Başbakan Ahmet Davutoğlu, 5 saat süren güvenlik zirvesinin ardından yaptığı açıklamada Ankara'ya özel bir güvenlik konsepti belirlendiğini söyledi. Ankara saldırısını gerçekleştirenlerin irtibatlarının çok net olduğunu söyleyen Davutoğlu, "Artık dostlarımızdan 'ama' ile başlayan cümleler duymak istemiyorz" dedi:
"Yaptığımız güvenlik değerlendirmelerinde her ilimizin hassasiyetini karşılayacak tedbirler alıyoruz. İstanbul’daki güvenlik sorunlarını ele almıştık. Bugün de Ankara’da çıkan sonuçları ele alarak kapsamlı bir değerlendirme yaptık.
Her ilimizin Valilik emrinde görüşecekleri bir mekanizma olacak. Bu illerde farklılaşan durumları ele alan gerektiğinde simülasyonlarla bir hazırlık içinde olacağız.
Ankara’nın diğer illerle farklılaşan yönleri var. Birçok terör örgütütnün doğrudanhedef alma riski var. Devlet kurumlarımızın ve karar alıcı unsurların da da olduğu ve üçüncü olarak siyasi aktörlerimizinde içinde olması teröristler bağlamında özel faaliyet alanı yapıyor. Dördüncü olarak da dış temsilcilikler burada.
Ankara’da da çok önemli bir sosyal ekonomik değişim yaşandı. Ekonomik olarak da bir merkez oldu. Ankara’nın taşıdığı özellikleri tek tek masaya taşıdık. Özel mekanlar hakkında alınacak tedbirleri göz önüne aldık. Kritik alanlarda alınacak tedbirleri değerlendirdik.
Gar saldırısı sonrası da kitlesel eylemlere sızabilecek saldırıları da ele aldık.
Ankara’ya has başkent güvenlik konseptini, anlayışını ele alacağız.
Bu anlamda Ankara’nın hem başkent olması hem de her yolun kesiştiği yol olması sebebiyle bu tarnsit geçişleri ele alacak ve insan geçişini kontrol edecek bir anlayışı ele alacağız.
Emniyetten personel ve ekipman gerekliliğini aldım. Bütün illerimizde teçhizat eksikliklerini ele almıştık.
Örnek olarak söylüyorum. 7-10 TOMA’yı 70’e çıkarmıştık. Ne ihtiyaç varsa bunu üsratle yapacağız. Personel takviyesi yapacağız.
Ankara’ya has güvenlik tedbirleri alacağız.
11 Eylül sonrası güvenlik konsepti konusunda halk eğitildi. Bu özgürlükleri kısıtlamak anlamına gelmiyor. Halkın güvenlik anlayışının parçası kılınmasında en büyük desteği halkımızdan bekliyoruz.
Türkiye’nin çevresinde ateş çemberi var ama münferit olaylar dışında Türkiye demokrasisini işletmiş, Çin ve Hindistan’dan sonra en fazla kalkınan ülke olmuştur.
Halkımızı endişeye teşvik etmek ve travma yaratmak amaçlanıyor. Hedeflenen milletimizin soğuk kanlılığını ve öz güvenini sarsmaktır. Güvenlik görevlilerimize katkıda bulunmak mileltimizin görevidir.
Halkın omuz vermediği hiçbir güvenlik konsepti başarılı olamaz.
Türkiye’den başka gidecek yerimiz, Ankara’dan başka başkentimiz yok.
Deprem olması durumunda alt ve üst katlarının siyasi görüşü bir fark yaratmıyorsa, terör de de aynı durum söz konusudur.
Bize eleştiri getirilebilir ama Ankara’nın huzuru hepimizi ilgilendirir. Ankara zarar görürse siyaset de yapmak mümkün değildir.
TBMM işgal orduları Polatlı’ya geldiğinde dahi çalışmalarına ara vermedi. Grup başkanvekili “Ara verelim mi?” dediğinde “Hayır” dedim.
Terör örgütü sadece canımızı bedenimizi değil, ruhumuzu da hedef alınıyor.
Kaybettiğmiz insanlar ses verebilseydi biz “Aman teröre boyun eğmeyin” derdi. Ben o ruhu Kocatepe’de şehit yakınlarımızda gördüm.
Burada Ankaralı hemşerilerimziden beklentimiz bu ortak güvenlik anlayışımıza sahip çıkmaları ve güvenlik birimlerimize destek olacak şekilde gördükleri her risk unsurunda irtibata geçecek, kendileri de tedbir alacak şekilde bize destek olarak başkentimizi hep beraber korumak. Halkımızın buna vereceği destekle hep birlikte teröristlerin amaçlarını bertaraf edeceğiz.
Bu ülkenin sahipleri olarak teröre karşı omuz omuzayız mesajını vereceğiz.Son terör saldırısı konusunda güvenlik birimlerimizden bazı nihai brifingler aldım. teröristin kimliğini açıklamış, bağlantılarını tespit etmiştik. O günden bugüne yapılan çalışmalarla gözaltına alınanların sayısı 22'ye çıktı. İlk tespit ettiğimiz bilgiler ile bugün ulaştığımız algı operasyonlarına izin vermemek lazım çok açık bir şekilde YPG-PYD bağlantısı ortaya çıkarılmıştır. Bütün örgütsel bağlantılar ortaya çıkmıştır. İrtibatlar net kimse saptırmasın
Salih Neccar bulunan parmaktan elde edilen bilgiyle ilgilidir. Bu kişinin YPG ile irtibatı da tespit edildi. Bugün rejim tarafından yapılan açıklamada YPG bizim yetiştirdiğimiz bir örgüttür de deniyor. Bunun müttefiklerimiz tarafından da doğru tespit edilmesini istiyor.
Kayıt işlemi üzerinden bu parmağın kime ait olduğu tespit edildi. Bu kadar iyi kayıt alınmasa bu bilgiye belki ulaşamazdık. Bu parmak izi üzerinde milyonlarca dosyayı filtre ederek bu sonuca ulaştık. Alındığı parmak izi belli. Ama ayrıca bütün bu insan hareketlerinin filtrelenmesi için yoğun bir istihbarat faaliyeti yürütülüyor. Bu insanların sabıka kaydı olup olmadığı da tespit edilmiş. Burada aracı alıp kiralayani bir yere götürmesi de tespit edildi. Suç işlemeyen insanlar takip edilmeyeceği için sabıkası olmayan insanlar kullanılıyor.
Daha önce de TAK Kumrular olayını üstlendi hemen ama burada neden 3 gün beklendi. PKK’nın TAK ile farkı yok. 3 gün bekleniyor çünkü bu irtibatı bu kadar kısa sürede tespit edeceğimizi düşünemediler. YPG’nin gerçek yüzünü ortaya koymasak bu üstlenmeyi yaparlar mıydı ? YPG’nin de TAK’ın da emir aldığı yer Kandil’dir.
Dışişleri yetkilileri, elçilik yetkilileri çağırılıp parmak izi gösterildi. İrtibatlar gösterildi. Dostlarımızdan ama diyen bir cümle duymak istemiyoruz artık."