Bakanlar Kurulu tarafından Ziraat Bankası AŞ, Boru Hatları ile Petrol Taşıma AŞ, Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı, Posta ve Telgraf Teşkilâtı AŞ, Borsa İstanbul AŞ, Türksat Uydu Haberleşme Kablo TV ve İşletme AŞ'nin sermayelerindeki Hazine'ye ait hisselerin tamamı, Türk Telekomünikasyon AŞ'nin yüzde 6,68 oranındaki Hazine'ye ait hissesi ile Eti Maden İşletmeleri Genel Müdürlüğü ve Çay İşletmeleri Genel Müdürlüğü'nün Türkiye Varlık Fonu'na aktarılması kararlaştırıldı.
Başbakanlık'tan yapılan yazılı açıklamada, Türkiye Varlık Fonu'na devredilen şirketlerin mevcut yönetimleri ve işletme politikalarıyla iş planlarının, yatırım ve büyüme stratejilerine uygun olarak devam edeceği belirtildi. Uluslararası finans kuruluşları da dâhil olmak üzere ilgili paydaşlarla sağlanan işbirliğinin sürdürüleceği duyuruldu.
Açıklamada, Türkiye Varlık Fonu'nun söz konusu şirketleri, Bakanlar Kurulu tarafından onaylanacak Stratejik Yatırım Planı çerçevesinde yöneteceği ifade edildi.
Başbakanlığa bağlı, ana faaliyet konusu fonların kurulması ve yönetimi olan, sermaye piyasalarında araç çeşitliliği ve derinliğine katkı sağlamak, yurt içinde kamuya ait varlıkları ekonomiye kazandırmak, dış kaynak temin etmek, stratejik, büyük ölçekli yatırımlara iştirak etmek için Türkiye Varlık Fonu ve bu fona bağlı alt fonları kurmak ve yönetmek için Türkiye Varlık Fonu Yönetimi Anonim Şirketi kurulmuştu.
Şirketin kuruluş sermayesi 50 milyon lira. En az 5 kişiden oluşan yönetim kurulu, başkan ve üyeleri ile genel müdürü başbakan tarafından atanıyor.
Şirket ve şirket tarafından kurulacak diğer şirketler, Türkiye Varlık Fonu ve kurulacak alt fonlar bağımsız denetime tâbi. Şirket, Sermaye Piyasası Kanunu kapsamında kurumsal yönetim düzenlemelerine uymak zorunda.
Türkiye Varlık Fonu'ndan beklentiler şöyle:
Fonun kurulmasıyla büyüme oranında artış sağlanacak
Sermaye piyasalarında büyüme ve derinleşme hızlanacak
İslâmi finansman varlıklarının kullanılması yaygınlaşacak
Yatırımlarla onbinlerce kişiye istihdam sağlanacak
Otoyollar, Kanal İstanbul, nükleer santral gibi altyapı projelerine kamu kesimi borcu artırılmadan finansman bulunacak
Savunma, havacılık, yazılım gibi alanlardaki yerli şirketlerin sermaye ve proje bazında desteklenmesiyle küresel oyuncu konumuna geçmeleri sağlanacak
Arz güvenliğini sağlamak için, doğalgaz ve petrol gibi Türkiye için önem taşıyan yurt dışındaki stratejik sektörlere yasal ve bürokratik kısıtlamalara bağlı olmadan, doğrudan yatırım yapılabilmesi sağlanacak.
Kaynak: AA