Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Habertürk, Show Tv ve Bloomberg HT ortak yayınında soruları yanıtladı. Erdoğan, İsviçre'de PKK/YPG'nin düzenlediği ve "Erdoğan'ı öldürün" pankartı açılan mitingle ilgili şunları söyledi:
"Almanya her şeyden önce son dönemdeki bakanlarımızın, milletvekillerimizin giriş-çıkışlarında adeta işin koordinatörü konumunda. Tabii kendileri bunu izah edemiyorlar. Biliyorsunuz Şansölye buraya geldiğinde bir şey söyledim. Ben size 4500 PKK dosyası verdim. Ne oldu bunun neticeleri? Cevap yok. O benden sadece çifte vatandaş olan terörist ajan gazetecinin serbest bırakılmasını istedi. 'Siz onu denize nazır rezidansınızda ağırlıyorsunuz' dedim. Söyleyin ona çıksın mahkemeye. Bizde mahkeme sizdeki gibi değil, daha bağımsız. Kararını verir ve hareket ederiz. Yeni düzenlemede yargıda bağımsızlığın yanında tarafsızlığı da koyuyoruz. O gazeteci de şimdi tutuklanmış vaziyette. Binlerce teröristi kendi ülkesinde barındırıyor, mali kaynaklar temin ediyorlar. Polis araçlarının içinde terör örgütünün mensupları oturuyor ve oradan terörist başının posterlerini sallıyorlar. Araç polis aracı. Elimizde belgeleri var. Kalkıp da BND'nin onun arkasında onu görmüyoruz demesi onu haklı çıkarmaz. 15 Temmuz darbesini sağlıklı şekilde görmeyenin sağlığından şüphe ederiz. Bütün belgeler, her şey içeride. Bütün failler cezaevinde sen kalkıyorsun arkasında onun olduğunu zannetmiyorum diyorsun"
Erdoğan Bild gazetesinin "Atatürk yaşasaydı 'Hayır' derdi başlıklı haberiyle ilgili ise "Şu an ebedi alemde olan Atatürk'ün hafıza kartını mı okuyorlar. Ne alakası var bunun Atatürk ile. Atatürk ile bu konuşmayı nasıl yaptılar. Tam aksine 'Atatürk kalksa kendisi de böyle yaşadığı için evet derdi' desem. Şu an bizim yaşadığımızı yaptı" dedi.
"Cumhurbaşkanının meclisi fesih yetkisi yok"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun, yeni anayasa değişikliği ile ilgili "Önümüze gelen anayasa değişikliğine göre, başkan iki dönem seçilebiliyor. Üçüncü dönem seçilemiyor. İkinci dönemin sonunda Meclis'i feshedebilir. Kendisi de seçime gider. Böylece ne olacak? 5 yıllık süreyi doldurmadığı için üçüncü dönem de seçilme ihtimali olacak. Asıl amaç bu" eleştirisine ve diğer eleştirilerine ise şu yanıtı verdi:
"Her şeyden önce Sayın Kılıçdaroğlu bu maddeleri okumamış. Cumhurbaşkanı 5+5 iki dönem seçilir. 'İkinci dönemde cumhurbaşkanı meclisi feseder' dedi. Bir kere cumhurbaşkanının meclisi fesih yetkisi yok. Üçüncü kez seçilme yolu burada yeniden cumhurbaşkanlığına gelmesinin yolu değildir. Cumhurbaşkanı'nın meclisi fesih yetkisi yoktur… Ha meclisin erken seçim yapma yetkisi var. OHAL'e gelince cumhurbaşkanı OHAL için adım atar ama bu da meclise gider. Meclis bu kararı onar ya da onamaz. Meclis onamazsa yürürlüğe giremez. "Kararname kanunun üzerine çıkartılıyor" diyorlar. Kararnamelerin anayasa ya da yasa üstünde hükmü yoktur. Velev ki cumhurbaşkanı yasalarda olmayan bir kararname çıkardı. Meclis bunu fesedebilir."
"Sınırsız başkan yardımcısı atamaktan bahsediyor. Böyle çocukça yaklaşım olur mu ? Biz 36 bakanla devraldık. Başbakan dahil 25 kişilik kabine oluşturduk. Şimdi de ya 27'dir ya da 28'dir. Bir olur, iki olur, bilemedin 3 olur başkan yardımcısı."
