2013’teki Gezi Parkı eylemleri sırasında İzmir Kordonboyu'nda bir kızın saçını çekip copla vurdukları iddiasıyla haklarında "görevi kötüye kullanmak" suçundan 1-3 yıl hapis istemiyle dava açılan iki çevik kuvvet polisine önce hapis cezası verildi. Hapis cezası da 1480 TL para cezasına çevrilip, 5 yıl süreyle ertelendi.
İzmir 32. Asliye Ceza Mahkemesi'nde 8'inci celsesi yapılan duruşmada tutuksuz sanıklar İ.G. ve M.K. ile yer almadı. Avukatları Tolga Yurdakul hazır bulundu.
Sanıkların avukatı Yurdakul, dosyada müşteki ve zarar beyanında bulunan olmadığından müvekkillerinin beraat etmesini; ceza verilmesi halinde ise adli para cezası verilmesini ve bu cezanın da ertelenmesini mahkemeden talep etti.
360 gün hapisten, ertelemeye
Hâkim Ümit Özmen, polis memuru İ.G. ve M.K'yı önce 360'ar gün hapis cezasına çarptırdı. Hâkim, iki sanığın suçu kabul etmesi ve daha önce sabıkaları olmadığı için cezayı 74'er güne indirdi. 74'er gün hapis cezasını da bin 480'er lira adli para cezasına çevirerek, bu cezayı da 5 yıl süreyle erteledi. Hâkim, polis memurlarının 5 yıl içinde aynı suçu işlemeleri halinde ise bin 480'er lira ödemesine karar verdi.
Görüntüler tepkiye neden olmuştu
Alsancak Gündoğdu Meydanı'nda polisler 2 Haziran 2013 tarihinde Gezi Parkı olaylarını protesto edenlere müdahalede bulunmuştu. Kordonboyu'nda oturan okul üniformalı gençlerle iki polis memuru arasında yaşananların görüntüleri televizyonlara yansımış, bunun üzerine İçişleri Bakanlığının görevlendirdiği müfettişler kask numaralarından kimliklerini belirlediği iki polisi açığa alarak soruşturma açmıştı.
İzmir Barosu, polislerin cezalandırılması için savcılığa suç duyurusunda bulunmuş, bakanlığın görevlendirdiği müfettişler de sanık polis memurları hakkında dava açılması için hazırladıkları dosyayı İzmir Valiliği'ne göndermiş, dosya cumhuriyet savcısına iletilmişti.
Gençler ortaya çıkmadı
Olayı soruşturan Cumhuriyet Savcısı, polisler hakkında 'Görevi kötüye kullanma' suçundan 2-6 yıl arasında hapis cezası istemiyle dava açtı. Ancak bu süreç içinde tartaklanan gençler ortaya çıkmadığı için Savcı sanıklar hakkında etkili eylem suçundan dava açamadı.
'Uykusuzluk, açlık, küfür'
Daha önceki duruşmada ifade veren sanık İ.G. olay günü bir grubun kendilerine taş atıp küfür ettiğini, gözaltı işlemi sırasında da küfürlerine devam edince kendisine hâkim olamadığını belirtmişti. Sanık polis, 60 saatten fazla uykusuz, aç ve yorgun olmasının etkisiyle, kendisine, mesleğe ve teşkilatına yakışmayan bir harekette bulunduğunu, pişman olduğunu söylemişti.
Sanık M.K., ise mavi tişörtlü kişinin olayların başında elindeki sopayı yere atarak devlet büyükleri ve kendisine ağza alınmayacak küfürler ettiğini, bu kişi üzerine yürüyünce copla iki kez vurduğunu, bu sırada yanındaki kadının da elindeki taşları denize attığını gördüğünü, içinde gaz maskesi ve taş bulunduğunu tahmin ettiği sırtındaki çantayı çekmek istediği sırada eline saçlarının geldiğini ileri sürmüştü. Mehmet K. üç gündür uykusuz olduklarını, kaldırımlarda yattıklarını, aç kaldıklarını, yüzündeki gaz maskesinin hava almadığını, üzerlerindeki teçhizatların ağır olduğunu anlatmıştı.
Kaynak: AA ve DHA