Türkiye’de 15 Temmuz darbe girişiminin ardından ilan edilen olağanüstü hal (OHAL) döneminde çıkarılan kanun hükmünde kararnamelerle (KHK) işinden ihraç edilen altı kişi, Şubat 2019’da ortadan kaybolmuştu. Ailelerinin, avukatlarının ve sivil toplum örgütlerinin polis tarafından kaçırıldığını öne sürdüğü bu kişilerden dördünün 28 Temmuz’da Ankara Terörle Mücadele Şubesi’nde gözaltında oldukları duyurulmuştu.
“Hukuk skandalı”
Konuyu başından beri takip eden HDP Kocaeli Milletvekili ve TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Üyesi Ömer Faruk Gergerlioğlu DW Türkçe’ye "Aileler, avukatlar ortada kaldı. Neyin, ne olduğunu kimse anlamadı. Türkiye’de bir hukuk skandalı daha yaşandı. Bu olay aydınlatılmadıkça Türkiye’nin karanlıktan kurtulması mümkün değil" diye konuştu.
Gergerlioğlu, Twitter hesabından da "Bu tiyatroyu kesinlikle kabullenmeyeceğiz. 4 kaçırılan tutuklandı. Savcılık odasına ailelerin avukatları yaklaştırılmadı, – özel avukat tuttu- denildi, gözaltındakiler avukatın ismini bilmiyordu. Arka kapıdan bu avukatlar kaçırıldı. Tutuklanma nedeni bilinmiyor" paylaşımını yaptı.
Savcılık sorgusunun tamamen evrensel hukuk ilkeleri dışında gerçekleştiğini öne süren Gergerlioğlu, "Sorguda; bırakın özel avukatı CMK avukatı bile yoktu. Ankara Barosu insan hakları merkezi avukatlarını da koridordan çıkardılar. Ortada apaçık bir hukuksuzluk var" derken, bu durumun tüm dünya tarafından sorgulanmasının kaçınılmaz olduğunu söyledi.
"6 aydır neredeydiniz?"
Ankara Barosu İnsan Hakları Merkezi Başkanı Kerem Altıparmak da dört kişinin Ankara Barosu’ndan avukatlarla ve ailelerin özel avukatları ile görüşmesine izin verilmediğini doğruladı. Altıparmak, Twitter hesabından 12 günlük gözaltı uygulamasını hatırlattı ve savcının sorguyu son gün yaptığına dikkat çekti. Altıparmak "Oysa bu insanların 6 aydır kayıp olduğu iddia ediliyordu. Savcının ve şüphelileri iki kez gören sulh ceza hakiminin şu soruyu çoktan aydınlatması gerekirdi: 6 aydır neredeydiniz?" sorusunu yöneltti.
İnsan Hakları İzleme Örgütü’den tepki
Söz konusu dört kişiye avukatlarla görüşme izni verilmemesinin, gerçeklerin baskı yoluyla örtbas edilmeye çalışıldığı şüphesini güçlendirdiğine ilişkin daha önce açıklama yapan İnsan Hakları İzleme Örgütü (HRW), tutuklamaya ilişkin de sert tepki gösterdi.
Örgütün Türkiye Sorumlusu Emma Sinclair-Webb, Twitter hesabından Ömer Faruk Gergerlioğlu’nun açıklamalarını paylaştı ve savcılığa çıkarılan kişilerin avukatlarla görüştürülmemesini kabul edemeyeceklerini söyledi. Sinclair-Webb “Yine de gerçekler ortaya çıkacak” ifadelerine yer verdi.
İnsan Hakları İzleme Örgütü, Türkiye’de kaçırmalar ve gözaltında işkence konusuyla ilgili 15 Temmuz 2016’dan sonra yayımladığı raporunda, "zorla insan kaçırmaların belgelendiğini" duyurmuştu. Örgüt Türk yetkililere "Polis gözetimi altında işkence vakalarının Türkiye’ye geri dönmüş olduğuna ilişkin deliller arttıkça, hükümetin acilen bu iddiaları soruşturması ve bunu durdurması gerekli" çağrısı yapmıştı.
Türkdoğan: İddialar mutlaka aydınlatılmalı
İki kişinin akıbetinin hâlâ bilinmediğini hatırlatan İnsan Hakları Derneği Başkanı Öztürk Türkdoğan ise tüm yaşananların ‘işkence ve insan hakları iddialarını’ güçlendirdiğini kaydederek "etkin bir soruşturma" ile bu iddiaların mutlaka aydınlatılması gerektiğini söyledi.
Türkdoğan "Kişiyi özgürlüğü ve güvenliğinden yoksun bırakacak bir şekilde tehdit, baskı ve zorla kaçırma eylemi; işkence ve kötü muamele yasağının ihlal edildiği ciddi bir suçtur” derken, devletin gerçekleri ortaya çıkarmasının şart olduğunu belirtiyor. Türkdoğan, “Biz; işkence ve kötü muamele iddiaları nedeniyle tüm yasal, etik ve mesleki standartlara uyulmasını, kendilerinden haber alınamayan Mustafa Yılmaz ile Gökhan Türkmen’in de bulunmalarını istemeye devam edeceğiz" dedi.
Kaynak: Deutsche Welle Türkçe