Ana SayfaHaberlerGündemErdoğan'dan ABD'ye: Bu işi daha fazla uzatmayın

Erdoğan’dan ABD’ye: Bu işi daha fazla uzatmayın

 

TRT'ye konuşan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Fethullah Gülen'in iadesi için ABD'ye seslendi; "İade süreciyle ilgili dosyalar hazırlanıyor. Bir mahkemenin onlarla ilgili verdiği bir karar var. Dosyalar, savcılıkların açtığı davalar vs bütün bunlarla beraber 10-15 gün içerisinde zannediyorum belli bir noktaya gelinir. Dışişleri, Adalet Bakanlarımız ve bir özel temsilcim, bu maskesi düşmüş, tam bir çıplak, suçlu konumundaki kişiyi bulup ne yapıp yapıp ABD makamlarına anlatacaklar. ABD hangi teröristi istediyse verdik, belge gönderin demedik. Şimdi biz ABD'ye diyoruz ki, gelin bu işi daha fazla uzatmayın" dedi.

 

Erdoğan, 21 Ağustos'ta ABD Dışişleri Bakanı John Kerry'nin Türkiye'ye geleceğini de belirtti. Gülen'in kaçma ihtimaliyle ilgili ise, "Kaçma eylemi olduğu zaman ABD bunu nasıl izah eder, doğrusu bunu çok merak ediyorum. Madem Green Card ile ülkenizde yaşıyor. Sayın Obama, biz göndereceğeniz tüm belgeleri hukuk içinde inceleyeceğiz dedi. Göreceğiz" ifadelerini kullandı.

 

Başdanışmanına sert tepki

 

Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Şeref Malkoç katıldığı canlı yayında, Pazar günü Yenikapı’da yapılacak mitinge katılacağını açıklayan MHP lideri Devlet Bahçeli için, "Ömründe görmediği kalabalığı görecek" demişti. Malkoç daha sonra sözleri için özür dilemiş, "Mitinge katılımla ilgili olarak sarf ettiğim bir cümle sebebiyle başta Sayın Bahçeli'nin şahsından ve tüm MHP camiasından özür dilerim" ifadelerini kullanmıştı.

 

Erdoğan bunun üzerine, "Başdanışmanlarımdan bir tanesinin mesela bir televizyonda bir açıklaması oldu ve bunu ben çok çirkin buldum. Kendisne de dedim, açıklamasını yapıp özür dilesin, böyle bir şeye hakkınız yok. Siyasetçi değilsiniz. Danışman olarak burada bir memursunuz. Sağ olsun o da bir özür dilemiş. Bunlara tabii çok dikkat etmemiz lâzım" diye konuştu.

 

"Kendilerini gayet iyi gizliyorlar"

 

Erdoğan, yaverlerinin tutuklanmasıyla ilgili ise, şu ifadeleri kullandı:

 

"Şimdi bunlarla ilgili şüphelerimiz vardı. Şüphelerimiz nedeniyle bütün eş, dost, ahbap hepsine sorduk, 'Soruşturun, edin bakalım kimdir?' Köyüne, mahallesine varıncaya kadar incelettik. Herkes bize 'şöyle iyidir, böyle iyidir…' Hep bunu anlatıyorlar. Bunlar takiyeyi çok çok iyi yapıyorlar. Kendilerini gayet iyi gizliyorlar. İyi de gizledikleri için zaten gelen referanslar olumlu."

 

"2010'dan beri anlatıyorum"

 

Cumhurbaşkanı'nın konuşmasından diğer bazı satır başları şöyle:

 

"2010’dan beri FETÖ’nün bu ülkede örgütlenme ağının ne kadar geniş olduğunu anlatıyorum. En yakın mesai arkadaşlarıma anlatmakta zorlandım. TSK’da, emniyette, yargıda, bakanlıklarda işlediğini anlattım. Çoğu zaman şu ifade kullanılıyordu: Delil var mı? Her şey ortada işte. Adamlar kendilerinden başka kimseyi hiçbir yere yaklaştırmıyor. Diyelim uluslararası bir seyahate gidiyorsunuz, tabii ben TOBB Başkanı’na diyorum ki bütün STK’lardan temsilci al. Filanca vermiyor, filanca onların ticaretleriyle iştigâl eden kuruluşları. Niye vermiyor? Tek başımıza hareket edelim. Kendilerinden başkalarına hayat hakkı yok. Bundan sonra kesinlikle ne Ekonomi Bakanlığı olarak ne de siz bu tür yolculuklarda bunlara kota vermeyeceksiniz."

 

"Çılgına döndüler"

 

"Nabi Avcı Bey dönemine kadar biz dershaneler konusunda adım atamadık. Bunlar bizim kayıp yıllarımızdır. Tabii şimdi siz de başbakansınız ama bir yere kadar arkadaşlarınıza bir şeyi anlatıyorsunuz. Israr, ısrar, ısrar…Tabii daha fazla ileri gidemiyorsunuz ve en ciddi, en büyük parayı bu adamlar bu dershanelerden kazandı. En büyük serveti desrhanelerdi, kaybedince çılgına döndüler."

