Ana SayfaHaberlerGündem"Başımızın çaresine bakarız"

“Başımızın çaresine bakarız”

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Rusya ziyareti dönüşünde gazetecilere konuştu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, gazetecilerle soru-cevap kısmına geçmeden önce Rusya'dan alınması söz konusu olan füze savunma sistemleriyle ilgili açıklama yaptı. Erdoğan, şunları söyledi:

 

"Başbakanlığım döneminde bu konunun ilk adımı atılmıştı. O zamanlar en yüksek teklif Rusya’dandı. Fakat Rusya teklifini çok daha aşağıya çekti. Ruslarla görüşmeleri devam ettiriyoruz. NATO konseptini gündeme getirerek buna itiraz edenler de var. Ama bu doğru bir yaklaşım değildir. Bugün Yunanistan da Rusya’nın füzelerini kullanıyor. Bizler NATO içinde bu imkânları yakalayamıyorsak, o zaman elbette başımızın çaresine bakmak durumundayız. Kaldı ki işin farklı boyutları da var. Suriye’de yaşananları gördük. NATO’da müttefiklerimiz olan ülkelerin silahlarını maalesef teröristlerin ellerinde gördük. Irak’ta da aynı şekilde… Bu durumda tabii ki tedbirlerimizi alacağız. NATO üyesi bir ülke olmamız bağımsızlığımızın olmaması anlamına gelmez. NATO üyesi olmakta birlikte, Rusya ile de pekâlâ belirli çalışmalarımız olabilir. Bunu engellenmesini ya da bu yöndeki açıklamaları doğru bulmuyoruz."

 

"Rakka dâhil DEAŞ’la mücadele konusunda da beraberce bir çalışma yapılabileceğini düşünüyoruz."

 

Cumhurbaşkanı'nın Suriye savaşındaki son durumla ilgili yaptığı değerlendirme ise şöyle:

 

"Gerek Cerablus gerek Rai, Dâbık ve Bâb’da şu anda geldiğimiz noktada, insani yardımlar konusunda iş birliğine girmemiz gerektiğini ifade ettik. Buna şüphesiz ABD ve koalisyon güçlerinin katılması isabetli olacaktır. Hatta Astana sürecinde bulunması hasebiyle İran’ın da farklı bir ülke olarak çalışmaların içinde olmasında fayda var. Münbiç’te koalisyon güçlerinin desteğini yanımıza alabilirsek, Rusya da bu işe dâhil olarak PYD ve YPG’yi oradan pekâlâ çıkarılabilir. Münbiç’e Münbiç halkının yerleşmesini sağlamamız gerektiğini anlattık. Putin, Suriye’nin toprak bütünlüğünden yana olduklarını her düzeyde dile getiriyor. Silahlı terör örgütlerine karşı olduğunu, özellikle de Türkiye’ye karşı böyle bir şeyi onaylamayacaklarını vurguladı. Rakka dâhil DEAŞ’la mücadele konusunda da, beraberce bir çalışma yapılabileceğini düşünüyoruz. Şu anda Türkiye, ABD ve Rusya genelkurmay başkanlarının yaptıkları çalışmalar bunun altyapısını oluşturabilir."

 

"Putin, YPG’ye sıcak bakmadığını da söyledi"

 

Erdoğan'a sorulan sorular ve Cumhurbaşkanı'nın yanıtları da şunlar:

 

ABD askerlerinden sonra Rus askerlerinin de YPG armalarını taşıdıklarını gördük. Putin ile YPG konusunda bir ilerleme sağlandı mı?

 

"Bize söyledikleri şey şu: ‘Biz silahlı terör örgütlerinin yanında size karşı yer almayız’. Ayrıca Müslüman Çeçen askerlerinden oluşan iki taburu Suriyelilerin yanında yer almak üzere Suriye’ye gönderdiklerini de anlattılar. ‘Suriye halkının Müslüman olmayanlara tavrı farklı olabilir. Onun için Çeçen Müslümanlardan oluşan iki taburu oraya gönderdik’ dediler. Bu taburların biri Halep’te. Nitekim Halep’teki tahliye işleminde onlardan istifade ettiklerini aktardılar. Diğer tabur ise Şam civarında. ‘Bu taburlar Sünnilerin korunması ve güvenliğin sağlanması amacıyla gönderildi’ dediler. Putin, YPG’ye sıcak bakmadığını da söyledi. Hatta Suriye’de öyle ayrı bir devlet kurulmasını kesinlikle tasvip etmediğini de söyledi. Suriye’nin toprak bütünlüğüne saygı duyulması gerektiğini ifade etti. ‘Sizinle aynı düşüncedeyiz’ dedi bana."

