Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 15 Temmuz darbe girişimi sonrası ordudaki "temizliğin" 30 Ağustos'a kadar tamamlanacağını söyledi. Gülen örgütünün devlete 40 yıldır nüfuz etmeye çalıştığını belirten Erdoğan, "Ahtapot gibi şebeke kurmuşlar. 20 günde ya da bir ayda temizlenecek değiller, bu uzun vadeli bir iştir. Köklerini kazıyacağız. Devleti sıfırdan kuracağız" dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Al Jazeera Arapça'nın sorularını yanıtladı.
"40 yıldır nüfuz etmeye çalışıyorlar"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Darbe girişimi üzerinde 30 gün geçti. Artık birçok şey netleşti. Artık o günde olan bitenler aydınlandı mı?" şeklindeki soruyu şöyle yanıtladı:
"15 Temmuz’da olan biten çok açık ortada. Bu darbe girişimi asker kıyafeti içindeki teröristler tarafından yapıldı. Devleti ele geçirmeye çalıştılar. Şüphesiz ki Fethullah Gülen’in eliyle yapılmış bir girişim. Bu örgüt 40 yıldan beri devlete nüfuz etmeye çalışıyor. Orduya polise yargıya ve diğer kurumlara sızmaya çalışmışlar. Ancak bu girişimin başarısızlığa uğramasından sonra bu örgüt ortaya çıktı.
Soruşturmalar devam ediyor onların bağlantılarını tespit ediyoruz. Nitekim de ahtapot gibi şebeke kurmuşlar. 20 günde ya da bir ayda temizlenecek değiller bu uzun vadeli bir iştir. Onların köklerini kazacağız. Devleti sıfırdan kuracağız. Güvenlik güçlerimizi temizleyeceğiz. Bu yöndeki çalışmaları destekliyoruz. Şu an güçlü bir siyasi irade var. Hepsini temizleyeceğiz. İntikam değil adalet çerçevesinde bu temizlemeyi yapacağız."
Erdoğan, "Dünya bu darbeyle şoke uğradı. Siz bekliyor muydunuz?" sorusuna şöyle yanıt verdi:
Bu aklımıza gelecek son ihtimaldi. Bu darbeyi hiçbir şekilde beklemiyorduk. Ancak Türkiye güçlü. Ekonomisi de güçlü. Yatırımlar devam ediyor. TSK en iyi ve gelişmiş teknoloji ile donatılıyordu. Neden böyle bir darbeye gidilsin ki?
Onlar Türkiye’yi ele geçirmeye çalıştılar. Bizim zor bir durumda olduğumuzu zannettiler bunun için böyle bir adıma atıldılar. Acele ettiler. Ama halk onlara izin vermedi. Ben halkıma inanıyorum. Bu halkta bir darbeyi püskürtecek kadar güç olduğuna inanıyorum.
"Darbeyi 3 yıldır planlıyorlar"
Cumhurbaşkanı, Gülen örgütünün darbeyi 3 yıldır planladığını söyledi. 2010'dan beri örgütle mücadele ettiğini belirten Erdoğan, şöyle devam etti:
"Bu örgüt 3 yıldan beri bu darbeyi planlıyor. Ben 2010’dan beri bu örgütle mücadeleye başlamıştım. Sadece Türkiye’yi değil Afrika’da da birçok ülkeyi ele geçirmek istiyorlar. Bir dini cemaat olduklarını söyleyenler var. Onlar sapık bir gruptur. Onlar bir terör grubu, onlarla stratejik bir şekilde mücadele edilecek."
"17-25 Aralık'ta da bir darbe girişimi olmuştu" diyen Erdoğan, "O tarihten bu yana çok güçlü kararlar aldık. Şu an haklı olduğumuz çıktı. Bundan sonra daha da kararlı bir şekilde onlarla mücadele edeceğiz. Zalimlere merhamet göstermek bir ihanettir. Onlara merhamet göstermeyeceğiz. Hiç birilerinini hükümette bulunmasına izin vermeyeceğiz" ifadelerini kullandı.
Neden şimdi?
Erdoğan, "Yani bu örgüt baskıya maruz kaldığı için mi darbeye gitti yoksa devlete el koyma amaçları en baştan mı vardı?" şeklindeki soruya ise şu yanıtı verdi:
"YAŞ toplantısı olacaktı ve anladılar ki kendi üyeleri terfi edilmeyecekti. Anladılar ki darbe yapmazlarsa YAŞ’tan sonra daha da zayıf olacaklardı. Ancak kahraman halkım onlara izin vermedi. Ben Marmaris’teydim telefondan halka seslendim sokaklara çıkın diye. Millet, Boğaz Köprüsü'ne ve diğer yerlere akın etti. Şu an 240 şehidimiz var. Allah'ın onları peygamberiyle komşu etmesini niyaz ederim."
