Türk Silahlı Kuvvetleri’nin PKK’ya yönelik olarak Irak’ın Şengal (Sincar) ve Suriye’nin Karaçok bölgelerinde 25 Nisan’da gerçekleştirdiği hava operasyonuna ABD ve Rusya’dan tepki geldi.
Çarşamba günü açıklama yayımlayan Rusya Dışişleri Bakanlığı, Irak ve Suriye’deki hava saldırılarını ‘kabul edilemez’ olarak gördüklerini ifade etti. Moskova’dan gelen açıklamada, hükümetler arasındaki ilişkilerin temel prensiplerinin ihlâl edildiği iddia edilerek, “Bu durumda bütün taraflara sınırlarında kalma çağrısında bulunuyoruz” ifadesi kullanıldı.
ABD öncülüğündeki IŞİD karşıtı uluslararası koalisyonun sözcüsü Albay John Dorrian da Pentagon’daki telekonferansta, Türkiye’nin kendilerine geç haber verdiğini ifade etti. “Bize yapılan bildirimin üzerinden bir saat geçmeden saldırılar gerçekleştirildi. Bu yeterli bir zaman değil. Bu bilgilendirme de IŞİD’e karşı savaşta bir ortaktan ve müttefikten bekleyeceğiniz bir koordinasyon kesinlikle değil” dedi.
ABD askerlerinin saldırılan bölgeye 10 kilometre uzaklıkta olduğunu belirten Dorrian, bilgilendirmesinin yetersiz olduğunu Türkiye’ye söylediklerini ifade etti.
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, PKK ve örgütün Suriye uzantısı PYD'ye yönelik hava harekâtıyla ilgili, "Son zamanlarda da bu bölgede operasyon yapacağımızı, bizzat müttefikimiz Amerika Birleşik Devletleri'ne bildirdik ve askerlerini belli bir çizginin ötesine, yani sınırımızdan 20-30 kilometre güneye çekmelerini kendilerine de söyledik. Ayrıca bu operasyondan iki saat önce de bu aramızdaki anlaşmanın vurguladığı gibi ya da anlaşma gereği Amerika Birleşik Devletleri ve Rusya ile burada operasyon yapacağımızın bilgisini paylaştık" demişti.
"PKK’nın Suriye’nin kuzeyindeki varlığını anlıyoruz"
Anadolu Ajansı muhabirinin “PKK neredeyse sorundur diyorsunuz ama dün bir grup ABD askeri Türk hava unsurlarının Suriye’de vurduğu alanı ziyaret etti ve orada PKK bayrakları ve PKK elebaşının posterleri ile karşılandı. Sizce ABD kuvvetlerinin ABD terör listesine alınmış bir terör örgütünün mensupları ve sempatizanlarınca karşılanması tartışmalı bir şey değil mi?” şeklindeki sorusuna Dorrian, “Hava saldırısından zarar gören müttefik kuvvetlerimizin durumunu kontrol etmek için oradaydılar” cevabını verdi.
Muhabir bu sefer “O zaman PKK bayraklarını taşıyanların Suriye Demokratik Güçleri olduğunu mu söylüyorsunuz. Orada PKK mensupları mı vardı veya kuvvetlerinizin ziyaret ettiği yerlerde PKK’nın olup olmadığını bilmiyor muydunuz?” diye sordu. Dorrian “Biz sadece orada müttefiklerimizi ziyaret ettik” diye yanıt verdi.
Muhabirin “Söz konusu harekatla ilgili sorunun koordinasyon ve yeterli zaman verilmemiş olması olarak ifade ettiniz, bu noktada Türkiye’nin o bölgedeki PKK varlığı ile ilgili meşru kaygılarını anladığınız anlamına geliyor mu?“ şeklindeki sorusuna ise Dorrian şu cevabı verdi:
“PKK’nın Irak’ın belirli bölgelerinde ve Suriye’nin kuzeyindeki varlığını anlıyoruz ama burada söylediğimiz şey, bu saldırılarda kimin vurulduğuna dair koordinasyon ve yeterli zaman sağlanmadı diyoruz.”
Genelkurmay Başkanlığı’nın Irak'ın kuzeyindeki Sincar ve Suriye'nin kuzeydoğusundaki Karaçok bölgelerinden Türkiye'ye gönderilen silah ve mühimmatın PKK’lılarca güvenlik güçlerine yönelik saldırılarda kullanıldığına ilişkin açıklamasının sorulması üzerine ise; Dorrian YPG'ye silah vermediklerini, verdikleri silahların Suriye Arap Koalisyonu’na gittiğini ve IŞİD ile mücadele kullanıldığını savundu.
