CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Bu seçimin adı, mühürsüz seçimdir. Bu seçimin mührü yoktur. YSK Başkanı diyor ki, oyların sahte olduğu ispat edilmedikçe oylar geçerlidir. O mühür zaten sahte olmadığı anlaşılsın diye getirildi, sen bunu anlayamadın mı?" dedi.
Kılıçdaroğlu, referandum sonrası ilk grup toplantısında konuştu.
'Devletin tüm imkanlarını kullandılar'
Referanduma katılarak oy kullanan herkese teşekkür eden Kılıçdaroğlu, referandum sürecinin yanlış yönetildiğini savundu. Kılıçdaroğlu, "Bu referandum nasıl yapılmalıydı? Nasıl yapılacağını ben belirleyemem ama Anayasa’da yazıyor. Soru şu, gerçekten de bu referandum Anayasa’nın öngördüğü kurallar içinde mi yapıldı? Ben de siz de vatandaşlar da gayet iyi biliyor ki Anayasa’da öngörülen kurallara göre yapılmadı" dedi.
'Evet' ve 'hayır' kampanyalarının eşit koşullarda yürütülmediğini belirten Kılıçdaroğlu, "Devletin bütün bürokratlarını kullandılar: valileri, kaymakamları, savcıları, hâkimleri. Bir tehdit unsuru olarak devlet vatandaşın karşısına çıktı. Devletin bütün mâli imkanlarını kullandılar. Sadece para değil, bürokrat değil, bütün imkanları kullandılar. Buna rağmen yılmadık, yola devam ettik" dedi.
Hükümetin OHAL’den yararlandığını belirten Kılıçdaroğlu, televizyonlarda kampanyaların eşit olmayan oranlarda gösterildiğini ifade etti.
Herkesin başarısı
"Özel anketörlerin ceplerine para koydular, evet yüzde 60 çıkacak diye açıklama yaptırdılar. Her türlü yola başvurdular" diyen Kılıçdaroğlu, "Yüzde 50’nin üzerinde bir ‘hayır’ı sandıkta ifade ettik. Tabii şunu da ifade edeyim, yüzde 50’nin üstünde bir hayır’ı sandıkta ifade ettik. Bu başarı tek başına CHP’nin başarısı değildir. Bu demokrasiyi savunan herkesin başarısıdır" dedi.
Kılıçdaroğlu başta kendi parti teşkilatı olmak üzere Saadet Partisi, Vatan Partisi, HDP, ANAP, DYP, ülkücüler, milliyetçiler, Doğu ve Güneydoğu Anadolu'daki vatandaşlar ve sivil toplum örgütlerini tebrik etti.
"İzin verirseniz, Saadet Partilileri, bütün mütedeyyin kardeşlerimi, demokrasiden yana olan, ahlâktan yana olan, bütün vatandaşlarıma teşekkür ediyorum. Vatan Partisi’ne, HDP’nin doğu ve güneydoğuda yaşanan her şeye rağmen, doğu ve güneydoğuda yaşanan bütün vatandaşlarıma, DYP, ANAP ve diğer tüm partilere.
Tabii ki bir teşekkür de Türkiye’nin bekasını her şeyden üstte tutan ülkücülere ve milliyetçilere. Hiç kimse unutmasın, bir ülkü etrafında hepimiz birleştik. Demokrasinin bakası için, düşüncelerimizi özgürce ifade etmek için. Biz gerçekten de bir tarih yazdık. Sivil toplum örgütlerine de teşekkür etmemiz lazım. Bazı meslek odalarına da. Son teşekkürü de CHP’nin örgütlerine yapmak istiyorum."
"YSK yasaları çiğnedi"
Kılıçdaroğlu, konuşmasının büyük kısmını YSK'nın mühürsüz oy pusulaları ve zarflarını kabul edeceğini açıklamasıyla sürdürdü:
"Dün, referandum sonrası hepimiz evdeyiz, arkadaşlarım sahada, sandıktan haber almaya çalışıyoruz. Bir haber geldi, YSK mühürsüz zarf ve oyları geçersiz sayacak diye. YSK’yı uyardım, referandumun meşruiyetine gölge düşürüyorsunuz diye açıklama yaptım. O gün başka açıklama yapmadım. Nedeni, YSK geri döner diye bekledim, onları uyarmak benim görevim.
YSK yasaları çiğnedi, üstüne düşen görevi yapmadı. YSK, gücünü halktan, hukuktan, Anayasadan değil belli bir siyasi merkezden almaktadır. Demokrasiye ihanettir bu.