"Bedelini ödeyecek"
Cumhurbaşkanı şöyle devam etti:
"Türkiye’de demokratik parlamenter bir sistem var. Parlamentomuzu bombaladılar. Özel Kuvvetlerimizi bombaladılar 52 şehidimiz var Özel Kuvvetler'den. Bir astsubayımız, darbeci komutanı vurduktan sonra şehit edildi.
Halkımız ölümden korkmuyor, inançlı halkımız. Tankın altına yatan gencimizi hatırlayın. Bombalanan sivillerimizi düşünün. Ama bu zulüm yanlarına kalmayacak. Pensilvanya’daki zat bunun bedelini ödeyecek."
"Deprem olur, ardından artçı sallantı olur"
Erdoğan, "Tehlikenin henüz kalkmadığını söylemiştiniz bu hâlâ geçerli mi?" sorusuna, "Biliyorsunuz. Bir deprem olur, ki bu büyük bir deprem, ardından artçı sallantılar olur. O yüzden bu sallantılara hazırlıklı olmamız lazım" diye yanıt verdi.
"Dershaneleri kapatınca gözleri döndü"
Örgütün nasıl yüksek makamlara sızabildiği yönündeki soru üzerine Cumhurbaşkanı, şunları söyledi:
"Haklısınız bunlar kertenkele gibi renk değiştiriyorlar. Haşhaşiler gibi. Özal ile, Demirel ile Ecevit ile iyi ilişkileri vardı ancak daha sonra gerçek yüzleri ortaya çıktı. 2010’dan bu yana onlarla mücadele ediyorduk. Dershaneleri kapattık bu onların en güçlü kaleleriydi. Kapattığımız zaman gözleri döndü. ABD’da kiralık okulları var. ABD’de de işleri engellenirse yine gözleri dönecek. Birçok ülke bize diyor ki 'Gelin, bizi bunlardan kurtarın. Türkler olarak kendi okullarınızı kurun'."
"Korkuyla yaşayamam"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, örgütün kendisine en yakın kişilere kadar sızmış olması nedeniyle hayatından endişe edip etmediği yönündeki soruya, "Korkuyla yaşayamam. Ben yoluma devam edeceğim. Yapmamı gerekenleri yapacağım. Hatalı olanlar hatalarını anladı" yanıtını verdi.
"Endişeyle yaşamaya devam edersem hayat zehir olur. Yapmamı gerekenleri yapıyorum ve yoluma devam edeceğim. Kararlı bir şekilde bu mücadeleyi devam ettireceğiz. Önemli adımlar attık. Daha yapacaklarımızı da var. Halk bizi anladı. Hatalı olanlar da hatalarını anladı. Bundan sonra benzer bir adıma kalkışmayacaklar. Ancak her şeye hazır olmamız lâzım. Benzer bir şeyin bir daha yaşanmaması için bilinçli olmamız lâzım."
Erdoğan, devlet kurumlarından örgüt mensuplarının ayıklanmasına dâir de şunları anlattı:
"Zaman kaybetmeden dikey temizlik yapmak zorundayız. Ancak daha iyi bir gelecek için yatay düzlemde de temizlik yapmamız lâzım. Askeri okulları kapatıyoruz. Sağlam bir zemine oturtmak istiyoruz. Türkiye’nin her yerinden öğrenci almak istiyoruz. Yüksek askeri okullar da açacağız. Bu okullar müfredatı ve eğitim kadrosu açısından farklı olacak. TSK’da bu reform gerekliydi. Savunma Bakanlığı ve Sağlık Bakanlığı daha güçlü olacak.
Özgüveni yüksek ordu istiyoruz ancak aynı zamanda tankı halka süremeyecek kadar vatansever bir ordu istiyoruz. Halkına selam veren bir asker istiyoruz. Çünkü bu saygı duyulacak bir halk."