 

Münbiç’teki manzara sizin koyduğunuz prensiplerle de çok örtüşmüyor gibi? ABD ve Rusya YPG’yi destekliyor görüntüsü var?

 

"Bizim baştan itibaren istediğimiz YPG’nin Fırat’ın doğusuna gitmesiydi. Obama YPG ile ilgili sözünü tutmadı. Hatta son dönemlerinde terk ettiler gibi şeyler söylediler. Ama bütünüyle boşaltmadıkları görüldü. Bu iş koalisyon güçleriyle yürütülürse Münbiç, DAEŞ’tan ve YPG’den temizlenir düşüncesindeyim."

 

Rusya ile Suriye konusunda YPG temsilciliği konusunda ilerleme kaydedildi mi?

 

"Hayır, ilerleme oldu diyemem. Üzerinde durduk. Konuyu takip edeceğini söyledi."

 

"Çok fazla kararsız olduğu kanaatinde değilim"

 

'Hayır' cephesi her geçen gün daha yüksek oranlar veriyor kendileriyle ilgili. Sizin elinizdeki son rakamlar ne gösteriyor?

 

"Anketlerle alâkâlı olarak, şu anda sonuçlar henüz çok sağlıklı olmamakla birlikte, 'evet' oylarının tırmanışta olduğunu söyleyebilirim. Meydanlar artış olduğunu gösteriyor. Ben meydanların dilini çok önemserim. Cumartesi İstanbul’un üç ilçesinin ardından, Pazar günü Kocaeli mitingim var. Parlamenter sistem dertlere deva olsaydı zaten bugünlere gelmezdik. Bütün darbeleri parlamenter sistemde yaşadık. Bu demek değildir ki başkanlık sisteminde buna benzer şeyler asla olmaz. Önemli olan hangi sistemde bu ihtimalin daha az olduğudur. Dünyanın en gelişmiş ülkelerine baktığımız zaman, ağırlıklı olarak başkanlık sistemiyle yönetildiklerini görüyoruz. Bu ülkemizin geleneksel yapısına da uygun. Referandum tarihi yaklaştıkça 'evet' diyecek olanların oranı da artacaktır. Çok fazla kararsız olduğu kanaatinde değilim."

 

Muhalefet ‘Hayır kazanırsa, bir şey değişmeyecek. Evet çıkarsa kaos çıkar’ diyor. Hayır çıkarsa ne olur? Türkiye ne kaybeder?

 

"Ben, 'evet' çıkacağına; Türkiye’nin kazanacağına inanıyorum. Aksi takdirde Türkiye kaybeder. Kasaların fırlatıldığı, memurların, işçilerin maaşlarını alamadığı o dönemler tekrar yaşanmamalı. Gensoru ile uğraş, güvenoyu ile uğraş. Saydım geçen gün, Türkiye’de 50’den bu yana 40-50 tane hükümet kurulmuş. İngiltere’de, Fransa’da böyle bir şey yok."

 

Bazı çevrelerde çeşitli bahanelerle referandumun iptal edileceği gibi tezler ortaya atıldı. Böyle bir şey söz konusu olabilir mi?

 

"Kim söylüyor bunu? O tür bir düşünce, aklımızın ne yakınından geçmiştir, ne de uzağından. Ben 'evet' cephesindeyim. Evet diyenler olarak hepimiz, meydanlarda, televizyon ekranlarında halkımızla bütünleşmenin gayretindeyiz."

 

Referandumun ardından seçim olacak mı? ‘Evet de kazansa hayır da çıksa 2018’de seçim olur’ diyenler var…

 

"Bunlar olmaz değil ama şu anda böyle bir şey yok. Milletvekili seçimi 2019 Kasımında. Cumhurbaşkanlığı seçimi de Kasım'a alındı. Bizim amacımız seçimleri ilân edilen zamanlarda yapmak. Biz 15 yıllık dönemde erken seçime hiç gitmedik. O dönemde bir erken seçim yaptık. Erken seçim faturadır, niye millete bunu kestirelim? İstikrar ve güvenden kopmayacağız. Bunu kaybettiğimiz zaman ülke kaybeder."

