İstanbul’un Beşiktaş ilçesinde Fatih Alagöz isimli polisin şehit olduğu trafik kazasında yönetmen Sinan Çetin’in oğlu Rüzgar Çetin için mahkemeden yeni karar çıktı.
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 19. Ceza Dairesinde yapılan ilk duruşmaya, sanık Rüzgar Çetin ve avukatları katıldı.
"Mağdur oldum"
Kimlik tespitinin ardından savunması sorulan Çetin, şunları kaydetti:
"Olay olduktan sonra, bugüne kadar ilk günkü gibi hep aynı üzüntüyle yaşıyorum. Bunu da ömrüm boyunca unutmayacağım. Kaza yapacağımı bilmem mümkün değildi. Ben zaten hızlı değildim. Trafik olan bir yolda 30-40'la ilerliyordum. Bunların aksi söyleniyor hep, aşırı hız, aşırı alkol… 'Ayyaş şoför' deniliyor. Hiçbiri doğru değil. Bir kadeh alkol içmiştim. Bunun da yasal sınırların içinde olduğunu varsayıyorum. Alkollü halim kazaya sebebiyet verecek oranda değildi.
"En ağır cezalardan birini aldım"
Bir şekilde haksızlığa uğradığımı düşünüyorum. Mağdur oldum. Gazetede terörist gibi, katilmiş gibi yansıtıldım. Ticari hayatım bundan etkilendi. Cezavindeyken, kaza yapanlar teker teker tahliye olurken, bana 'sen ünlü olduğun için çıkamıyorsun' diye söylüyorlardı. Araştırdım, Türkiye'de en ağır cezalardan birini almış durumdayım. Hala da az ceza almışım gibi bana psikolojik baskı uygulanıyor.
"Büyüklük gösterip beni affettiler"
Sosyal medyada, gazetelerde olsun bundan bahsediliyor. Çok üzgünüm, Allah razı olsun o insanlar büyüklük gösterdiler, beni affettiler."
Sanık Çetin'in avukatı Mehmet Uysal ise "Sanığın hızlı hareket ettiğine dair dosyada hiçbir tespit yok. Müvekkilimin bir miktar alkollü olduğu doğrudur. Buna diyecek bir şey yoktur. Ancak almış olduğu alkolün etkisiyle kazanın meydana geldiğini kabul etmiyoruz. Çünkü bu konuda alkol gözlem tutanağı düzenlenmemiştir. Güvenli sürüş yeteneğini yitirdiğine dair doktor raporu da yoktur. Meydana gelen sonucu öngörmemişti" diye konuştu.
Savcının mütaalası
Duruşmada mütalaasını açıklayan cumhuriyet savcısı, sanık Çetin'in olay tarihinde otomobille Çırağan Caddesi üzerinde seyir halindeyken, bulunduğu en sağ şeritten önce orta şeride geçtiği, daha sonra önündeki aracı sollamak için ani manevra yaparak karşı yönden gelen araçlara ayrılan şeride geçerek polis aracıyla çarpıştığını kaydetti.
Çetin'in, araçtaki polis memurlarından İsmet Fatih Alagöz'ün ölümüne, Emre Tetik'in ise yaşamını tehlikeye sokacak basit tıbbi müdahale ile giderilemeyecek ağır düzeyde kemik kırıkları oluşacak nitelikte yaralanmasına sebebiyet verdiğini kaydeden savcı, "Alkol ölçüm raporu düzenleniş saati ve bilimsel veriler göz önüne alındığında, yasada sanığın güvenli sürüş yeteneğinin kaybedilme sınırı olarak belirlenen 1.00 promil düzeyi üstünde alkollü olarak ve hızını mahal şartlarına uyarlamadığı, bilinçli taksirli olarak aracını sevk ve idare ettiği, mağdur Tetik'in sanık hakkında şikayetinden vazgeçtiği tüm yargılama safahatından anlaşıldığından sanığın eylemine uyan TCK 85/2 ve 22/3 maddeleri uyarınca tecziyesine karar verilmesi talep olunur" ifadelerini kullandı.
Davayı karara bağlayacağını açıklayan Daire Başkanı Hasan Dicle, sanık Çetin'e son sözünü sordu.
Sanık Çetin de "Çok üzgünüm. Keşke böyle bir olay yaşanmasaydı. Hayatım boyunca kimsenin bu duruma düşmesini istemem. Takdiri mahkemeye bırakıyorum" dedi.
İYİ HALDEN CEZASI 7.5 YILA DÜŞTÜ
Aranın ardından kararını açıklayan hakim, Çetin'i önce "taksirle bir kişinin ölümüne ve bir kişinin yaralanmasına neden olmak" suçundan 6 yıl hapis cezasına çarptırdı.
Suçun bilinçli taksirle işlendiğini belirten daire, cezayı yarı oranında artırarak, 9 yıla çıkardı. Çetin'in duruşmadaki iyi halini de dikkate alan daire, cezayı 7 yıl 6 aya indirdi.
Çetin hakkında konulan adli kontrol tedbirinin kaldırılmasına karar veren daire, Çetin'in ehliyetine de 2 yıl süreyle el konulmasına hükmetti.
Öte yandan, dairenin kararını oy birliğiyle aldığı öğrenildi.