Diyarbakır'da Tanışık Köyü'nde PKK'nın patlayıcı yüklü kamyonunun 16 can aldığı saldırıya Batılı ülkelerin sessiz kalmasını eleştiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Batı ülkeleri başta olmak üzere kimseden ses çıkmadı. Bizim içimiz bundan yanıyor. Bu ikircikli tavır nereye kadar" diye sordu.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul’da düzenlenen İslâm İşbirliği Teşkilatı Su Bakanları toplantısında konuştu. Erdoğan, "Geçtiğimiz Perşembe günü Diyarbakır şehir merkezine giden yolda, Tanışık Köyü yakınlarında büyük bir patlama oldu" diyerek söze başladı. Erdoğan, şöyle devam etti:
"Terör örgütü mensupları Bingöl’de yol çalışmasında kullanılan aracı çalarak bomba yüklüyor. Tali yollar kullanarak Diyarbakır şehir merkezine sokmaya çalışıyorlar. AK Parti İl Teşkilatı üyeliği de yapmış bir kişi şüphelenerek teröristlere müdahale ediyor. Teröristler kaçmaya başlıyor. İki araçla takip ediyor köylüler. Bunlar 52 kardeş.
Bir başka araç köylülere ateş açıyor. Çatışma yaşanıyor, teröristler uzaklaşınca bomba patlatılıyor. 10-15 ton olduğu değerlendirilen bombanın patlamasıyla kamyon ve iki araçtaki 16 vatandaş hayatını kaybediyor.Bomba öyle etkili ki geride ne araçtan ne de 4’ü hariç, geride kalanların cenazelerinden parça kalıyor. Diğer vatandaşlarımızın durumu ancak DNA testiyle ortaya çıkıyor."
'Şiddetle telin edilmeli'
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Burada bir terör örgütünün, Diyarbakır şehir merkezinde patlayıcı kullanmayı hedefleyen örgütün şiddetle telin edilmesi lazım. Daha önce buna benzer birçok eylem oldu ama dünya sessiz kaldı" diye konuştu.
"Batı ülkeleri başta olmak üzere kimseden ses çıkmadı" diyen Erdoğan, "Bizim içimiz bundan yanıyor. Bu ikircikli tavır nereye kadar? Bölücü örgüt eylemi açıkça sahiplendiği halde ne insan hakları örgütleri ne de Batılı ülkeler ses çıkarmadı" dedi.
'İkirclikli tavır'
Dünya’nın en önemli sorununun "terör örgütleri karşısında takınılan ikircikli tavır" olduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı, Suriye sınırında güvenli bölge konusunda da değindi. Erdoğan, şöyle devam etti:
"Suriye’deki masumların hayatlarını korumak için, güney sınırımızda güvenli bölge oluşturmak için çalmadık kapı bırakmadık. ABD ve Rusya ile paylaştım. Batı ülkeleriyle paylaştım. Hepsi güzel, şöyledir böyledir, ama uygulamaya gelince hiçbiri 'adım atalım' demiyor. Bu teklifimize kulak tıkayanlar şimdi mülteci dalgalarının önünü kesmek için olmadık arayışlar içinde."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, PKK ve IŞİD'e silah desteği sağlayan ülkelerin hangileri olduğunu bildiğini vurgulayarak, "Aynı silahlar yarın onları veren ülkelere karşı kullanılacak. Terörün karakteri böyle: eninde sonunda akrep gibi kendisini tutan eli de sokar. Kendi kucaklarında patlayacak bombaların da müsebbiler" ifadelerini kullandı.
"Kilis'in Avrupa'dan farkı yok"
"Kilis’te onlarca insanımız hayatlarını kaybetti" diyen Cumhurbaşkanı, "Kilis’in Avrupa kentlerinden farkları yok. Bugün kendi konforları bozulmasın diye Suriye’de katledilen 600 bin masumu, denizlerden boğulanları, Kilis'te ölenleri görmezden gelenler için yarın çok geç olacak" diye devam etti.
Gelecek pazartesi ve salı günleri İstanbul'da gerçekleşecek 'Dünya İnsani Zirvesi’ni de anımsatan Cumhurbaşkanı, hem su konferansının hem de zirvenin sadece konuşmakla kalmayıp sonuç da alması gerektiğini belirtti.
"Oturdular, konuştular, dağıldılar"
Erdoğan, "Yani belgeleri imzalıyoruz fakat hayata geçirmeye gelince olmuyor ne yazık ki. İranlı dostlarımızın güzel bir lafı vardır, "Oturdular, konuştular, dağıldılar" diye. Bu toplantılarımızı bereketlendirmemiz lazım, netice almamız lazım. Bu toplantıda alınan kararlarla kurulması beklenen su konseyinin sonuç alması lazım" dedi.
Erdoğan, "2 milyon 700 bin Suriyeli, 300 bin Iraklı var. Toplam 3 milyon mülteciye ev sahipliği yapıyoruz" diye konuştu.
'Diplomatik manevra meselesi değildir'
Ülkedeki Suriyelilerin 270 bininin 10 farklı ilde ve 26 barınma merkezinde yaşadığını belirten Erdoğan, "Bizim için bu mesele herhangi bir çıkar veya diplomatik manevra meselesi değildir. 3 milyar Euro sanki bize bağış yapılıyormuş gibi bir intiba ortaya çıktı. Bizden proje istiyorlar halbuki bizim zaten 26 kampta hayata geçmiş projelerimiz var" diye konuştu.
Erdoğan şöyle devam etti:
"Biz kapımıza gelip varil bombalarından kaçan kardeşlerimizi içeri aldık. İnananlar kardeştir ilkesinden hareketle. 10 milyar doları aştı harcamalarımız. Bir o kadar da STK’lar, belediyeler yaptı. Her gün devam eden bir harcamadan söz ediyoruz."
'Su akar, Türk yapar'
"Suyumuzun bol olması değil suyun doğru yönetilmesi konumundaki bilgimizle ilgili" diyen Erdoğan, "Finans sahibi olmak gibidir. Finansı iyi yönetmek aslolandır. Su da böyledir. Anadolu’da bir laf var: 'Su akar, Türk bakar' diyorlar. Çünkü ne baraj vardı ne bir şey. Biz geldik, 'Su akar, Türk yapar' oldu" diye konuştu.
"İçme suyunu park sulamada kullanırsanız su yönetiminde başarısız olursunuz. Biz suyu geri dönüşümle tekrar kullanma noktasına geldik" diyen Cumhurbaşkanı, "İstanbul için 2071’e kadar gerekli su planlaması yapıldı" dedi.
Kıbrıs projesi
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ne (KKTC) su iletme projesine de değindi:
"Su konusunda dünya çapında bir projeyi hayata geçirdik. Ülkemizden Kıbrıs adasına denizin altından geçen borularla yaklaşık 550 milyon dolara mâl olan hat kurduk. Tabii bu birilerinin akıl erdiremediği bir konuydu. Şu anda KKTC bu suyu kullanıyor.
Biz merhamet medeniyetinden geliyoruz ya, Güney Kıbrıs’a da seslendik. Güney’e de su vermek suretiyle bir barış projesi gerçekleştirebilirdik. Herhangi bir talepleri olmadı ama biz görevimizi yaptık."
Kaynak: Al Jazeera