"Demokrasi ve Şehitler" mitinginde konuşma yapan ana muhalefet partisi CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, "Bugün bizim demokrasi tarihimizin önemli bir günüdür. Türk siysal hayatı, demokrasi hayatı önemli bir olaya imza attı. TSK içinde yuvalanan çete Türk demokrasisine, size, bize, hepimize darbe yapmak istedi. TBMM'yi sabah kadar açık tutan Başkan’a yürekten teşekkür etmek istiyorum. Parlamenter sistemimize darbe yapmak istediler" dedi.
Kılıçdaroğlu’nun konuşmasından satır başları şöyle:
"240 şehidimiz var. Onlar bizim demokrasi tarihimizin altın sayfalarında yerlerini alacaklar. Onları unutmayacağız. Unutturmayacağız."
"Gönül isterdi ki, parlamento dışındaki partilerin genel başkanları burada olsaydı. Çünkü, Mustafa Kemal Atatürk diyor ki, ‘Söz konusu vatansa gerisi teferruattır. Sonuna kadar vatana sahip çıkacağız’ diyor."
"14 Temmuz bize yeni bir uzlaşma kapısı araladı. Eğer biz bu uzlaşma gücünü daha da ileri taşıyabilirsek çocuklarımıza daha güzle bir ülke bırakabileceğiz."
"Ben dâhil tüm siyasilerin bu musibetten ders çıkarması lâzım."
12 maddelik öneri listesi
"Nedir bu dersler?" diye soran Kılıçdaroğlu, 12 maddelik bir öneri listesi sundu. CHP liderinin önerileri şöyle:
Camiye, kışlaya, adliyeye siyaseti sokmayalım.
Siyasette özeleştiri yapmamız gerekiyor.
Milleti kardeş kılma yolunda kararlı olmalıyız.
Devletin inşasında liyâkat sistemini gözetmeliyiz. Dinimiz de bunu söylüyor, işi ehline vereceksin diyor.
Her şartta, her koşulda demokrasiye sahip çıkmalıyız. 15 Temmuz darbe girişimi demokrasinin ne kadar önemli olduğunu gösterdi. Halk tankların önüne çıkarak, canını siper ederek direndi. Herkese; kadın, erkek, yaşlı, genç hepsine şükrânlarımız sunuyorum. Siz tarih yazdınız.
Sadece darbe değil, demokrasi üzerindeki vesayetleri reddetmeliyiz. Milletin iradesi üzerindeki her türlü gölgeye son vermeliyiz. O yüzden ne darbe, ne dikta, tam demokrasi diyoruz. Cumhuriyet’in kurucu değerlerine sahip çıkmalıyız. Vatandaşlar eşittir, kimliği ne olursa olsun, inancı ne olursa olsun, vatandaşlar kanun önünde eşittir. Gazi Mustafa Kemal, Cumhuriyet kimsesizlerin kimsesi demiştir… Cumhuriyet bizim alınterimiz, onu korumak bizim görevimizdir. Bunlar Atatürk tek başına yapmadı. Eğer bugün Cumhuriyet olmasaydı, Sayın Recep Tayyip Erdoğan Cumhurbaşkanı olamazdı. Yıldırım Başbakan, ben CHP Genel Başkanı olamazdım.
150 yıllık parlamenter sistemimiz var. Parlamenter sistemimizi güçlendirmeliyiz.
Medya özgürlüğü. Bakın 15 Temmuz akşamı bağımsız medya olmasaydı hiç kimse sokaklara çıkmayacaktı. Dolayısıyla vatandaş en temel hakkı olan direnme hakkını kullandı. Medya özgürlüğünün bir diğer önemi de şudur; biz siyasetçiyiz, bizim hatamız olabilir. Bunları dile getirecek olan medyadır.
Yargının tarafsızlığı ve bağımsızlığı. FETÖ terör örgütü, ordunun içinde yuvalandı. FETÖ terör örgütü yargının içinde yuvalandı. Yargının bağımsızlığı neden önemlidir? Bir hâkim vicdanıyla değil Pensilvanya'dan aldığı talimatla karar veriyorsa o hâkim hâkim değildir. O mahkeme de mahkeme değildir. Yargının bağımsızlığı konusunda iktidar ve muhalefetin belirli bir görüş birliği içinde olmasından memnuniyet duyuyoruz.
Laikliğin ne kadar önemli olduğunu 15 Temmuz bir daha gösterdi. Dini kullanarak her türlü yasa dışı olayın içinde olanların neler yaptığını gördük.
Demokrasinin güçlenmesine sadece bugün değil, gelecekte de katkı vermeliyiz. Bunun için de sorgulayan bir eğitim sistemini hayata geçirmeliyiz. Ne diyor yüce yaradan, ‘Aklınızı kullanmıyor musunuz?’ diyor. Elin oğlu Mars'a uzay aracı gönderiyor, biz 21. yüzyılda darbe girişiminin maliyetini konuşuyoruz.
FETÖ terör örgütünü biliyorsunuz. Geçmişte Balyoz, Ergenekon, Casusluk davası dediler, hiçbir suçu olmayan ki Genelkurmay Başkanımızı da hapse attılar. Tüm Türkiye'ye çağrı yapıyorum, geçmişin mağdurlarına haklarını iade edelim. Böyle yaparsak devlet saygın bir konuma gelmiş olur. Hukuk diyoruz, hukukun üstünlüğü diyoruz.