ABD'li komutan ve kırmızı listeyle aranan PKK'lı
Türk Silahlı Kuvvetleri'nin 25 Nisan’ın ilk saatlerinde düzenlediği hava harekâtında vurduğu Suriye'nin kuzeyindeki YPG hedeflerini, aynı gün Amerikan askerleri ziyaret etmişti. Doğan Haber Ajansı, YPG sözcüsü Redur Halil'in yanı sıra Türkiye'nin başına 4 milyon ödül koyduğu ve kırmızı listeyle aradığı 'Şahin Cilo' kod adlı Abdi Ferhad Şahin’in ABD'li askerlerin yanında yer aldığını duyurdu.
Abdullah Öcalan'ın Suriye'den çıkarıldığı dönemde PKK'nın Avrupa sorumluluğunu yapan ve çözüm süreci döneminde Kobani'de bulunan Şahin'in adı, İmralı'daki görüşmelerde de geçmişti. Şahin hakkında Türkiye'deki birçok eylemle ilgili arama kararı bulunuyor.
Yıldırım’dan Barzani’ye başsağlığı mesajı
Başbakanlık, Binali Yıldırım’ın 25 Nisan akşamı IKBY Başkanı Mesut Barzani ile bir telefon görüşmesi gerçekleştirdiğini duyurdu. Yıldırım, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin PKK’ya yönelik olarak Irak’ın Şengal (Sincar) bölgesine gerçekleştirdiği hava operasyonu sırasında hayatını kaybeden beş Peşmerge için üzüntülerini ve başsağlığı dileklerini ifade etti.
Başbakan Yıldırım, Türkiye ile IKBY’nin ‘terörle mücadele’ konusundaki işbirliğini önümüzdeki dönemde de sürdürme yönündeki iradesini vurguladı.
Türk Silahlı Kuvvetleri'ne ait savaş uçakları 25 Nisan’ın ilk saatlerinde, Irak'ın Sincar Dağı'ndaki PKK hedeflerinin yanı sıra Suriye'nin kuzeydoğusundaki Karaçok Dağı'ndaki YPG hedeflerini vurmuştu.
Genelkurmay Başkanlığı, Sincar'da 40 PKK'lının, Karaçok'ta ise 30 YPG'linin 'etkisiz hale getirildiğini' açıklamıştı.
Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi ise Sincar'a yönelik harekâtta 5 Peşmergenin hayatını kaybettiğini duyurmuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, PKK ve YPG hedeflerine yönelik bombardıman öncesi Moskova ve Erbil'in yanı sıra Washington'un da bilgilendirildiğini söylemişti.
Dışişleri'nin ABD’ye cevabı
Türkiye'nin Irak ve Suriye'de PKK ve YPG hedeflerini vurmasıyla ilgili konuşan ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mark Toner, hava harekâtının IŞİD'e karşı koalisyon tarafından onaylanmadığını söylemişti. Toner, hava harekâtından dolayı "derin endişe" duyduklarını ve bu endişelerini Türk hükümetine ilettiklerini belirtmişti.
Toner’e yanıt veren Dışişleri Sözcüsü Hüseyin Müftüoğlu, Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar'ın ABD'li ve Rus mevkidaşlarını bilgilendirdiğini söylemişti.
YPG'ye destek sorunu
Amerika’nın PKK’nın Suriye kolu PYD’ye siyasi ve askeri desteği Türkiye ile Amerika’yı Suriye coğrafyasında karşı karşıya getiren en önemli sebep.
ABD, Türkiye’nin sert tepkisi üzerine bu desteği Ekim 2015'ten itibaren yeni bir yapı oluşturarak devam ettirmeye başlamış, bu tarihte sınırlı sayıda Arap, Süryani ve Türkmen gücü de YPG’ye katarak Suriye Demokratik Güçleri’ni (SDG) kurmuştu. SDG'nin omurgasını ve komutasını yine YPG oluşturuyor.
ABD Dışişleri Bakanlığı’ndan Marie Harf, Ekim 2014’te PYD’yi terör örgütü olarak görmediklerini açıklamış, Washington yönetimi Eylül 2015’te PYD'nin silahlı kanadı YPG'yi de terör örgütü olarak görmediğini ilân etmişti.
Trump yönetiminin de bu konuda Obama dönemiyle aynı tutumu sürdürdüğü görülüyor. Bu dönemde de Amerika YPG’yi silahlandırmaya devam ediyor. Obama döneminde PYD/YPG ile irtibatları yürüten Özel Temsilci Brett McGurk, Trump döneminde de görevine devam ediyor.
Kaynak: Al Jazeera, AA, DHA ve Reuters