 

"Bu şarlatanı bu kadar büyütmenin anlamı yok"

 

"Paranoya bizim için doğru olmaz ve yaşam çekilemez hâle gelir. Bu artık ben biraz ileri gidiyor gibi olacağım ama böyle bir şarlatanı bu kadar büyütmenin anlamı yok. Bu kadar kabiliyeti olan biri değil. Şu anda beddualarıyla yatıyor kalkıyor filan. Bunun yaptıklarını çok abartmalayalım, hiç gerek yok. Türkiye’de bunun takımından olan herkes kaçıyor, fırsatını bulan kaçıyor. Dönmek istersem Türkiye’ye dönerim diyor. Ben yıllar önce Olimpiyat Stadı'nda Türkçe Olimpiyatları’ydı, oradan bir çağrı yapmıştım. Türkiye’ye gelin diye… Neden gelmedi? Güya beni zora sokmamak için gelmemiş o zaman. Hesap başka."

 

"İstihbarat örgütü yıpratılmamalı"

 

Erdoğan, 15 Temmuz darbe girişiminde istihbarat zafiyeti olduğu iddialarıyla ilgili soruları da yanıtladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi:

 

"İstihbarat örgütü yıpratılacak bir örgüt değildir. Eğer istihbarat örgütü ile ilgili atılacak veya yapılacak bir iş varsa bunun hükümet değerlendirmesini yapar, ona göre de bizimle de istişare ederse istişare eder, kararını alır. Sürekli televizyon programlarında istihbarat teşkilâtımızın üzerine bu denli yüklenirsek istihbarat teşkilâtımızı çalışamaz hâle getiririz. Ben baştan beri bir şey söyledim, 'bir istihbarat zaafı vardır' dedim. Ama dünyada istihbarat zaafının olmadığı ülke var mıdır? Alın Amerika'yı, alın Rusya'yı, alın Avrupa'nın Almanyasını, Fransasını, İngilteresini hepsini… Hepsinde birçok terör eylemlerinde vesaire istihbarat zaaflarının olduğunu görürsünüz.

 

Dere geçerken at değiştirilmez dedim. Bir defa şu süreci bizim başarılı şekilde atlatmamız lâzım. Benim irtibat kuramayışım, o anda tabii kendilerinin bulunduğu şartlar sebebiyle olabilir. Kendileri de bunu bu şekilde ifade ediyorlar ve kendileri benim koruma müdürüme ulaştılar. Koruma müdürüme ulaşmak suretiyle bazı soruları kendisine, yani 'Bulunduğunuz yerde o anda herhangi bir sıkıntı var mı yok mu?' o tür şeyleri sordular. Tabii gönlüm arzu ederdi ki, keşke o anda, ben istirahatteydim, benim kaldırılmamı, benimle böyle bir görüşme yapmayı isteyebilirdi.

 

Kendilerine dedik ki, hemen bir çalışma yapın. Bizim tüm istihbarat teşkilâtını gerek MİT gerek Emniyet gerekse Jandarma istihbarat… Şimdi Jandarma ile malûm polisin İçişleri Bakanlığı'na bağlanması süreci var ya. Dolayısıyla burada istihbaratı da aynı çatı altında koordine edebiliriz. Böyle bir çalışma. Buna yönelik bir çalışmayı bugün bana sundular. Bunu aynı zamanda Sayın Başbakan ile de değerlendireceğiz, paylaşacağız. Bundan sonra da ne gibi adımlar atarız, bunları konuşacağız."

 

"Bu ülkeyi parçalayamayacaksınız"

 

Cumhurbaşkanı, başından beri Batı'nın, darbe girişimi konusundaki tavrını yetersiz buluyor. Erdoğan bu konuda, şöyle konuştu:

 

"Yalan yanlış, asparagas haberlerle ne yazık ki hâlâ bu süreçte 'Fakat, ama, ancak…' Bunlarla işi yönlendirmeye çalışıyorlar. Yönlendiremeyeceksiniz, bu ülkede milli iradeyi söndüremeyeceksiniz, durduramayacaksınız. Bu ülkeyi parçalayamayacaksınız, bölemeyeceksiniz. Belki bir öleceğiz, ama bin dirileceğiz. Çünkü bu milletin ruhunda bu var. Aynen buğday başakları gibi, meydanlar bunu sabahlara kadar gösteriyor."

 

"Kuru sıkı atmakla olmuyor bu iş"

 

"Londra'dan, Paris'ten, şuradan, buradan kuru sıkı atmakla olmuyor bu iş. Gel gönder bir temsilcini de burada, bir demokrasi ülkesinde, demokratik parlamenter sisteme nasıl darbe yapmak istemişler, bunu gel bir gör yerinde. Sahip olduğunuz, ülkenizde kendilerine yer verdiğiniz bu haşhaşilerin neler yaptığını bir gelin görün. Tayyip Erdoğan'a 'diktatör' diyebilirsiniz, iktidarını beğenmeyebilirsiniz. İnsaf edin de gelin bir görün ne var ülkede."

 

Kaynak: TRT

- Advertisment -