Anayasa diyor ki, yargı yönetimi ve denetimi altında halk oylaması yapılır. Nasıl olacağını yasalar belirler diyor. Seçim Kanunu, 98. Maddesi: Üzerinde ilçe seçim kurulu ve sandık kurulu mührü bulunmayan zarflar geçersiz sayılır. Bunu okuma yazma bilmeyene okusan anlar. Peki siz bunu nasıl geçersiz sayarsınız, hangi ahlak hangi hukukla?"
Kılıçdaroğlu şöyle devam etti:
"101. maddeye geliyorum. Arkasında sandık kurulu mührü bulunmayan oy pusulaları geçersizdir. Bunu anlamamak için aptal olmak lazım diyor bir vatandaşım, doğru diyor. Siz, 11 kişi, sizi oraya getiren iradenin temsilcisi olarak kendinizi görüp onların arzularına göre mi karar veriyorsunuz yoksa yasalara göre mi? Bizi buraya getiren iradenin arzusuna göre diyorsanız, hâkim cüppesini çıkarın ve o binadan ayrılın.
Bakın geçersizdir diyor, geçersiz olabilir demiyor. Vermeyen kim? TBMM. Milli iradenin Kabe’si olan TBMM. Siz 11 kişi kendinizi ne sanıyorsunuz da TBMM üstünde bir güçle kendinizi konumlandırıyorsunuz. Bu referandum şaibelidir, şaibeyi besleyen de YSK’dır.
AK Parti’den birisi başvurmuş, başvurabilir. Bu başvuru üzerine toplanıyorlar. Maç ortasında kural değişirse o maç şaibelidir. Bu seçimin adı, mühürsüz seçimdir. Bu seçimin mührü yoktur. YSK Başkanı diyor ki, oyların sahte olduğu ispat edilmedikçe oylar geçerlidir. O mühür zaten sahte olmadığı anlaşılsın diye getirildi, sen bunu anlayamadın mı?"
'Bugün başvuruyoruz'
Kararın gerekçesinin dahi henüz açıklanmadığını vurgulayan Kılıçdaroğlu, "Biz bugün başvuruyoruz. 24 milyon oyun namusu için başvuruyoruz. Diyarbakır’dan bir vatandaşım aradı, aynen onun ifadesiyle, Sayın Kılıçdaroğlu siz niye bir şeyler söylemiyorsunuz dedi. Soruyorum şimdi, Ey 11 YSK üyesi, sizlere milletvekilliği sözü mü verildi?" dedi.
Kılıçdaroğlu, bir örnekle devam etti:
"Bakınız, 2014’te Bitlis Güroymak’ta seçim yapılır. Seçimlerde mühürsüz oy pusulaları olduğu görülür. Seçim iptal edilir, yenilenir. İtiraz edilir, YSK’ya gelir. YSK bakar ve der ki mühürsüz oy pusulaları var, ilçe seçim kurulunun aldığı karar doğru, seçim yenilensin der. Şimdiki başkan yine YSK’nın başındayken.
Anayasa Mahkemesi’ne başvurulur. Orada denir ki, mühürsüz oy pusulası ve zarfla kullanılan oylar geçersiz sayılır diyor. YSK şimdi ne diyor, bunlar geçerli. Yani ben zaten Meclis’i takmıyorum diyor. Ne demek AYM? Onu da takmıyorum. Ben sadece beni buraya getiren siyasi iradeyi tanırım diyor. Sen öyle kararı veremezsin kardeşim."
'Bu mühürsüz seçimdir'
"Yargıç dediğiniz kişi hukuk üstünlüğüne göre karar verir. Siz bir kişinin üstünlüğüne göre karar veriyorsunuz. O koltuklar indireceğiz sizi" diyen Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Mühür yazıların altına, oy pusulalarına ve zarflara basılır. Mühür sözün bittiği yerdir. Olay konuşulur, tartışılır altına mühür basılır. Diğer adı hatemdir, sona erdirmektir. Mühür, insanlık tarihi kadar eskidir. Kazılarda toprak mühürler çıkar. Bütün anlaşmaların altında mühür vardır. Bir güvencedir. Varlık nedeni odur. Siz hepsini reddederek mühürsüz zarfları geçerli kılıyorsunuz.
Bu mühürsüz seçimdir, bu seçimin mührü yoktur. Sağlıklı iradesi yoktur. Milli iradeyi sabote ettiler kendisine yargıç diyenler. Bütün araştırmalarda, makalelerde bu seçimin mühürsüz olduğunu herkes kabul edecek."
Kılıçdaroğlu, konuşmasını şöyle tamamladı:
"Üsküdar'a geçen, çalınan atını geri alan Köroğlu'dur. Tarih, çalınan atını geri alan Köroğlu'nu yazar, tarih atı çalan hırsızları asla yazmaz."
Kaynak: DHA