Ana SayfaHaberlerGündem"Hrant’ın sesi çoğalıyor"

“Hrant’ın sesi çoğalıyor”

 

Agos gazetesinin suikaste kurban giden genel yayın yönetmeni Hrant Dink'in adını yaşatmak için her sene doğum günü olan 15 Eylül'de verilen "Uluslararası Hrant Dink Ödülleri" bu yıl onuncu kez sahipleriyle buluştu. Bu yıl ödül jürisinde, 2017 Uluslararası Hrant Dink Ödülü sahipleri avukat Eren Keskin ve sanatçı Ai Weiwei'nin yanı sıra, insan hakları aktivisti ve eski hakim Albie Sachs, siyaset bilimci Ayşe Kadıoğlu, yazar Ercan Kesal, insan hakları aktivisti Özlem Dalkıran, tarihçi Ronald Grigor Suny, sanatçı Sarkis, müzisyen ve siyasi aktivist Serj Tankian, kadın hakları aktivisti Zainab Salbi ve Hrant Dink Vakfı Başkanı Rakel Dink yer aldı.

 

İstanbul Lütfi Kırdar Kongre Merkezi'nde düzenlenen törende konuşma yapan Rakel Dink, "Cumartesi Anneleri'nden özür dilenmiş bir güne uyanmak istiyorum. Adaletin geldiği bir Türkiye'ye uyanmak istiyorum” diye konuştu. Eşi Dink'in aldığı onca tehdide rağmen umutlu olduğunu dile getirerek, "Ondan aldığımız mirasın en büyük bölümü, bu topluma inanmak" dedi.

 

Rakel Dink'ten sonra söz alan ABD'li insan hakları savunucusu Douglas Johnson da Dink'in cesaretine işaret ederek, "Dink insanları rahatsız edici sözler söylediği için cesurdu. Beni en çok etkileyen insanlar arasında köprü kurmasının yanı sıra, onlara ulaşarak onları iyileştirmeye çalışması oldu" dedi.

 

Osman Kavala dakikalarca alkışlandı

 

Törende, her sene geleceğe dair umudu artıran kişi ve kurumların anıldığı "Işıklar" kategorisinde bu sene Gebze'de sendikalaşmaya direnen Flormar işçisi kadınlar, ABD'de bireysel silahlanmanın kısıtlanmasını talep eden lise öğrencileri, İran'da başörtü zorunluluğunu protesto eden Vida Movahed ve Masih Alinejad, Kocaeli Üniversitesi'nden ihraç edilen akademisyenlerin kurduğu Hayat Bilgisi Okulu, Ermenistan'da adalet ve şeffaflık talebiyle yaklaşık bir ay boyunca şiddetten uzak bir hareket sürdüren Ermenistan halkı ve Türkiye'de Down Sendromlu çocuğu olan aileler ile gönüllü uzmanları bir araya getiren "UpSendrom" girişimi gibi isimler yer aldı. Aynı kategoride yer alan sivil toplum alanında çalışmalarıyla bilinen ve yaklaşık bir senedir tutuklu bulunan Osman Kavala, salondaki katılımcılar tarafından dakikalarca alkışlandı.

 

"Umutsuzluğa umut, insan hakları hareketi olacak"

 

Bu yılın ödül sahipleri ise Türkiye'den insan hakları aktivisti Murat Çelikkan ile Yemen'deki hak ihlallerine karşı mücadele yürüten Mwatana İnsan Hakları Örgütü oldu. Ödülünü Eren Keskin ile Ercan Kesal'dan alan Murat Çelikkan, insan hakları hareketi adına ödülü aldığını belirterek, "Hapse girip ödül alanlar ve ödül alıp hapse girenler olduğumuz söylenebilir. Ben buradayım çünkü bu kan ve ölüm politikasına karşı sivil ölüme mahkûm edilseler de barış için sesini yükselten insanlar var. Sadece Türkiye'de değil, dünyada da umutsuzluğa umut olacak meşaleyi yakacak olan insan hakları hareketidir" diye konuştu.

 

Mwatana İnsan Hakları Örgütü adına ödülünü Albie Sachs ve Rakel Dink'ten alan Radya el-Mutavakel ise konuşmasında Yemen'de yaşananlara dikkati çekerek, "İnsani yardıma muhtaç bir ülkeden geliyorum. Yemen'de milyonlarca insanın temiz suya bile erişimi yok. Yerinden edilmişlerin çoğu kadın ve çocuk. Ülkemin insanları adaleti hak ediyor" diye konuştu.

 

"İnsan hakları kolektif bir mücadele"

 

Ödül sahiplerinden Murat Çelikkan tören sonrası DW Türkçe'ye yaptığı açıklamada, çok mutlu olduğunu ve onur duyduğunu belirterek, "Hrant Dink ödülünü almanın Türkiye'de başka bir anlamı var. İnsan hakları kolektif bir mücadele. Ödülü de bu mücadelede yer alan çok sayıda insan adına aldım" dedi.

 

DW Türkçe'ye konuşan Agos Genel Yayın Yönetmeni Yetvart Danzikyan ise, ödül alanlara bakıldığı zaman Hrant Dink'in düşünceleri ile mirasının sadece Türkiye'de değil, bütün dünyada yaşadığını dile getirerek, "Hrant'ı belki bedenen bizden aldılar ama manen alamadılar. Hrant'ın sesi on yıldır Türkiye'de ve dünyada çoğalarak daha fazla insana ulaşıyor" diye konuştu.

 

Kaynak: Deutsche Welle Türkçe

 

 

- Advertisment -