 

"Köprüyü patlatacaklardı"

 

"Düşünün Yavuz Sultan Selim Köprüsü’nü yapıyoruz adamlar onu dinamitlemek için gidiyorlar. Nereden, denizden… Biz bu köprüyü yaptık bitirdik. Osman Gâzi öyle, Avrasya öyle, Marmaray öyle, 18 Mart’ın temelini atacağız… Bunlar bizim dünyada marka yatırımlarımız. Ekonomisi battı, bitti denilen bir ülkede cebimizden para harcamadan yaptırıyoruz bunu, bu kadar hızlı yürütüyoruz. Ben, tırmanışta olan 'evet’lerin bu milletin yüzünü güldüreceğini inanıyorum."

 

"Yaptırımların bütünüyle kaldırılmasında ısrar ettik"

 

Ekonomik olarak karşılıklı talepleriniz olduğunu söylediniz. Türkiye’den ihraç ettiğimiz ürünlerle ilgili yasaklar konusunda nasıl etkin bir çözüm olur? Özellikle yaş sebze meyve ihraç eden vatandaşlarımız merak içinde.

 

"Bu konuda henüz arzuladığımız noktada değiliz. Bu nedenle özellikle yaş sebze ve meyve konusu üzerinde önemle durduk. Yaptırımların bütünüyle kaldırılmasında ısrar ettik. Binali Bey ile Medvedev’in yaptıkları görüşmede dile getirilen tutar tabii ki çok düşük; 19 milyon dolarlık bir şey. Bizim asıl hedefimiz, geçmişteki noktayı yeniden yakalamak. Bir diğer konu, onlar bizim onlardan kırmızı et ithal etmemizi istiyorlar. ‘Bizim buna ihtiyacımız yok dedik, ama ihtiyacımız olursa sizi tercih edebiliriz’ dedik. ‘Biz size beyaz et verebiliriz’ önerisinde bulunduk."

 

Ortak yatırım fonu konusunda gelişme oldu mu?

 

"Ortak yatırım fonuna, biz 500 milyon dolar, onlar da 500 milyon dolar koyuyor; toplam 1 milyar dolarlık yatırım fonu oluşturuyoruz. Milli parayla bunu devreye sokarak çalışmaya başlatacağız. O andan itibaren inanıyorum ki Ruble ve TL ile çalışmak, hem bu varlık fonunu güçlendirecek, hem de kur baskısından koruyacaktır."

 

Rusya görüşmelerde milli paranın kullanılması yani Swap konusunda anlaşma oldu mu?

 

"Merkez bankalarımıza talimat verdik."

 

"Akkuyu'da nihâi karar Mayıs'ta"

 

"Türk Akımı projesiyle ilgili malûm, tüm adımlar atıldı. Artık resmiyet kesbetti. Şu anda teknik kadrolarımız, Türk Akımı’nın nereden nasıl geçeceği noktasındaki çalışmaları Enerji Bakanlığımızın riyâsetinde yürütüyorlar. Akkuyu Nükleer Santrali'yle ilgili nihâi kararlar da zannediyorum Mayıs ayı içerisinde netleşecek. Onunla ilgili olarak şu anda 259 elemanın eğitimi Moskova’da devam ediyor. Bu süreç içinde karşılıklı olarak bu adımlarımızı atıp bu yılın sonuna varmadan Akkuyu ile ilgili çalışmalarımızı da başlatmış olacağız.

 

"Trump'la görüşme referandum sonrası"

 

Yeni ABD yönetimiyle görüşme referandum sonrasına mı kaldı? Rakka konusunda bir gelişme var mı?

 

"ABD’de, seçimlere 60 gün kala o ülkelerden gelen siyasetçilerle özel görüşmeler yapmama gibi bir teamülleri olduğunu aktardılar. Ondan dolayı da görüşmenin bu halk oylamasından sonraya kalacağı izlenimi edindik. Rakka konusunda genelkurmay başkanları aralarında görüşmeler yaptılar. Münbiç ve Rakka aslında müşterek ele alınması gereken bir süreç. Genelkurmay başkanları irtibat halinde olacaklar."

 

Kaynak: Milliyet ve Hürriyet gazeteleri

- Advertisment -