Uzun süredir hassas siyasi konularda sessizliğini koruyan iş dünyası, İstanbul Sözleşmesi ve eşcinsel haklarıyla ilgili ses verdi.
En net tavrı Saran Grup’un patronu Sadettin Saran gösterdi. Saran, Instagram hesabında paylaştığı videoda şöyle konuştu:
“İstanbul Sözleşmesi’nden çıkılma fikrine son derece karşıyım, bunu yanlış buluyorum. Kadınlarımızın yegane güvencesi olan İstanbul Sözleşmesi’ne dokunulmasını istemiyorum.
“Bir ayrı konu da eşcinsellerle ilgili çok ayrıştırıcı mesajlar, yorumlar, saldırılar oluyor. Medeni dünyada bunların hiçbirinin asla ve de asla yeri yok. Her bireyi olduğu gibi kabul etmenin insanlık gereği olduğunu unutmamalıyız.”
Uzun süredir siyasi tartışmaların uzağında kalan TÜSİAD’ın sessizliğini de Pınar Gültekin cinayeti bozdu. Bugün sabah saatlerinde TÜSİAD’ın web sitesinde yayımlanan açıklama bu konuda net ifadeler içeriyor:
“Vicdanı olan herkesi sarsan her bir kadın cinayeti ve kadına yönelik erkek şiddeti, İstanbul Sözleşmesi’nin ne kadar yaşamsal olduğunu gösteriyor… İstanbul Sözleşmesi, kadına yönelik her türlü şiddetle mücadele için vardır. İstanbul Sözleşmesi, kim olursa olsun şiddet mağdurunu korumak için vardır. ‘Ama’sız, ‘fakat’sız şiddete karşı durmak için vardır.
…
“Nitekim, vicdanı olan herkesi sarsan her bir kadın cinayeti ve kadına yönelik erkek şiddeti, İstanbul Sözleşmesi’nin ne kadar yaşamsal olduğunu gösteriyor. Sözleşme hakkında dezenformasyon bir yana bırakılmalı, şiddet riskine maruz kalanların ve şiddet mağdurlarının korunmasına odaklanılmalıdır. Hangi görüşe bağlı olursa olsun, tüm siyasi partilerin ve toplum kesimlerinin şiddete karşı birleşmesi hem insani bir sorumluluktur, hem de devletin kadın vatandaşlarına karşı yükümlülüğünü yerine getirmesi için zorunludur.
“Ülkemizde toplumsal cinsiyet eşitliği konusunda bilinçlenme anlamında önemli kazanımlar elde edildiğini unutmamak gerekir. İstanbul Sözleşmesi’nin ve 6284 sayılı Kanunun uygulamasının etkinleştirilmesi için çaba sarf eden bakanlıklarımız, sivil toplum örgütlerimiz, özel sektör kuruluşlarımız bu düzenlemelerden güç almaktadır. Kadınlar bu düzenlemelere güvenmektedir. Her alanda kadınların erkeklerle eşit haklara sahip olduğunu içselleştirmek, aynı zamanda aileyi ve tüm medeni ilişkileri de güçlendirecek bir yaklaşım olacaktır.
“İstanbul Sözleşmesi, Türkiye ve dünya kadınlarına verilmiş bir söz, güçlü bir taahhüttür.
“Bu sözden caymayalım. Şiddet uygulayanları cesaretlendirmeyelim.
“İstanbul Sözleşmesi yaşatır”