FETÖ/PDY davasında tutuklu yargılanan FETÖ firarisi Adil Öksüz’ün kardeşi Yrd. Doç. Dr. Ahmet Öksüz, “Önümde en büyük engel olan ağabeyim, darbe girişimine adı karışmış. Vatana ve millete ihanet etmiş bir kişiyi korumam veya ona yardımcı olmam, asla mümkün değildir'' dedi.
FETÖ/PDY davasında 9'u tutuklu, 1'i firari 16 akademisyenin yargılanmasına Karabük Ağır Ceza Mahkemesi'nde devam edildi. Firari sanık Halil İbrahim Demirci dışında tüm sanıklar karar duruşmasında hazır bulundu. 'Silahlı terör örgütüne üye olmak’ suçundan haklarında 5 ile 10 yıl arası hapis cezası istenen sanıklardan FETÖ firarisi Adil Öksüz’ün kardeşi Yrd. Doç. Dr. Ahmet Öksüz, daha önce yaptığı savunmasını tekrarladı. Öksüz, her zaman devletinin yanında olduğunu, ailesine de sevgiyi ve barışı tavsiye ettiğini, bu zamana kadar herhangi bir terör örgütüne üyeliğinin bulunmadığını söyledi. Öksüz şunları söyledi:
''Önümde en büyük engel olan ağabeyim Öksüz, darbe girişimine adı karışmış. Vatana ve millete ihanet etmiş bir kişiyi korumam veya ona yardımcı olmam asla mümkün değildir. Tutuklandıktan hemen sonra darbeci olan bir kişiyle aynı soyadını taşımamak için ve öylesi bir soyadı bana zul geldiği için soyadımı değiştirmek için mahkemeye dava açtım. Ancak süreç nedeniyle şimdilik reddedildi. Ben, ağabeyim olan bu kişinin darbeye karıştığını medyadan öğrendim. Hiçbir şekilde görüşmedim. Haberleşmem olmadı. Bu kişinin o günlerde kimlerle görüştüğü haber yapıldı. HTS kayıtlarımda görüldüğü gibi görüşmedim. Eğer görüştüğüm ispatlansın, müebbet hapis cezasına razıyım. Bu kişinin Almanya'ya gittiğine dair haber vardı. Almanya'da görgü tanıklarının ifadeleri var. Dolayısıyla bir bakımdan yeri de belirlenmiş oluyor. Türkiye de bu konuda nota verdi. AB'den sorumlu bakan Ömer Çelik Bey, bu konuda açıklamalar yaptı. Oranın Dışişleri Bakanlığı ile yazışmalar olmuş öğrendiğim kadarıyla.”
Kaçma planının olmadığını söyleyen Öksüz, tahliyesini talep ederek şunları söyledi:
“Her zaman bu isim benim önüme çıkıyor. Çocuklarım eğitimlerine devam ediyorlar. Çocuklarımın eğitimi benim için en önemli görevdir. O nedenle adresim sabit. Kaçma planım asla olamaz. Serbest bırakılsam da, tutuklu kalsam da inanın hiçbir yere kaçmam ve kaçamam. Yaşlı annem ve babam tek başlarına yaşam mücadelesi veriyorlar. Sağlık sorunlarıyla ilgilenmem için benim onların yanında olmam gerekiyor. Çok zor şartlarda yaşamlarını sürdürmeye çalışıyorlar. Tarafsız ve bağımsız Türk adaletinden hakkımda en doğru kararın verileceği inancını tüm samimiyetimle korumak istiyorum. Beraatimi talep ediyorum.''
Adil Öksüz´ün kardeşi Yrd. Doç. Dr. Ahmet Öksüz ile Hakan Suvak, Hasan Hüseyin Çevik, Hüseyin Cinoğlu ve Salih Yıldırım, 'silahlı terör örgütü üyeliği' suçundan 6'şar yıl, 3’er ay, Süleyman Semiz ise 6 yıl, 10 ay, 15 gün hapis cezasına çarptırıldı.
Tutuksuz sanıklar Erdal Biber, Ruveyda Kılıçbay ve Seymen Kahraman da yine 'silahlı terör örgütü üyeliği' suçundan 6’şar yıl, 3’er ay hapis cezasıyla cezalandırıldı.
Mahkeme, sanıklardan Alaattin Yılmaz, Cahid Özdeveci, Mahmut Çelik, Mustafa Kurt, Serkan Esen ve Turgay Türker hakkında karar vermeye yetecek düzeyde delillerin henüz toplanmadığından, dosyalarının tefriki ile yeni bir esasa kaydına karar verdi.
Kaynak: DHA