"Muhtarları alır diyor. Cumhurbaşkanı'nın muhtarları alma yetkisi yok. Seçimle gelen seçimle gider. Muhtarlarla ilgili enteresan bir şey; 'Sanki muhtarlara konuşuyor' dedi. Mamak'ta bir muhtar bunu kendisine hatırlattı. 'Bu muhtarlara hakaret değil mi?' dedi. 'Bizim bunu söylemek ne haddimize?' dedi. 16 bin muhtarla görüştüm. Hedefim 50 bin muhtar olması. BM genel kuruluna kimler katılıyor bu zatın haberi yok. Liderlerden çok atanmışlar geliyor. "
"18 yaş değişikliği"
Cumhurbaşkanı, TBMM'ye seçilme yaşının 18'e indirilmesi ile ilgili ise şunalrı söyledi:
"18 yaş meselesiyle alakalı ise 18 yaşındaki arkadaşlara hakaret olarak görüyorum. 30 yaşdan 25'e indirmiştik. Şimdi 18 ile 25 yaş arası buradan istifade edecek. 25-30 yaş arası şu anda 5 tane milletvekili var. AB'nin yüzde 73'ünde bu yaş grubunda gençlik var. Biz bu işlerde çok geç kaldık. 22 yaşında, 25 yaşında bakanlar tanıyorum. "Ha beyler,n çocukları parlamentoya girecek" diyor. Bu kendi kanaati. Şu anda genç yaşta parlamentoya girenlerin çoğunun babası esnaf. Çok önemli bir yalanı şu; milletvekili olacak ve 2 sene sonra emekli olacak. Yok böyle bir şey. 23 yıl prim ödeyecek. Erkeklerde 65, bayanlarda 63 yaşında gelene kadar emekli olamayacak. Ben parlamento görevini askerlikten düşük bir görev görmüyorum. Kaç kişi burada muaf olacak. Belki 3 kişi, belki 10 kişi. Şu anda da birçok genç bedelli askerlikle muaf olmadı mı. Parlamentoda'da 5-10 kişinin muaf olması çok mu? Zaman olmuştur öğretmenler muaf olmuştur. Oradaki görev vatani görevdir."
"Gensoru belasından millet kurtuluyor"
Kılıçdaroğlu'nun "Bir kişiyi ikna edip devleti değiştirebiliriz. 1 Mart tezkeresi meclis kabul etmeyince geçmedi" iddiasına ise şu yanıtı verdi:
"Ortada mevcut bir anayasa var. O tek kişinin o anayasayı değiştirme yetkisine sahip değil. O tek kişi nasıl olurda ülkenin teşkilat şemasını değiştirebilir? Cumhurbaşkanı bakanları, bürokratları, üst düzeyleri değiştirebilir. Alt düzeyi değiştirmez. Ha onar mı ? O bilinmez. Lokantaları kapatmasından tut da ilgili ilgisiz birçok kişiyi görevden alacağını iddia ediyor.
Ha Kılıçdaroğlu'nu rahatsız eden şudur; akşam kalk sabah yat gensoru… O artık yok. Milletim evet derse şu gensoru belasından millet kurtuluyor. İkide bir güvenoyu yok. 5 yılda bir sandık gelir. Millet seçerse devam edersin.
Başkanlık sistemi ile ilgili komisyonda olanları gördük değil mi? Genel kurulda ayak ısırmaya, bayan milletvekilinin burnunun kırılmasına kadar gördük değil mi? Yeni sistemde bu olmaz. Kucaklama anlayışı hakim olur.
Trump 'Sağlık reformunu kaldıracağım' dedi. Kaldırabildi mi? Hayır. Trump'ın atmak istediği adım engellendi. Bir denetim gücü var. Parlamentonun işine gelmiyorsa bunu engelleyebilir. 5 keçiyi güdemeyecek adamlarla bu iş gitmez. Bu beyefendi SSK genel müdürlüğü yaptı. O dönemdeki SSK'nın halini hatırlayan var mı?"
"Şu anda ibre yükselişte"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, referandum ile ilgili "Öngörü ya da veri var mı ?" sorusuna ise şu yanıtı verdi:
"İşin tam heyecan dolu günleri yaşanıyor. Biz sahadayız. Başbakan ve bakanlar arazide. Şu anda ibre yükselişte. Ben bunun daha iyi olacağı inancındayım. Hayır diyenler niye hayır dediklerinin izahını yapamıyorlar. Şunun için mi hayır diyorlar ? Kandildekiler hayır diyor diye, Pensilvanya'daki FETÖ'nün başı hayır diyor diye mi hayır diyecekler. Evet diyenlerin gerekçesi var. Hayır diyenlerin yok. Hollanda'da Almanya'da İsviçre'de yapılanlar ortada."
"Galatasaray yönetiminin aldığı kararı hafif buluyorum"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Hakan Şükür ve Arif Erdem'in Galatasaray'dan ihraç süreci ile ilgili şunları belirtti:
"Sadece aidat meselesi olması bana çok haifif gelir. Bu kişiler Türkiye'den neden kaçtılar. Demek ki FETÖ ile ilkisatlı belgeler var ve kaçma yolunu seçmişler. Suçlu değilsen kaçma. Bunlar Türkiye'yi vatan olarak telaki etmeyenler. Galatasaray yönetiminin aldığı kararı aidat üzerinden almasını ben hafif buluyorum. Galatasaray yönetimi yargılandığı yerden bilgi alır ve karar verirdi. Bu çok asil olurdu. Temenni ederim Galatasaray yönetimi bu eksik kalanı da geçiştirmiş olur"
Kaynak: Habertürk