İstanbul'da bayram namazı çıkışında gazetecilerin sorularını yanıtlayan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, 28 belediyeye kayyum atanmasına ilişkin olarak şunları söyledi:
"Aslında bu yeni bir şey değil. Bana göre geç atılmış bir adımdır. Daha önce bu adımın atılması gerekirdi. Bu benim daha önce de temennimdi."
"Belediye başkanlığı yapmış bir insan olarak konuşuyorum. Belediye başkanı seçilmiş olmanız her şeyi yapabileceğiniz anlamına gelmez. Siz bir terör örgütüne destek veremezsiniz. Siz orada yaşayan vatandaşlara her türlü hizmeti vermekle mükellefsiniz. Hendek açmakla mükellef değilsiniz. Kalkıp da orada hayatı aksatmak için hendek açılır mı? Bunlar bu imkânları bu işler için kullandılar. Bu yetmedi, devletten gelen desteği dağa gönderdiler. Bu araçlarla neler yaptıkları hepsi tespit edildi. Bölgede devamlı tehdit unsuru oluşturdular. Bunu hangi belediye yapmışsa bunun bedelini ödemek durumundadır. En sonunda hükümetimiz bunun kararını aldı. Yargı kararını vermiştir. Bunların bir kısmı da tutukluyudu. Çoğunda da biliyorsunuz valilerin üst koordinesinde buralarda yönetimler başlamış durumda. Temennim odur ki bugüne kadar orada halka verilmemiş hizmetler bundan sonra verilmiş olur."
"Devlet terör örgütünü 'taraf' olarak değerlendirmez"
Güvenlik güçlerinin PKK'ya karşı operasyonlara kararlılıkla devam ettiğini söyleyen, "Arzumuz, hedefimiz ülkede huzurun temini noktasında bir defa devletin koyduğu kurallara herkesin A'dan Z'ye uymasıdır" ifadelerini kullanan Erdoğan, "Zaman zaman bazı yazılı ve görsel medyada şu tür haberler okuyor ve duyuyoruz; 'Taraflar' diye bazı ifadeler kullanılıyor. Hiç bir zaman devlet, terör örgütleriyle taraf olmaz. Devlet, devlettir. Devletin yönettiği ülkemizde terör örgütünü hiç bir zaman devlet, bir taraf olarak değerlendirmez. Bunun da özellikle bilinmesini isterim" diye konuştu.
Erdoğan'ın konuşmasından öne çıkan diğer başlıklar şöyle:
"Bu bayramın tüm insanlık için barışa vesile olmasını Allah'tan niyaz ediyorum. Maalesef bu Kurban Bayramı'na da yine bölgemizde tüm dünyada sıkıntılarla giriyoruz. Özellikle bölgemizdeki gelişmeler şu anda tabii hayra alâmet değil. Ülkemizde terörle vermekte olduğumuz mücadele bayram demeden normal zaman demeden aynen devam ediyor. Bildiğiniz gibi şu anda Suriye'de gerek Cerablus olsun gerek Rai, Halep olsun bütün bölgede yoğun şekilde devam eden ateşler uçaklarla bombardımanlar… Eğer sözlerde durulursa bugün itibariyle güneş batımından sonra 48 saat bir ateşkes söz konusu…
Eğer bunda başarılı olursa bir hafta devam ettirme onda da başarılı olunursa yine devam ettirme gayreti içinde olunacak."
Fırat Kalkanı harekâtı
"Öncelikle bizim baştan itibaren enlem boylam noktasında 90-95 kilometre ile 40-45 km gibi bir planımız vardı. Bu sadece Türkiye'ye ait bir plan değildi. Bunu Obama, Putin, Merkel ve Hollande ile görüştük. Bunu başaralım dedik. Gelin bu bölgede eğit-donatla birlikte uçuşa yasak bölge ve güvenli bölge ilan edelim. Güvenli bölge dediğimiz nedir işte bu 90-95, 40-45 km dediğimiz bölge. Bu, bizim sınırlarımızın tehdit unsurlarından arındırılmasıdır.
Kilis, Antep niçin bu tehdit altında yaşasın? Bizim bir defa devlet olarak görevimiz tehdit olacak şeylere karşı adımları atmaktır. Sabır sabır ama en son Gaziantep'teki kına hadisesini hatırlayın. Bütün bunlar olacak hâlâ biz buna sessiz mi kalacağız? Onun üzerine de biz kara harekâtıyla ılımlı muhaliflere destek verdik. Cerablus ile adım attık, yine Rai ile ilgili bir adımımız var. Uluslararası koalisyona dedik, sizler sınır ülkesi değilsiniz, ama Türkiye sınır ülkesidir. Burada bir terör koridoru oluşturmaya çalışan bir PYD var, bir YPG var. DAEŞ var…"
Kaynak: Al Jazeera