuniyetle karşılıyoruz. Bunun devam etmesini istiyoruz." diye konuştu.
Bazı Amerikalı yetkililerin açıklamalarında, PKK'nın Suriye uzantısı PYD ile egemen bir devlet olan Türkiye'nin "iki eşit tarafmış" gibi nitelendirilmesinin Türkiye'yi rahatsız ettiğinin anımsatılması üzerine Kirby, "Egemen bir devlet olan Türkiye ile PYD'yi asla denk tutmuyorum. Türkiye hem NATO hem de (IŞİD karşıtı) koalisyonun üyesi olan egemen bir devlettir." değerlendirmesinde bulundu.
Sözcü Kirby, birkaç gün öncesine kadar bölgede birbiriyle çatışan iki taraf olduğunu dile getirmekten başka bir kasıtlarının olmadığını sözlerine ekledi.
"PKK ve PYD konusundaki pozisyonumuz değişmedi"
Dışişleri Bakanlığı sözcülerinden Elizabeth Trudeau da Türkiye'nin PYD/PKK konusundaki hassasiyetlerine vurgu yaparak, "Fırat Kalkanı Harekatı kapsamında bölgede öldürülen bazı PYD güçlerinin üzerinden PKK kimliklerinin ve Abdullah Öcalan'ın fotoğraflarının çıkması iki yapı arasındaki organik bağı ve ilişkiyi göstermiyor mu?" sorusuna yazılı olarak, "PKK konusundaki pozisyonumuz değişmedi; aynı şekilde PYD'ye ilişkin pozisyonumuz da değişmedi." yanıtını verdi.
PKK'yı terör örgütü kabul eden ABD yönetiminin, bunun Suriye'deki uzantısı olan PYD'yi terör örgütü görmediği pozisyonunu koruyor.
Beyaz Saray'dan Cerablus açıklaması
Beyaz Saray Sözcüsü Josh Earnest ise ABD Başkanı Barack Obama'nın Nevada'ya gidişi sırasında uçakta gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Türk medyasındaki "ABD'nin, Suriye'de terör örgütü DAEŞ'e karşı mücadele eden Türkiye'nin hava desteği talebine cevap vermediği" haberlerini değerlendiren Earnest, Türkiye'nin desteğiyle gerçekleşen Cerablus'taki Fırat Kalkanı Harekatı'na ABD'nin askeri anlamda katkı sağladığını belirtti.
Earnest, Türkiye-Suriye sınırının DAEŞ unsurlarından temizlenmesi yönündeki tüm çabaları takdirle karşıladıklarını ifade etti.
Söz konusu haberlerde yer alan hava desteği talebinin detayları ve cevap verilip verilmediğiyle ilgili net bilgi sahibi olmadığını aktaran Earnest, DAEŞ'le mücadelesinde Türkiye'ye her türlü desteği vermeye devam edeceklerini sözlerine ekledi.
Kaynak: AA