"Diktatör değilim"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 30 Ağustos'a kadar bu ordudaki 'temizlik' sürecinin tamamlanacağını söyledi. "Sizin bu sınavı da atlattıktan sonra artık daha güçlü bir nüfuza sahip olacağınızı söyleyenler var. Bu insanların kaygılarını yatıştırmak için ne yapmayı planlıyorsunuz?" sorusu üzerine ise şöyle konuştu:
"Bunları kabul etmem mümkün değil. Bu ithamlar haksız ve yersiz. Türkiye halkının bana vermediği bir yetkiyi kullanmayacağım. Ben otoriter değilim. Diktatör değilim. Halkım Başkanlık sistemine geçme kararını alırsa o zaman da onun getirdiği yetkilerimi kullanacağım. Ancak Anayasa'nın bana vermediği hiçbir yetkiyi tabii kullanmayacağım. Tayyip Erdoğan’ın karakteri bu. Herkesin böyle bilmesini istiyorum."
Yenikapı mitingi
Erdoğan, tarihi Yenikapı mitingine dâir de açıklama yaptı:
"Görünen şey şu; 15 Temmuz’da siyasi partiler parlamentoda bir bildiri yayınladı. Dördüncü parti de bu bildiriye dâhil oldu. Tek yürek olduk. Yarın (Pazar) da büyük bir miting yapacağız. Ben bu yüzden muhalefeti davet ettim bu mitinge katılmaları için. CHP ve MHP’den olumlu yanıt geldi bu davete. Yarın beraber olacağız. Birlik ve dayanışma mesajı vereceğiz. Yarından sonra daha da iyi olacağına inanıyorum. Yarınki görüntü sadece Türkiye için değil tüm dünya için de önemli bir gün olacak. Al Jazeera üzerinden seslenmek istiyorum: Her inançtan insanların bir arada olacağını göreceksiniz. Yeni bir tablo olacak. Bir Rabia tablosunu göreceksiniz. Tek bayrak, tek vatan. Bu bizim Rabiamız olacak. Kardeş olacağız ve hep birlikte olacağız."
HDP neden davet edilmedi?
HDP'nin parlamentoda bildiri imzalamasına rağmen mitinge davet edilmemesi hakkındaki soruya Cumhurbaşkanı Erdoğan, "HDP terör örgütüne destek veren bir parti. PKK tarafından destekleniyorlar. Terörün darbeden fakı yok. Türkiye 40 bin şehit verdi bu örgütle mücadelede" yanıtını verdi.
"Oradaki zat da beni görecek"
Erdoğan, mitingin görüntülerinin Pensilvanya'da da kurulacak bir ekranla izletileceğini söyledi:
"Başbakan ile CHP ve MHP liderleriyle bir araya gelmiştim. Ancak yarın bambaşka bir gün olacak. Sadece İstanbul’da değil 81 ilde de Pensilvanya’da da bir ekran kurulacak. Oradaki zat da beni görecek."
"Tuhaf şeyler söylediler"
Cumhurbaşkanı, girişim sonrası müttefik ülkelerin yaklaşımlarından rahatsız olduğunu ifade etti:
"Darbeye tam manasıyla karşı olduklarını göstermediler. Bize geçmiş olsun dediler ancak daha sonra bize çok tuhaf şeyler söylediler. Hakim, savcı attık diye bizi yargılamaya, hesap sormaya başladılar. Önce ne olduğunu anlamaya çalışmanız lâzım. Bu darbeye karışan asker, hâkim, savcı ve öğretmen yok mu? Olayın ne olduğunu anlamadan bizi eleştirmeye hakkın yok. Bizi yargılamak istiyorlar. Onlar samimi değil. Sadece Kazakistan lideri bizi burada ziyaret etti. Sadece Katar Dışişleri Bakanı buraya geldi. Katar Emirinin babası da geldi sağ olsun, Emir’in annesi de bizi çok aradı.
ABD’nin Genelkurmay Başkanı geldi. Parlamento binamızı gösterdik. Bu binanın bombalanması çok manidar bir gelişme. Kim bombaladı onu? FETÖ mensupları.
"Haddinizi bilin"
Londra merkezli Af Örgütü bizi eleştiriyor. Neden bunu tutukluyorsunuz, neden şunu yargılıyorsunuz. Ben 'Haddinizi bilin' diyorum. Adil olun, tutuarlı olun. Halk tarafından seçilmiş bir hükümete karşı darbe affedilemez. Bu darbeye karşı sessiz kalanlar, totaliter sistemi demokrasi sistemine tercih edenlerdir. Bu planları bozan halkımı alnından öpüyorum. Tüm dünyaya ders vereceğiz."
"Öcalan'ı teslim edenlerle aynı üst akıl"
Erdoğan, Türk gazetecilerle görüşmesine dâir de detaylar verdi:
"Türkiye medyasıyla görüştüm bugün yaklaşık 30 kişiyle bir araya geldim. Bir gazeteci bana '1990’da Öcalan’ı Türkiye’ye teslim eden üst akıl, Pensilvanya’da bu zatı görevlendirenle aynı' dedi.
