spot_img
Ana SayfaHaberlerGündemBanu Özdemir’in tutuklanmasıyla ilgili bilinenler

Banu Özdemir’in tutuklanmasıyla ilgili bilinenler

 

20 Mayıs'ta İzmir'de bazı camilerden Çav Bella şarkısı çalınmış, olay sosyal medya gündeminin ilk sıralarına yerleşmişti.

 

İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı soruşturmayla ilgili açıklamasında Özdemir'in "dini değerleri alenen aşağılamak" suçundan gözaltına alındığını söylemişti.

 

Mahkeme sonrası gazeteci ve Eski CHP Milletvekili Barış Yarkadaş'a konuşan Özdemir, savcılığın ifadesini bile almadan tutuklama istemiyle mahkemeye sevk ettiğini söyledi.

 

Özdemir mahkemede yaşananları ise şöyle anlattı:

"Hakim 'Bu paylaşımı yaptığında tepki alacağını düşünmedin mi?' diye sordu. Ortada bir suçun olmadığını, tepki gösterenlerin troller olduğunu bir daha söyledim. Hakim, bana tepki twiti yazan bir kişiyi ismini vererek sordu.

 

"Tanıyıp tanımadığımı, trol olup olmadığını sordu. Tanımadığımı söyledim. Avukatım Süleyman da gerekli savunmayı yaptı. Hakim 10 dakika ara verdi. Ardından ise 'Toplumda oluşan tepkiyi' gerekçe göstererek tutuklanmama karar verdi."

 

Tutuklama kararının ardından Twitter'da #BanuÖzdemirYalnızDeğildir etiketi ilk sıraya yükseldi.

 

BBC Türkçe'ye konuşan insan hakları hukukçusu Kerem Altıparmak, mahkemenin toplumda oluşan tepkiyi gerekçe göstererek tutuklama kararı veremeyeceğini söyledi.

 

Altıparmak, Türk Ceza Kanunu'nun 216. maddesinin üçüncü fıkrasında öngörülen hapis cezasının üst sınırının iki yıldan az olduğunu, bu nedenle bu maddeden yargılanan kimsenin tutuklanamayacağını belirtti.

 

Kerem Altıparmak, "Çav Bella şarkısıyla, bu kadar kolay kamu barışı bozuluyorsa yandık" diyor.

 

Fotoğrafçı Fırat Erez'in "dini değerleri aşağılama" suçlamasıyla tutuklanmasından sonra da muhafazakar hukukçulardan bu tür tutuklamalara yasal bir dayanak göstermelerini istediğini fakat kimsenin gösteremediğini belirten Altıparmak, Banu Özdemir'in dosyasında ise bu görüntüleri paylaşmanın zaten suç olarak kabul edilemeyeceği görüşünde:

"Herhangi bir şarkı açıkça bir dini hedef almıyorsa ortada suç yoktur. Aşağılamak demek onun onurunu kırmak, aşağılamak, küçük düşürmek demek. Çav Bella ile bir dine inananların inançlarını nasıl küçük düşürebilirsiniz ki? Buna bir idari soruşturma açarsınız, sistemi koruyamayanlarla ilgili. Belki başka bir hüküm bulursunuz. Ama suç dediğiniz zaman kanunda tarif edilen suç olması lazım. O suç Çav Bella şarkısıyla işlenemez.

 

"O suçun aynı zamanda kamu barışını bozacak bir suç olması gerekiyor. Çav Bella şarkısıyla, bu kadar kolay kamu barışı bozuluyorsa yandık."

 

Altıparmak bu nedenle yalnızca Banu Özdemir'in değil, camilerin sistemini hackleyerek şarkı çalan kişinin de bu maddeden tutuklanamayacağını söylüyor.

 

Tuncay Özkan: Bu operasyonu kim yaptıysa bunun CHP'ye dönmesini istemiş

 

CHP Genel Başkan Yardımcısı ve İzmir Milletvekili Tuncay Özkan da, Özdemir'in tutuklanması yönünde bir baskı olduğunu ve bu baskının Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan, AKP'li siyasetçilerden ve trollerden geldiğini söylüyor.

 

Camilerde ses sistemlerinden Dombra çalınmasını kabul etmedikleri gibi Çav Bella çalınmasını da kabul etmediklerini belirten Özkan, "Camiye saldıranları yakalamayıp, şarkı türkü çaldıranları yakalamayıp, "Müftülük uyuyor mu, müftü nerede" diyen bir CHP'liyi tutuklamak aymazlıkta ve gerçekliği çarpıtmaktan başka bir şey değildir" diyor.

 

Tuncak Özkan: Ben altı yıl boyunca suçum ne diye sordum ve altı yıl cezaevinde kaldım. Bir insana yapılabilecek en alçakça şey onun masumiyetini lekelemektir. Böyle bir şey asla kabul edilemez.

 

Özkan, ses sistemine girenlere ve sosyal medyada bunu paylaşanlara dair bir şey yapılmazken Özdemir'in tutuklanması hakkında "Bu operasyonu kim yaptıysa bunun CHP üzerine dönmesini çok istemiş" ifadelerini kullanıyor.

