Anayasa Uzlaşma Komisyonu'ndan ayrılan CHP'nin Grup Başkanvekili Engin Altay, TBMM Başkanı İsmail Kahraman'ın anayasa görüşmelerine devam edilmesi için yaptığı çağrıya Meclis'te düzenlediği basın toplantısında yanıt verdi. Altay öncelikle, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın, Anayasa Mahkemesi'nin gazeteciler Can Dündar ve Erdem Gül ile ilgili verdiği "hak ihlâli" kararıyla ilgili değerlendirmesini eleştirdi. Afrika ziyareti öncesi İstanbul'da gazetecilerin sorularını yanıtlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Anayasa Mahkemesi'nin vermiş olduğu karara uymuyorum, saygı da duymuyorum" demişti.
"Yüzde kaçla seçilirse seçilsin, hangi makamda oturursa otursun, Türkiye'de yaşayan herkesin anayasaya uymak gibi sorumululuğu vardır" diyen Altay, bulunduğu makamdan, elindeki devlet gücünden feyz alarak anayasada kendisine biçilen rolün ve yetkinin dışına çıkmaya kimsenin hakkının olmadığını belirtti.
Altay, şöyle konuştu:
"Hiç kimsenin (yargı kararlarını kabul etmem, uymam, saygı duymam) demek gibi bir hakkı ve haddi de yoktur. Cumhurbaşkanı, anayasadan almadığı hiçbir yetkiyi kullanamaz, Anayasa'nın 138. maddesini açıkça çiğneyerek yargıya talimat veremez. Biz ona diktatör diyoruz, bu siyasi eleştiridir. İktidar partisi sözcüleri de bunun siyasi eleştiri olduğunu kabul etti. Bundan sonra kendisine saygı duyulmasını ve görmesini bekleme hakkını da dün yaptığı açıklamayla kaybetmiştir. (Yargı kararlarına uymam) deme fütursuzluğunu gösterdiği için, bundan sonra Cumhurbaşkanı'na saygısızlık meşru bir hâle gelmiştir. Sayın Cumhurbaşkanı, yargı kararlarına paşa paşa uyacaksın. TBMM açık olduğu müddetçe demokrasi çalışacak, CHP demokrasiyi sahiplenmeye devam edecektir. (Yargı kararlarına uymam) sözü, yeminine sadık olmadığının da itirafıdır. Türkiye, anayasayı gözden çıkarmış bir Cumhurbaşkanı ile karşı karşıyadır. Anayasaya bağlı kalacağına yemin etti ama şimdi bunu inkar ediyor. (Hukuk sistemine biz güvenmezsek, başkalarının güvenmesini bekleyemeyiz) diyen Cumhurbaşkanı'nın anayasayı tanımadığı bir ülkede, herkes kendi hukukunu tayin etme yoluna gidebilir, kimse de Cumhurbaşkanını tanımaz. Saygı görmek istiyorsa ettiği yemine sadık kalacak, tarafsızlığını koruyacak, yenisi yapılıncaya kadar bu anayasaya göre hareket edecek."
"Kontrolden çıkmış bir Cumhurbaşkanı ile karşı karşıyayız"
Engin Altay, olabildiğince" Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın ürettiği gerilime alet olmamaya özen göstereceklerini" söyledi.
"Cumhurbaşkanı'nın bu açıklaması, aldığı oy yüzde 52 değil yüzde 98 bile olsa hakkı ve haddi değildir" diyen Altay, "Türkiye, Erdoğan'a babasından miras kalmış çiftlik değildir. Çiftlik bile bu kadar lakayıt yönetilmez. Kontrolden çıkmış bir Cumhurbaşkanı ile karşı karşıyayız" ifadelerini kullandı.
CHP Grup Başkanvekili Altay, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "yüzde 51 oy aldım" diye aklına esen her şeyi söyleyemeyeceğini ifade etti.
Türkiye'nin, Ortadoğu'nun en itibarsız ülkesi haline geldiğini ve bunun sorumlusunun da Cumhurbaşkanı Erdoğan olduğunu iddia eden Altay, Erdoğan'dan Türkiye'ye döndüğü zaman, söylediği sözünün kastını aştığını belirterek, özür dilemesini beklediklerini söyledi.
"Parlamenter sistemi reddeden anlayışla masaya oturmayız"
Altay, "TBMM Başkanı İsmail Kahraman'ın mektubuna cevap verilip verilmeyeceğinin" sorulması üzerine, "Bizim şimdi vereceğimiz cevap aslında, Meclis Başkanı'nın bize ilk yazdığı davet mektubuna verdiğimiz cevapta var. Bize ayrıca mektup yazmasının da anlamı yok. Çünkü masayı dağıtan Meclis Başkanı'dır" diye konuştu.
"Hayır mı diyeceksiniz?" sorusuna Altay, "Bizim cevabımız belli. Anayasa Mahkemesi kararlarına uymayacağını beyan eden biriyle anayasa yapmak mümkün mü? Parlamenter sistemi reddeden bir anlayışla anayasa için masaya oturmamız kendimizle çelişmemiz olur. AKP döneminde çıkan öyle yasalar var ki darbe yasalarına rahmet okutur, tıpkı Erdoğan'ın Hitler'e rahmet okuttuğu gibi. AKP'nin iradesi kendi iradesi değil, sarayın iradesi. Bizim de sarayla aynı masada oturmamız mümkün değil" karşılığını verdi.
Engin Altay, İsmail Kahraman'ın mektubuna usûlen de olsa yazılı yanıt verileceğini söyledi.
"Bu anayasayı birilerinin kafasına atmak belki gerekiyor"
Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın'ın, yeni anayasa ve başkanlık için iki ayrı referandum yapılabileceğine ilişkin sözlerinin sorulması üzerine ise Altay şunları kaydetti:
"Sözcüyü, Cumhurbaşkanı düzeltmeye çalıştı. TBMM'nin iradesiyle ilgili bir hüküm karşısında susan bir Meclis Başkanı, beni utandıran, yüzümü yere düşüren Meclis Başkanı'dır, Meclis Başkanı'nı çok ayıpladım. Sözcünün edeceği laflar vardır edemeyeceği laflar vardır, bunlar deli saçması şeyler. Meclis kararı olmadan referanduma gitmek, Meclisi yok saymak demek. Bu, anayasayı çöp sepetine atmakla aynı şey. Anayasayı kimse çöp sepetine atamaz ama bu anayasayı birilerinin kafasına atmak, birilerinin kafasını dank ettirmek belki gerekiyor."
TBMM Başkanı Kahraman, Meclis'teki 4 partinin genel başkanına mektup göndererek yeni anayasa çalışmalarına devam edilmesi çağrısı yapmıştı.
Anayasa Uzlaşma Komisyonu toplantısında CHP'nin, "Komisyon'un görevi" bölümüne eklenmesini istediği "parlamenter sistem" vurgusu sorun yaratmış, Komisyon masası daha üçüncü toplantısında dağılmıştı.
Kaynak: AA