İzmir'deki Diriliş Kilisesi'nin rahibi Andrew Craig Brunson, 16 aylık tutukluluğun ardından bugün ilk kez hâkim karşısına çıktı. İzmir 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülmeye başlanan davada Brunson, kendisine yöneltilen suçlamalara yanıt verdi.
Tüm savunmasını Türkçe yapan Brunson'a yönelik suçlamaların başında Türkiye'de kilise açabilmek için Gülen yapılanmasına mensup kişilerle iletişime geçtiği iddiası yer aldı. 2004 yılından beri dernek adı altında faaliyet gösterdiklerini söyleyen Brunson, bu konuda kimsenin yardımına ihtiyaçları olmadığını savundu. ABD'li papaz, cezaevine girene dek hiçbir Gülen yapılanması mensubu ile tanışmadığını ve teması olmadığını da sözlerine ekledi. Cezaevine ilk girdiğinde Gülen yapılanması mensuplarıyla aynı koğuşa koyulduğunu aktaran Brunson, "O zaman birkaç FETÖ mensubu ile tanıştım" dedi.
"Kiliseme hiçbir zaman siyaset sokmadım"
"Askeri ve siyasi casusluk" ve "terör örgütü adına suç işlemek" suçlamalarıyla yargılanan Brunson'a yöneltilen sorular arasında Diriliş Kilisesi'nde neden Kürtlere özel Kürtçe ayin yapıldığı da vardı.
Toplam 35 yıl hapis talebiyle yargılanan Brunson, 2014 yılında Afrin ve Kobani'nin IŞİD tarafından alınmasının ardından bölgedeki nüfusun büyük ölçüde Türkiye'ye göç ettiğini, aralarında Hristiyanların da olduğu bu kişiler için Kürtçe ayin yapıldığını söyledi. Brunson, daha sonra Arap mültecilerin de gelmesi ile ayinlerin Arapça yapıldığını anlattı. İran'dan gelen mültecilere de kapılarını açtıklarını söyleyen Brunson, bu nedenle zaman zaman Farsça ayin de yapıldığını aktardı.
Kilise üyelerinin ağırlıklı olarak Türk olduğunu söyleyen Brunson, "Benim siyasetle bir ilgim yok, kiliseme de hiçbir zaman siyaset sokmadım" diye konuştu.
Kilisesinde gizli bir odada PKK yanlısı faaliyetler yürütüldüğü ve dini seminer adı altında da PKK propagandası yapıldığı iddiaları da Brunson'a soruldu. ABD'li papaz, bu iddiaları da yalanladı. Kilisede gizli bir oda olmadığını söyleyen Brunson, verdikleri tüm seminerlerin de kaydedildiğini belirtti.
ABD'li rahibe "Tek adam" sorusu
Mahkeme başkanı ilk duruşmada Brunson'ın attığı bir SMS üzerinde özellikle durdu. Darbe girişiminden altı gün sonra Brunson'ın iletişimde olduğu Dan adlı arkadaşına attığı bu SMS'te "Tek adam yönetimi ivme kazanacak" diye yazdığı belirtildi. ABD'li papaza bu ifade ile neyi kastettiği sorusu yöneltildi.
Mesajın tercümesini kabul etmeyen Brunson, siyasi değil ruhani bir kasıt olduğunu söyledi. Mahkeme başkanı bunun üzerine Brunson'a "Sen askeriyenin Türkiye'ye demokrasi getireceğine mi inanıyorsun?" sorusunu yöneltti. Brunson, "Ben 'Darbe başarısız oldu, kötü oldu' diye bir şey demiyorum. Türkiye sarsıldı ama iyi şeyler olacak demek istiyorum" sözleri ile yanıt verdi.
Brunson ağlayıp fenalaştı
Savunması gün boyunca devam eden Brunson, duruşmada verilen öğle arasının ardından ağlama krizi geçirdi. Mahkeme heyetine daha önce Şakran Cezaevi'nde yedi ay kaldığını, bu sırada ruhsal bunalım geçirdiğini söyledi. ABD'li rahip, intihar eğilimi nedeniyle ilaç kullanmaya başladığını da aktardı. Mahkeme nedeniyle yeniden Şakran'a getirildiğini söyleyen Brunson, "Yalvarıyorum beni Buca'ya geri gönderin" dedi.
Tutukluluğa devam kararı
Mahkeme, Brunson'ın tutukluluğunun devamına karar verdi. Tanıkların ifadelerini kanıt olarak kabul eden hâkim, Brunson'ın kaçma riskini göz önünde bulundurarak bu hükme vardığını açıkladı.
Bir sonraki duruşma tarihi 7 Mayıs 2018 olarak belirlendi.
ABD'li heyet duruşmayı izledi
Davayı izleyenler arasında ABD'nin din işlerinden sorumlu elçisi Sam Brownback ve senatör Thom Tillis de vardı.
Duruşmayı izleyen gazetecilere konuşan Brownback, davanın ABD tarafından çok yakından takip edildiğini hatırlattı. Brownback davayı yakından izleyen isimler arasında ABD Başkanı Donald Trump'nın yanı sıra ABD'nin eski Dışişleri Bakanı Rex Tillerson ve görevi üstlenmeye hazırlanan Mike Pompeo'nun da yer aldığını belirtti. Brownback, "ABD Türkiye'nin dostluğuna büyük önem veriyor. Ancak Brunson burada tutulduğu sürece bu ilişkinin ilerlemesi imkânsız" dedi.
Senatör Tillis ise bu davanın kesinlikle hiçbir anlaşmaya tabi olmadığını söyledi. Davanın Fethullah Gülen ile bir bağlantısı olmadığını ve olamayacağını belirten Tillis, Gülen'in suçlu olduğuna dair Türkiye'nin elinde bir kanıt varsa bunu Amerikan makamlarına sunabileceklerini de sözlerine ekledi. Savunmanın elinde güçlü kanıtlar olduğunu söyleyen Tillis, "Burada suçsuz bir adam boş yere 1 buçuk yıldır hapiste tutuluyor" dedi.
ABD Başkanı Donald Trump'ın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'la geçtiğimiz yıl Mayıs ayında Washington'da yaptığı görüşmede bizzat serbest bırakılmasını istediği Brunson'ın tutuklanması, Türkiye ile ABD arasındaki ilişkilerin gerilmesine yol açmıştı. Erdoğan, "Bir papaz da sizde var, bize verin, biz de onu size verelim" diyerek ABD'de yaşayan Gülen'in Brunson ile takas edilebileceği imasında bulunmuştu. ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Heather Nauert, Erdoğan'ın bu sözlerine, "Böyle bir yola gireceğimizi hayal bile edemiyorum" şeklinde yanıt vermişti.