"Akıllı değil"
Bu zat çok akıllı değil. Çok okuyan bir insan değil sadece çok ağlayan ve insanları ağlatan bir insan. Ama ona inananlar var ne yazık ki. Birikimler yaptılar. Bu paralarla büyük yatırımlar yaptılar. İslam’ı, dini kullandılar. Mısır’lı bir kanala dediği gibi, 170 ülkede yüzlerce okulları var. Onlar o devletlerin liderlerinin çocuklarını yetiştiriyorlar ve o ülkeleri ele geçirmek istiyorlar. "
"Kanıt benim"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti:
"ABD’nin bizi anlayacağını umuyoruz. ABD Genelkurmay Başkanı bize gelince sordu, 'Elinizde bu adamın parlamento bombalatan kişi olduğunu kanıtlayan bir belge var mı?' Bizim Genelkurmay Başkanıımız da 'Kanıt benim' dedi."
Rusya – Türkiye ilişkileri
Erdoğan, Rusya lideri Vladimir Putin ile yapacağı görüşmeye ilişkin de açıklamalar yaptı. "Her türlü ilişkilerimizi geliştireceğiz. Suriye de önemli konulardan biri olacak. Suriye konusunda anlaşmazlık yaşıyoruz" diyen Erdoğan, "Rusya'nın darbe girişimini ilk kınayan ülkelerin arasında olması dikkat çekiciydi. Bu iki ülke arasında yeni bir dönemin başlangıcı olabilir mi?" sorusu üzerine şunları söyledi:
"Sayın Putin hemen ertesi gün aradı. Ölen şehitlerimiz için taziye mesajlarını, yaralılarımıza şifa dileklerini iletti. Rusya’nın her zaman bizim yanımızda olduğunu ifade etti. Bildiğiniz gibi Salı günü Rusya’yı ziyaret edeceğim. Yanımda iş adamları da olacak. Rusya’da büyük yatırımları olan iş adamları. Ticari, askeri, ekonomi ve siyasi ilişkilerimizi güçlendirmeye çalışacağız. Bölgedeki sorunları da masaya yatıracağız. Suriye en önemli konulardan biri olacak.
Rusya’ya gitme kararı darbe girişiminden sonra gelmedi. Biz darbe girişiminden önce böyle bir karar almıştık. Rusya ile anlaşamadığımız konular var. Sayın Putin’e Suriye konulu bir mektup göndermiştim. Şanghay Zirvesi’nde benim temsilcimle beraber başka bir mektup da göndermiştim. Sayın Putin ile bir telefon görüşmesi yapmıştık ve 15 Ağustos’tan sonra bir görüşme ayarlamak konusunda anlaşmıştık. Salı günü inşallah bir günlük bir ziyaretim olacak."
"Halep ve Mumbuc'u yakından takip ediyoruz"
"Suriye’deki, Halep’teki gelişmeleri takip ediyor musunuz?" sorusunu Cumhurbaşkanı, detaylı yanıtladı:
"Halep'teki tabloyu yakından takip ediyoruz. Çok acı verici bir tablo. Sadece Halep değil; Suriye'nin kuzeyinde ve Mumbuc’daki durum da öyle. Halep’te bir denge oturduğunu görebiliyoruz. Muhalifler bir tür denge kurmayı başardı. Bundan dolayı Salı günkü Rusya ziyaretim çok önemli. Rusya ile ilişkilerimiz bölge için çok önemli. Türkiye ve Rusya iki önemli ve güçlü ülke. Dayanışmamız bölgeye olumlu yansıyacak ve bölgeyi rahatlatacaktır. Rusya’nın bu bölgede çıkarları var. Bu çıkarları konuşacağız. Bizim de çıkarlarımızı var, bu çıkarları ve diğer ülkelerin de çıkarlarını konuşacağız. Ancak Suriye ile sınırı olan tek ülke biziz. Suriye bizim için çok önemli. Rusya, İran, Irak ve Türkiye'nin Suriye için birleşmesi lâzım. Lübnan’la bile… Suriye’ye komşu ülkeleriz. Suudi Arabistan, Katar ve Ürdün’le de Suriye’yi görüşmemiz lâzım. Ancak Suriye ile ilişkisi olmayan ülkelerle artık konuşmamamız lâzım."
Kaynak: Al Jazeera