Akşam gazetesinin haberine göre, Bakan Bozdağ, Adil Öksüz hadisesinin çok önemli olduğunu belirterek, “Dışarı çıkmış mıdır? Kanaatimce dışarı çıkması çok zor. Çünkü hemen arkasından her tarafta çok ciddi tedbirler alındı. Daha fazla saklanabileceğine ihtimal vermiyorum. Eninde sonunda yakalanacaktır. Zaman zaman yurt dışına çıktığı veya kaçırıldığı haberleri yayınlanıyor, o işi gevşetmek için aramaları ve ya peşini bırakmak için bilerek yapılıyor” dedi. Bozdağ, “MİT’le irtibatı konusu daha öncede söyledim MİT’in ajanı da değildir mensubu da değildir bu bir açık iftiradır” şeklinde konuştu.
Bozdağ, cezaevlerindeki 'FETÖ' üyesi olduğu ileri sürülen kişilerle ilgili bilgi verirken “Rüya hikâyeleri yayıyorlar. FETÖ rüyalar üzerinden çok ciddi propaganda yapıyor. Dışarıda da sosyal medyada da. Sahte rüyalar uyduruyorlar, ziyaretçilerle, avukatlarla yayıyorlar. Tutukluları, aileleri diri tutmaya çalışıyorlar. İtirafçı olmalarını engellemeye çalışıyorlar” dedi. Öte yandan Bozdağ 26-27 Ekim tarihlerinde Fethullah Gülen iadesi için ABD'ye gideceğini açıkladı.
Hürriyet gazetesinin Ankara Temsilcisi Deniz Zeyrek'in haberine göre, Ankara'da dün bir grup gazeteciyle bir araya gelen Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, 'FETÖ' ile mücadele ve bu kapsamdaki ABD ziyaretinin yanı sıra 17 Ekim’de İstanbul’da yapılacak Uluslararası Hukuk Konferansı hakkında bilgi verdi. Buna göre, konferansta 51 ülkeden 15 adalet bakanı, 16 anayasa mahkemesi başkanı, 12 yargıtay başkanı, 12 adalet akademisi başkanı olmak üzere, toplam 171 yabancı katılımcı olacak.
Bozdağ, 'FETÖ' ile mücadele, Fetullah Gülen’in iadesi, cezaevlerindeki durumla ilgili şu bilgileri paylaştı:
"680 kişi tek odalarda"
“Cezaevlerinde darbe teşebbüsünde bulunanlarla ilgili çalışma yaptık. 680 kişi tek kişilik odalarda kalıyor, 3 kişilik odalarda 200 kişi kalıyor. Bir kısmı üçlü odalarda. Toplam1889 kişi bu şekilde daha az olan yerlerde, diğerleri koğuş gibi yerlerde kalıyor. Yargılamaların çoğu suç mahallinde yapılacak. Denizli’de ilk dava açıldı.
"Cezaevlerinden rüya hikâyeleri yayıyorlar. FETÖ rüyalar üzerinden çok ciddi propaganda yapıyor. Dışarıda da sosyal medyada da. Sahte rüyalar uyduruyorlar, birbirlerine anlatıyorlar. Böyle bir motivasyon yapmaya çalışıyorlar. Tutuklu olanları aileleri, içeridekileri, diri tutmaya çalışıyorlar. İtirafçı olmalarını engellemeye çalışıyorlar. Bugün, şu gün kurtulacaksınız… Sürekli umutlu bir bekleyiş içine sokuyorlar, soruşturma aşamasında çözülmeyi önlemeye çalışıyorlar. Bunun için her gün yeni bir rüya, hikâye, beklenti, umut yayarak bu çözülmeyi, itirafçılığı önlemek istiyorlar. Çok ilginç rüyalar anlatılıyor. Taa Amerika’dan tweet’ler atanlar var. Ziyaretçileri, avukatları aracılığıyla yayıyorlar. Çok acayip bir şey, uyduya dönüyor. Sorgusuz sualsiz kabul ediyorlar. ‘Kasımın ilk haftası. 3. dünya savaşı çıkacak, hepimiz buradan çıkacağız. Bütün dünya hazırlık yapıyor, 11’inci ayın 8’inden önce dünya savaşı çıkıyor’ diye yayıyorlar. Memleket batsın, savaş çıksın, işgal edilsin, dünya da batsın istiyorlar.
"Pişmanlık çağrısı"
"Ailelere sesleniyorum: Lütfen herkes çocuklarına sahip çıksın. Hukuk belli, kanun belli. Bu bir örgüt faaliyeti. Etkin pişmanlıktan istifade eden olursa cezaları indiriliyor, örgüt üyeliğinden ceza bile almıyorlar. Kanunların kendilerine sağladığı lehte hükümleri kullanmak üzere hareket etsinler. Örgütün kara propagandalarına aldanmasınlar. Kripto avukatlar olabilir, bu örgütle irtibatı olmayan avukatlar seçerlerse daha doğru olur.
"ABD 'FETÖ’yü seçerse…"
"Fetullah Gülen’in iadesi konusunda resmi iradenin ortaya çıkmaması, ABD’nin Gülen’in dostluğunu Türkiye’nin dostluğuna tercih ettiği anlamına gelir. Bu çok açık. Halkın ABD’ye tepkisine yol açar. Olumsuz bir karar çıkarsa, Türkiye-ABD ilişkilerinde karar öncesi ve karar sonrası arasında çok önemli farklar çıkacaktır. El Kaide’nin lideri Usame bin Ladin ABD için neyse, Fetullah Gülen de Türkiye için, Türk halkı için odur.
