HDP Eş Genel Başkanlarının da aralarında olduğu 9 milletvekilinin ve Cumhuriyet gazetesinin 9 yazarının tutuklanmasının ardından CHP Parti Meclisi pazar günü olağanüstü toplanmıştı. Toplantının ardından bugün (pazartesi) CHP'den bir bildirge yayınlandı.
Türkiye'de "FETÖ ile mücadele adı altında karanlık ve otoriter Saray darbesi yaşanmakta olduğu" ifade edilen bildirgede, HDP'li milletvekillerinin tutuklanmasına ilişkin, "AKP, Meclis’teki milletvekillerini tutuklatarak teröre hizmet etmektedir" denildi, ayrıca tutuklamaların Anayasaya ve Anayasa Mahkemesi içtihatlarına aykırı olduğu belirtildi:
"AKP, TBMM zemininde ve seçimle gelen temsilciler ile yürütülmesi gereken çözüm sürecini, TBMM’yi hiçe sayarak doğrudan PKK ile pazarlığa girerek yürütmüştür. Ülkemizin karşı karşıya getirildiği terör ve şiddet ortamı, parlamentoyu yok sayan bu yöntemin ne kadar yanlış olduğunu kanıtlamıştır. Aynı hatayı tekrarlayan AKP, bugün de Meclis’teki milletvekillerini tutuklatarak teröre hizmet etmektedir. Hukuki süreçler tamamlanıp hüküm kesinleşmeden milletvekillerinin tutuklanması anayasaya ve Anayasa Mahkemesi’nin içtihatlarına aykırıdır. Bu hukuk dışı uygulamaya son verilmelidir."
Bildirgede Cumhuriyet gazetesi yazarlarına yönelik soruşturma ile ilgili olarak da şu ifadeler yer aldı:
"FETÖ üyesi olmak suçlamasıyla yargılanan bir savcı tarafından başlatılan Cumhuriyet Gazetesi’ne yönelik hukuksuz ve akıl dışı dava bir an önce sona ermelidir. Bu dava, hükümetin yönlendirmesi ve desteğiyle açılan siyasi bir davadır. Siyasi iktidar yalnızca gazetecilik faaliyetleri nedeniyle Cumhuriyet’le yaşıt ve basınımızın simgesi olan Cumhuriyet Gazetesi’nden adeta öç almaktadır. Basına yönelik her türlü baskıya son verilmelidir. Düşünce, ifade ve haber alma özgürlüğünün kullanılmasını engelleyen tüm baskılar ortadan kaldırılmalıdır. Tutuklu gazetecilerin tamamı serbest bırakılmalıdır."
"Darbe girişiminde yer alan, destek veren askeri, siyasi ve bürokratik tüm unsurlar en kısa sürede ortaya çıkartılmalı ve hukuk çerçevesinde yargılanmalıdır" denilen bildirgede, bu cümlenin devamında, "Öte yandan, OHAL kapsamında tutuklanan, görevden uzaklaştırılan ve ihraç edilen tüm yurttaşlarımıza adil yargılanma hakkı tanınmalıdır. İnsan haklarına aykırı muamelede bulunan ve buna meşruiyet katan tüm sorumlular yargı önünde hesap vermelidir" ifadesine yer verildi.
4 maddeden oluşan bildirgenin son maddesinde ise, "Otoriter rejim; yurttaşların ifade, toplantı, örgütlenme ve girişim özgürlüklerini kısıtlamakta, tüm toplum kesimlerini yoğun bir baskı altına almaktadır. Okullara, üniversitelere, emekçilere, kadınlara, sivil toplum kuruluşlarına, iş dünyasına ve yurttaşlarımızın can güvenliğine yönelik tehditler, saldırılar, baskılar derhal son bulmalıdır" denildi.
Kaynak: chp.org.tr