 

CHP'nin yaklaşımı neden eleştirildi?

 

Banu Özdemir'in gözaltına alınmasının ardından CHP'nin bu konudaki yaklaşımı da sosyal medyada eleştirilmişti.

 

Bazı sosyal medya kullanıcıları CHP'li siyasetçilerin paylaşımlarında "Camilerimiz kutsalımızdır" vurgusu yapılırken Banu Özdemir'e yeterli destek olunmadığı, iktidarın dilinin kullanıldığı veya bu görüntüleri paylaşmanın suç olmadığının yeterince vurgulanmadığını savundu.

 

CHP İzmir İl Başkanı Deniz Yücel de "bu saldırı bir taraftan toplumun dini ve kutsal değerlerini hedef aldığı gibi bir taraftan da toplumun huzur ve barışını bozmaya yönelik, birliğimize, beraberliğimize yapılmış organize bir provakasyondur" diyerek suç duyurusunda bulunmuştu.

 

Yücel, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer'in olaydan üç gün önce, seçimde kullandığı Çav Bella şarkısının kendisiyle özdeşleştiğini söylediğini hatırlatarak "Bu beyandan üç gün sonra yapılması, bu eylemin Soyer ve CHP'yi hedef alan provokatif bir eylem olduğunu kesin ve net bir şekilde göstermektedir" demişti.

 

Olayın ardından Tunç Soyer "Bu provokasyonu gerçekleştirenleri lanetliyorum. Hedefleri halkımızın dirliği, birliğini bozmaktır. Bu oyuna gelmeyelim" dedi.

 

Kerem Altıparmak da CHP'nin bu konudaki yaklaşımının "külliyen yanlış olduğunu" söylüyor:

"Külliyen yanlış olduğunu düşünüyorum CHP'nin yaklaşımının da. Siz eğer camideki hoparlör nedeniyle suç duyurusunda bulunursanız o şu anlama geliyor: Bu şarkının çalınması dini değerlere hakareti kabul ediyorsunuz. Şimdi Banu Hanım da onu paylaştığı için onu da mı suçlu göreceğiz? Baştan bunu cezalandırılabilir bir şey olarak görürseniz sonra onu beğenenlerin tutuklanmasına karşı çıkmanız da tutarsız olur.

 

"Burada bir kere CHP'nin ve seküler hukuku savunan herhangi bir siyasi hareketin şunları söylemesi lazım: İnsanlar dini hassasiyetlere, halkın tepkisine göre cezalandırılamazlar. Ceza kanununda suç olarak tanımlanan eylemin gerçekten yapılıp yapılmadığına göre cezalandırılabilirler."

 

Özkan: Eksik bıraktığımız bir şey yok

 

Tuncay Özkan ise Banu Özdemir'e en başından beri destek olduklarını ve gözaltına alınmasının yanlış olduğunu söylediklerini anlatıyor:

"Düzenli olarak genel başkanımıza bilgi verdim. Genel başkanımız bu konuyla ilgili iki tweet attı. Bunlarla ilgili il başkanı arkadaşımız açıklama yaptı, tweet attı. Burada bizim eksik bıraktığımız bir şey yok.

"Nereden bilelim biz arkadaşımızın böyle saçma bir şekilde tutuklanabileceğini?

 

"Ama yanındaydık. Arkadaşlarım yanındaydı. Ben Banu'yla son saniyeye kadar görüşmelerimi sürdürdüm."

 

Konuyla ilgili CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu da bir paylaşımda bulundu.

 

Öte yandan paylaşımda Banu Özdemir'in tutuklanmasına dair herhangi bir eleştiri yer almadı.

 

Tuncay Özkan bununla ilgili olarak "Banu Hanım'ın tutuklanmasına dair eleştirilere biz yanıt veriyoruz, onun tutuklanmasını emredene de genel başkanımız yanıt veriyor" dedi ve ekledi:

"Genel Başkanımızın tweetleri Banu Hanım'ın tutuklanmasını emredene, Türkiye'yi seçilmiş bir kral gibi yönetene dönüktür. Biz de il başkanımızla bütün bu süreci izledik, takip ettik. Troller istedi diye bir insan tutuklanır mı? Partilimiz olsa ne olur, olmasa ne olur? Nerede dini duygular aşağılanmış? Hiçbir yorumu yok. Bir yurttaşın demokratik hakları saraydaki tek adam istiyor diye askıya alınabilir mi?

 

"Ben altı yıl boyunca suçum ne diye sordum ve altı yıl cezaevinde kaldım. Bir insana yapılabilecek en alçakça şey onun masumiyetini lekelemektir. Böyle bir şey asla kabul edilemez.

 

"İzmir Adliyesi'ne yaptırılan şey Türkiye'nin genelinde yaratılan adalet iklimidir.

 

"Niye müftüye hesap sormuyorlar? Niye onları tutuklamıyorlar? Niye onları ifade vermeye çağırmıyorlar? Suçsuz, günahsız, alakası olmayan bir insanı içeri alıyorlar. Hemen adalet istiyoruz."

 

 

 

- Advertisment -