"Geçici tutuklama talebimizi ilettik. Bugüne kadar olumlu ya da olumsuz cevap iletilmedi. Fetullah Gülen, terör örgütünü ABD’den sevk ve idare etmeye devam ediyor. Kaçma arayışına dair çok ciddi istihbaratlar var.
"500 bin dijital veri var"
"Gülen dosyasındaki bilgi ve belge kadar dünyada kaç ülkede bu kadar sağlam veri yer almıştır? Eğer bu kadar sağlam dosyada iade yapılmazsa başka hangi dosyada yapılır? ABD yönetimi iade eğilimi gösterdiğinde mahkeme kararı onun tersine çıkmaz. Orada da Avrupa’da da çıkmaz. 500 bin civarında dijital veri var. Bilgisayar kaydı, flaş bellek, cep telefonu kamera kayıtları, bir de arama ve el konulma sırasında elde edilmiş pek çok evrak var. Bu darbe teşebbüsünde bulunanlar başarısızlığı hesap etmedikleri için tedbirsiz davrandılar. Ben eminim ki çok şey ortaya çıkacaktır. Biz hukuki sürecin bu iş için olmazsa olmaz olduğunu biliyoruz."
Akşam gazetesinin haberine göre, Adalet Bakanı Bozdağ, önceki günkü ESMEDYA ziyaretinde önemli açıklamalarda bulundu. Hükümet olarak 'FETÖ’yü çözdüklerini belirten Bozdağ, buna karşın tehlikenin boyutunu vatandaşa anlatma konusunda yapılacak daha çok şeyin olduğunu ifade etti. Bozdağ'ın açıklaması şöyle:
"Onlardan olmayan yok!"
"Devlet için paralel bir yapı oluşturdular. Emniyet istihbarat neredeyse yüzde yüze varacak şekilde ellerindeydi. Efkan (Ala) Bey bakan olduğu zaman Murat’ı alıyor yerine Nuh’u getiriyor sağlam diye. Hâlbuki Nuh’u Murat’ı kontrol için koymuşlar. Ondan daha FETÖ’cü. Beni alıyor yerine Bilal'ı getiriyorlar. Hâlbuki Bilal’i senin için koymuşlar. Şimdi sen bunlardan olmayan birini getirmeye çalışıyorsun ama bunlardan olmayanı yok. Herkesi böyle yerleştirmişler.
"2011’de Meclis’i ele geçireceklerdi"
Kendisinin milletvekili belirleme komisyonunda olduğu 2011 seçimlerinde AK Parti’ye FETÖ’nün operasyon başlattığını belirten Bozdağ, “Bunlarla ne kadar irtibatlı kişi varsa hepsi aday adayı oldular. Cumhurbaşkanımız buna izin vermedi. Hatta Bülent Bey gitti geldi ama Cumhurbaşkanımız kimseye onay vermedi. Sadece bir iki kişi, birisi Muhammed birisi İlhan İşbilen. Hakan (Şükür) sporcu vasfıyla kondu bir yere. Birkaç kriptocu sonra çıktı, istifalara bakarsanız 10'u bile bulmadı. Başarmış olsalardı AK Parti’yi böleceklerdi. Milletvekili olacaklardı ve istifa edin denince AK Parti iktidarını düşüreceklerdi" dedi.
2010’da HSYK’yı ele geçirerek FETÖ’nün yargıda egemenlik kurduğunu ifade eden Bozdağ, “Ondan sonra önce başsavcılar, ağır ceza reisleri vs. adımlar atılıyor. 2011’de de Yargıtay-Danıştay üye sayısını değiştiriyorlar ve çoğunluğu elde ediyorlar" diye konuştu.
"Diz çöktürme taktiği belli"
Bozdağ, 'paralel yapılanma'ya ilişkin olarak "Önce vergiciler geliyor, kesiyor cezayı. Onların istediği gibi olmazsan bu sefer SGK müfettişleri geliyor. Yine onların dediği kıvama gelmedin mi? Bu sefer polis geliyor. Yine istedikleri kıvama gelmedin, bu sefer savcı devreye giriyor. Yine istedikleri kıvama gelmedin, orada mahkeme devreye giriyor. Seni orada çökertiyorlar" ifadesini kullandı.
Tutuklu ve gözaltı sayıları
15 Temmuz soruşturmasıından bazı rakamlar:
2 Anayasa Mahkemesi üyesi, 141 Yargıtay üyesi, 48 Danıştay üyesi, 5 HSYK üyesi hakkında soruşturma izni verildi. AYM, Yargıtay, Danıştay ve HSYK üyesi de dahil toplam 3 bin 690 hâkim ve savcı için soruşturma izni çıkarıldı.
Adli ve idari yargıda görevli 2 bin 194 hâkim ve savcı, Yargıtay’da görevli 102, Danıştay’da görevli 41, AYM’de görevli 2, HSYK’da görevli 5 üye tutuklandı.
163 general, 6 bin 269 albay ve alt rütbeler (askeri öğrenci ve er dahil), 7 bin 140 emniyet mensubu, 19 vali, 76 vali yardımcısı, 58 kaymakam ve 18 bin 190 memur, sivil olmak üzere; toplam 34 bin 259 şüpheli tutuklandı.
77 bin 545 şüpheli hakkında işlem yapıldı.