Ana SayfaHaberlerGündemAYM’den 'yurtdışına firar' kararı

AYM’den ‘yurtdışına firar’ kararı

 

Anayasa Mahkemesi'nin (AYM) kararının gerekçesi, Resmi Gazetede yayımlandı. 

 

Buna göre, haklarında "yurtdışına firar" suçundan kamu davası açılan askerlerin yargılandığı davaya bakan Deniz Kuvvetleri Komutanlığı Donanma Komutanlığı Askeri Mahkemesi, ilgili kanun hükmünün iptali istemiyle Anayasa Mahkemesine başvurdu.

 

İptal başvurusunda, askerlikten kaçma kastı olmadığı açık olan izinli bir asker şahsın, salt yurtdışı izni almadığı veya alamadığı gerekçesiyle yurt dışında üç günü geçirmesinin vasıflı firar olarak kabul edilmesinin hukukun genel ilkelerinden hakkaniyete aykırı düştüğü savunuldu.

 

Oy çokluğuyla iptal

 

Davayı esastan görüşen Anayasa Mahkemesi, düzenlemeyi içeren, 1632 sayılı Askeri Ceza Kanunu'nun, 5080 sayılı Kanun'un I. maddesiyle değiştirilen 67. maddesinin birinci fıkrasının (A) bendini oy çokluğuyla iptal etti.

 

Yüksek Mahkemenin gerekçesinde, itiraz konusu kuralla asker kişilerin yurt içinde izinli olsalar bile yetkili makamlardan yurtdışına çıkma izni almadan yurtdışına çıkarak yabancı memlekette üç günden fazla bulunma eyleminin yaptırıma bağlandığı, kuralın bu haliyle kişinin seyahat hürriyetine sınırlama getirdiğinin görüldüğü belirtildi.

 

İtiraz konusu kuralda korunmak istenen hukuki menfaat dikkate alındığında, söz konusu sınırlamanın amacının, askeri disiplinin sağlanması ve askeri hizmete bağlı olan kamusal menfaatin korunması olduğu vurgulandı.

 

Gerekçede, silahlı kuvvetlerin, yurt savunması gibi önemli bir görevi ifayla yükümlü olduğu, milli savunma hizmetinin planlanması ve yürütülmesi bakımından, ne kadar askeri personelin görev başında, ne kadarının izinde ve ne kadarının da yurtdışında olduğunun bilinmesinin gerekebileceği kaydedildi.

 

Kanun koyucunun, askeri disiplinin sağlanması ve korunması amacıyla asker kişilerin yurt dışına çıkışlarında belirli yükümlülükleri yerine getirmeleri konusunda takdir yetkisine sahip olduğuna işaret edilen gerekçede, asker kişilerin yurt dışına çıkışlarının izin koşuluna bağlanmasının da bu kapsamda kaldığı belirtildi.

 

Diğer taraftan, bir hukuk devletinde kanun koyucunun, ceza alanında herhangi bir eylemi suç olarak belirlerken, bu suçu işleme kastı olanlarla olmayanları ayırt etmeye elverişli düzenlemeler yapmakla yükümlü olduğu vurgulanan gerekçede, şu tespitler yapıldı:

 

"Silahlı kuvvetlerin iç düzeninin sağlanması amacıyla askeri hizmetin gerekleri gözetilerek yabancı memlekete firar suçunu işleme kastı olmayan izinli asker kişilerin yurtdışına çıkış izni bulunmaksızın söz konusu izinlerini ülke sınırları dışında geçirme biçimindeki eylemlerinin disiplin hukuku kapsamında bir disiplin ihlali olarak nitelendirilmesi ve bu ihlali gerçekleştiren asker kişilere disiplin yaptırımı öngörülmesi mümkündür. 

 

Bu itibarla askerlikten kaçma kastı olmadığı açık olan izinli asker kişilerin, salt yurtdışı izni almadıkları veya alamadıkları gerekçesiyle yurtdışında üç günü geçirmelerinin itiraz konusu kuralla yabancı memlekete firar suçu olarak nitelendirilmesi ve bu eylemleri gerçekleştiren asker kişilerin bir yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılmaları hukuk devletinin gereği olan 'adalet' ve 'hakkaniyet' ilkeleriyle bağdaşmadığı gibi kuralla seyahat özgürlüğüne getirilen bu sınırlama demokratik toplum düzeninin gerekleriyle bağdaşan ölçülü bir sınırlama niteliği de taşımamaktadır. Açıklanan nedenlerle kural, Anayasaya aykırıdır."

 

Anayasa Mahkemesi Üyeleri Nuri Necipoğlu, Celal Mümtaz Akıncı, Emin Kuz, Kadir Özkaya ile Rıdvan Güleç, çoğunluk görüşüne katılmadı. 

 

Karşı oy gerekçesinde, Türk Silahlı Kuvvetlerinin yurt savunması gibi önemli bir görevi yerine getirmekle yükümlü olduğu ve milli savunma hizmetinin planlanması ve yürütülmesi bakımından asker kişilerin bulundukları yerin her an bilinmesinde zorunluluk bulunduğu dikkate alındığında, mezkur fiilin, hürriyeti bağlayıcı cezaya bağlanan bir suç olarak düzenlenmesinin kanun koyucunun takdir yetkisi kapsamında değerlendirilmesi gerektiği dile getirildi.

 

Anılan fiilin sadece disiplin cezası olarak düzenlenmesinin mümkün olmadığı ifade edilen karşı oy gerekçesinde, fiilin bir suç olarak belirlenip hapis cezasına bağlanmasının yasama organının takdir yetkisi içinde kaldığına işaret edildi.

 

İtiraz konusu kuralda öngörülen suçun oluşumu bakımından, yurt içinde izinli olanlarla olmayanların aynı hukuki durumda bulundukları belirtilen karşı oy gerekçesinde, "Anılan suçun manevi unsuru yurt dışına çıkmak için ayrı bir izin alınması gerektiği halde bu izin alınmadan bilerek ve isteyerek yurt dışına çıkma iradesi olduğundan 'askerlikten kaçma kastı olmadığı açık olan' şeklindeki iptal gerekçesinin de isabetli olmadığı düşünülmektedir" denildi.

- Advertisment -